Yazdır
Limak Grubu'nun önde gelen isimlerinden Nihat Özdemir'in kızı Ebru Özdemir, hayatına dair açıklamalarda bulundu. Hürriyet'e konuşan Özdemir, kendisini babasının mühendis yaptığını söyledi.
Limak’ın ikinci kuşak temsilcilerinden Ebru Özdemir. Grubun hem global yüzü hem de sosyal sorumluluk projelerinin fikir annesi. Anne ve babası Nihat- Gülseren Özdemir gibi o da mühendis. Kendisiyle Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkiye’nin Mühendis Kızları projesinin toplantısında bir araya geldik. Özdemir Türkiye’de çok daha fazla kadın mühendis olması için Türkiye’nin farklı illerindeki devlet üniversitelerindeki kızlara ulaşıyor.
Türkiye’nin Mühendis Kızları projesinde sizin farklı bir yanınızı gördüm. Sanki tamamıyla sosyal fayda yaratmaya odaklı bir sosyal girişimci gibi genç kızların yeni fikirlerine mentorluk yaptınız…
Bunun bizim sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Şirketler yarattık, istihdam sağlıyoruz, ama aynı zamanda sosyal fayda da sağlamalıyız. İşlerdeki öncelikli sorumluluğumuz işleri en iyi şekilde yapmak kadar bunu tabana da yaymak, herkesin yararlanabileceği hale getirmek.
Ve genç kadınların buna çok daha fazla ihtiyacı var…
Türkiye’de rakamlara bakınca böyle bir gerçek var. Çok daha fazla genç kız mühendislikte okumalı ve kariyer yapmalı.
Siz şanslısınız…Genç kızlarla ilgili ayrımcılık olduğunu ne zaman nasıl gördünüz?
Evet şanslıyım. Ben mühendis anne babanın kızıyım ve kendim de isteyerek mühendis oldum. Okula gönderilmemek ya da belli kalıplar içinde kız çocuklarına davranmak vs… Bunlar var. Ayrıca üniversite bitirdikten sonra çalışma hayatına girmeyenler de çok. Biz çok sayıda projede çok fazla mühendisle çalışıyoruz. İş dünyasının iyi mühendisler yetişmesi konusunda da sorumluluğu var diye düşünüyorum. Ben bazen bir telefonla bir kızın hayatını değiştiriyorum. En ufak bir dokunuş kocaman bir etki yapabiliyor. Sizin küçük bir dokunuşunuzla belki bir genç kız hayatındaki en önemli virajı alıyor. O da o virajı aldıktan sonra bunu çevresindekilere yayıyor. Kelebek etkisi denen şey bu. Evet ben şanslıyım, çok da çalışıyorum, benim imkanlarım varsa ben bu imkanları başkaları için de kullanmalıyım. Ben bundan çok büyük keyif de alıyorum.
İş, güç ve seyahat arasında buna nasıl zaman ayıracağım diye düşünmediniz mi hiç?
İş, hayatımın odağında. Tüm gün çalışmaktan keyif de alıyorum. Günde bir saat fazla ya da 2 saat fazla sosyal fayda yaratmak için de çalışabilirim, bunu da yapıyorum.
Şu anda sanki Limak’ın en yeni projesini almış gibi anlatıyorsunuz…
Aynı heyecanı duyuyorum. Mühendis Kızlar Projesi ve Enerji Akademisi, sosyal fayda yaratan tüm işler bir Sabiha Gökçen Havaalanı yapmış kadar hatta ondan daha da fazla beni mutlu ediyor. Bu yüzden de işler kadar bu sosyal işlere de odaklıyım.
2016’da hem Türkiye hem farklı ülkelerdeki işlerinize devam ettiniz. Endişeleriniz var mı?
Dünyada herkesi rahatsız eden bir bilinmezlik ortamı var. Nereye gittiğini görmediğimiz bir ortam söz konusu. Biz iş dünyası olarak bazı yerlerde köprüler yıkılsa da işleri devam ettiriyoruz. Mübarek zamanında Mısır’da ihale aldık, Mursi’de devam ettik, Sisi’de bitirdik. Hiç durmadık her türlü zorluğa rağmen. Kuveytle öyle. Balkanlar Türkiye’nin arka bahçesi. Her yere gidiyoruz.
Babanızın başarı sırrı ne sizce?
Çalışkanlık ve takip etmek babam için çok önemli. Babam oradan oraya gider, tüm detaylara hakimdir ve çok takipçidir. İş başladıysa bitirilmesini ister. Kim ararsa arasın mutlaka geri döner. Ortağa karşı dürüst olun der.
KIZIM KUAFÖR OLACAK!
Sizin çocuklarınız küçük ama yine de soracağım. Onlar da mühendis mi olacaklar?
Geçenlerde aynı soruyu babam çocuklara sordu. Oğlum “mühendis olacağım” dedi, kızım ise “kuaför”. Çok güldük. Aslında her ikisi de henüz çok küçük. Babam bu yanıt karşısında dönüp bana, “Çok mu kuaföre gidiyorsun?” diye sordu. Aslında ailede hepimizi mühendis yapan babamdır.
YABANCIDAN ÖĞRENİYORUZ
Siz çok fazla şirketle ortaklık yapıyorsunuz yerli yabancı. Onlardan ne öğreniyorsunuz?
Bilgi ve deneyim aktarımı çok oluyor. Bizim gibi yaptıkları var, bazen bizden iyi yaptıkları da var. Hintlilerin bir şeyleri yazılı ifade etmekte müthiş bir disiplinleri var, onlardan çok öğrendik. Korelilerle Çanakkale Köprüsü’nde çalışıyoruz. Koreliler çok köprü yaptıkları için çok deneyimliler. Biz yeni iş alanlarına farklı şirketlerle girip o işi en iyi şekilde öğrenen bir yapıya sahibiz. Korelilerin eğitim bütçelerini görüyoruz. Çalışanlarına yılda 2000 Euro bütçe veriyor ve “eğitimini planla” diyor. Bizim şirketlerimizden bazılarında bu var ama çoğunda da yok. İş gücünü iyi eğitmek iş dünyasının önemli bir konusu. Biz Enerji Akademisi’ni kurduk, öğrenci Makine Mühendisliği’nden mezun geliyor, enerjiyi yalnızca elektrik sanıyor.
YABANCI İLGİSİ DEVAM EDECEK
Siyasi gündemdeki hareketlilik ekonomiye yansıyor. Siz zorluk yaşıyor musunuz?
Dinamikleri sağlam bir ülke Türkiye. Son 2 senedir yaşananlara bakınca ülkenin başına gelmedik şey kalmadı. Son 2 yılda yalnızca bir çeyrekte büyümedik, onun dışında hep büyüyor ülke. Her dönem büyüyor. İhracat artıyor. Özel sektör yeni projeler üretiyor. Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Suriye olayı. Irak’ta da dengeler değişiyor. Kıbrıs konusu çözülemedi. Biz Suriyeliler konusunda hiçbir ülkenin yapmadığı bir fedakarlığı yaptık. AB bunu anlamadı. Ama ben hala Türkiye’nin AB hedeflerini koruması gerektiğine inanıyorum. AB bizim en büyük ihracat pazarımız. Türkiye’deki yatırımların da yüzde 60’ı Avrupa’dan geliyor. Orta ve uzun vadede pozitifim. Kısa vadede bölgede sorunlar olsa da yabancı yatırımcıların ilgisi devam edecek.
EBRU ÖZDEMİR KİMDİR?
Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunu. 1995-97’de ABD’de işletme masterı yaptı. 1997’den bu yana Limak Holding’te çalışan Özdemir, Sabiha Gökçen Havalimanı, LimakPort ve Priştina Havalimanı gibi büyük kamu-özel işbirliği projelerini gerçekleştirdi. BM’de Avrupa Ekomonik Konseyi’ne 2014’te Kamu-Özel işbirliği projelerinde En İyi Uygulamalar Merkezi Danışma Kurulu’na giren ilk Türk oldu. YASED ve Endeavor Yönetim Kurulu üyesi, TÜSİAD, DEİK ve Türkiye Müteahhitler Birliği üyesi.