Ömür Gedik: Ben Adriana Lima magazini ile Paulo Coelho olunacağını pek sanmıyorum. Coelho’nun medyatik ilişkisi vardı da ben mi kaçırdım? Bir de “yenge” ne demek ya! Eski sevgilileri çarşaf çarşaf ortaya dökmek de ne çirkin. Hara’ya tavsiyem şahsen reklam olduğunu düşünmediğim ilişkisini ve bugüne dek güzel giden kariyerini böyle açıklamalarla kirletmemesi. Kendisi sussun, kitapları konuşsun!
Onur Baştürk: Metin Hara kendi elleriyle kendini bitirdi, geçmiş olsun. Bu saatten sonra “İnsana Güven” adını verdiği merkezine gidip kim kendini onun eline ciddiyet ve güvenle teslim edebilir? Keşke “iddia küpü” laflar etmeseydi, hiç gerek yoktu. Adriana’lar geçici ama böyle ego patlamaları iğreti edici.
Cengiz Semercioğlu: Başından beri aynı şeyi söylüyorum; ben bu çocuğun kitaplarına, anlattıklarına, seminerlerine inanmıyorum ki, aşkına inanayım. Her şeyi gösteriş, her şeyi kariyer planının parçası. İşte Onur sana ve Ayşe Arman’a söyledikleriyle gösterdi tıynetini... İki haftaya kalmaz Adriana kapının önüne koyar bunu.
Melike Karakartal: Ben bu işe önce “Adriana aradığı ince ruhlu erkekle karşılaşmıştır belki” yönünden yaklaştım. Bana kalırsa aralarındaki iletişim Adriana’ya böyle hissettiriyor, tatlı tatlı etkilenmiş, âşık olmuş ama Hara’nın yaptığı açıklamalara bakınca “aradığınız ince ruhlu adama ulaşılamıyor”. Hara bu aşkın kendisine getireceği tanınırlığın farkında, bunu açık ediyor. “Sen benim eski sevgililerimi Google’ladın mı?” demesi korkunçtu. Bunu hiçbir kadın kabul etmez. “Bende ego, hırs yok” gibi cümleler kurduktan sonra “Coelho olacağım” diyeni de ciddiye alan olmaz.
KELEBEK