Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Otomotivde de bizi izlemeye devam edin. Çok yakında inşallah otomobil yatırımlarıyla ilgili güzel şeyler ortaya çıkacak." dedi.
Bakan Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) yarıyıl değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) geçen yıl 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde ülkenin geleceği ve onuru adına şehit olanlara Allah'tan rahmet diledi.
"Bu bir darbe girişimi değil, bir işgal girişimiydi" diyen Zeybekci, kalkışmaya karşı milletin sergilediği destansı direnişin dünya tarihine "Türk demokrasi devrimi" olarak yazılacağını söyledi.
Zeybekci, 15 Temmuz ihanetinin Türkiye'yi yolundan döndürmediğini belirterek, darbe girişiminden sonraki ilk iş gününde Türk ekonomisinin dimdik ayakta olduğunu ve ülkenin ekonomi anlamında da bir destan yazdığını ifade etti.
"İhracat seferberliği başlattık"
Ekonomi Bakanlığı olarak ihracatı ve ihracatçıyı daha güçlü desteklemek için çalıştıklarını anlatan Zeybekci, geçen hafta İran'a gerçekleştirdikleri ziyarette, Ocak 2015'te yürürlüğe giren ve 265 ürünü içeren Tercihli Ticaret Anlaşması'na 120 ürünün daha eklenmesi için görüşmeler yaptıklarını ifade etti.
Tahran'da Türkiye Ticaret Merkezi'ni de açtıklarını aktaran Zeybekci, "Bu merkezler, çok sayıda ihracatçımızın aynı binada yer alabileceği, yüzde 70 masraflarını karşıladığımız, her merkez için yıllık 3 milyon dolar bütçe ayırdığımız bir proje. Şimdi 21 ayrı ülkede açacağız." diye konuştu.
Özel sektörün bir gün öncesinden daha fazla üretim ve ihracat yapmasını istediklerini belirten Zeybekci, sürdürülebilir bir ihracat artışının ekonomide büyüme ve istihdama olumlu katkı verdiği bir döneme girmeye odaklandıklarını dile getirdi.
Zeybekci, ihracatta yeni bir safhaya geçmek için uygulamaya aldıkları desteklerle 2016'da yeni bir ihracat seferberliği başlattıklarını ifade ederek, geçen yılın son 2 ayından bu yana ihracattaki kesintisiz artışın devam ettiğine dikkati çekti.
"İkinci çeyrekte, birinci çeyrekten daha iyi bir büyüme gelecek"
Dünya ekonomisinde 2017'nin ilk 6 ayında olumlu gelişmeler olduğuna değinen Zeybekci, şunları kaydetti:
"Küresel büyüme görünümünde pozitif gelişmeler var, büyüme tahminleri artırılıyor. IMF bu yıl dünya ekonomisinin yüzde 3,5 büyüyeceğini tahmin ediyor. 2016'da küresel büyüme yüzde 3,1 olmuştu. Türk ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 büyümesinden sonra, Türkiye'nin 2017 büyüme tahminiyle ilgili iyileştirmeler yapıldı ama bu iyileştirmeler bile bizim yıl sonu itibarıyla ulaşacağımız büyüme rakamını yakalayamayacak. İlk çeyrekteki yüzde 5'lik büyümemizin yüzde 2,2'si ihracattan geldi. İkinci çeyrekte, birinci çeyrekten daha iyi bir büyüme gelecek. İhracatımızın büyümeye net katkısının 4 çeyrek boyunca devam edeceğine inanıyoruz."
Bakan Zeybekci, Türkiye'nin G-20 üyesi ülkeler içinde büyüme performansında üçüncülüğü Endonezya ile paylaştığına işaret etti.
Dünyada para politikalarında sürpriz denilebilecek bir gelişmeyle karşılaşma ihtimalinin daha da azaldığını aktaran Zeybekci, hem ABD hem Avrupa hem de Japonya'da 2018'in ilk yarısında parasal sıkılaştırma sürecinin kademeli olarak başlayacağının görüleceğini dile getirdi.
Emtia ve enerji fiyatlarında da öngörülemeyen dalgalanmalarla karşılaşma olasılığının bu yıl için daha düşük olduğunu belirten Zeybekci, bunun da Türkiye için olumlu olduğunu söyledi.
Zeybekci, sermaye piyasalarında da yılın ilk yarısı itibarıyla pozitif bir havanın hakim olduğunu bildirdi.
"Katar’a 15 bin ton gıda sevkiyatı yaptık"
Yılın ilk 4 ayı itibarıyla küresel ihracatta yüzde 8'lik bir artış yaşandığı bilgisini veren Zeybekci, siyasi ve coğrafi risklerin ise varlığını koruduğunu ifade etti.
ABD'deki korumacılık rüzgarının gelecek dönemde dünya ekonomisini sarabileceğine dikkati çeken Zeybekci, pek çok ülkede kamu borcu seviyesinin hala yüksek olduğunu söyledi.
Zeybekci, "2016 sonu itibarıyla Türkiye'de kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 28,3. Bu oran AB'de yüzde 84, avro bölgesinde yüzde 89 seviyesinde." diye konuştu.
Bakan Zeybekci, Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 6,6 büyümesi beklense de demir-çelikteki kapasite fazlalığı, yurt dışına hızlı sermaye çıkışları ve gelişmiş ülkelerin Çin ürünlerine uygulayacağı önlemlerin takip edilmesi gereken başlıklar olduğunu bildirdi.
Ekonomik olmayan ama ekonomiyi olumsuz etkileyen konular da bulunduğunu belirten Zeybekci, "Kuzey Kore'den Orta Doğu'ya kadar pek çok coğrafyada sükunet henüz sağlanmış değil. Katar, Irak, Suriye krizleri de devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Bu sürecin Türkiye için fırsatları da beraberinde getirebileceğine işaret eden Zeybekci, şu görüşleri aktardı:
"Ülkelerin ve şirketlerin ticaret ve ekonomi anlamında çekingen olduğu bu coğrafyada bizim kahraman ihracatçılarımız, yatırımcılarımız, müteahhitlerimiz muhteşem işler yapıyor. Biz bu süreçte de oradaki varlığımızı güçlendirerek devam edeceğiz. En son Katar'la ilgili bugün itibarıyla 200 kargo uçağı, 20'nin üzerinde tır ile bir gemi yaklaşık 15 bin tonluk gıda sevkiyatı yaptı. Ticari anlamda belki de dünyadaki ilk ve en büyük hava kargo taşımacılığını gerçekleştirdik. Şimdi artık daha stabil bir halde deniz ve kara yolunu kullanmaya başladık. Katar bu süreci herhangi bir olumsuzluk olmadan atlatırsa Türkiye ile Katar arasında çok önemli bir ekonomi ve ticaret dönemin başlayacağını göreceğiz. 2022 FIFA Dünya Kupası kapsamındaki yapım işlerinde Türkiye'nin çok daha aktif ve güçlü bir şekilde yer almasını da bekliyoruz."
"157,6 milyar dolarlık ihracat rekorunu aşacağız"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, bu yılın ilk yarısında Türkiye'nin ihracatının yüzde 8,2, ithalatının yüzde 8,7 arttığı bilgisini verdi.
Ancak Haziran ayında ithalatın yıllık bazda yüzde 1,53 gerilediğini belirten Zeybekci, 2016'nın eylül ayından bu yana ilk kez ithalatta sınırlı da olsa yıllık bir daralma yaşandığını, bunda da büyük oranda tüketim mallarındaki politikalarının etkili olduğunu söyledi.
İthalatta ilk 6 aydaki yükselişin büyük oranda petrol fiyatlarındaki ve altın ithalatındaki artışın etkisiyle gerçekleştiğini bildiren Zeybekci, "2017'nin ilk yarısında geçen yıla göre küresel fiyat artışlarının etkisiyle 4,2 milyar dolar daha fazla enerji ürünü ithal ettik. Bu geçen yıla göre enerji ürünlerinde ithalatımızın yüzde 32,7 artması anlamına geliyor. Yine yılın ilk yarısında kıymetli taş ve metal ithalatımız yüzde 217,9'luk artışla 8,4 milyar dolara ulaştı. Bu da geçen yılın aynı dönemine göre ithalatımızı 5,7 milyar dolar artırdı." değerlendirmesinde bulundu.
Altın ve enerji hariç düşünüldüğünde Türkiye'nin ithalatının yılın ilk yarısında yüzde 8,7 artmadığını aksine yüzde 1,6 gerilediğini belirten Zeybekci, ihracatın da aynı dönemde yüzde 8,2 değil aslında yüzde 8,9'luk artış gösterdiğini dile getirdi.
Zeybekci, 2017'nin ilk 6 ayında Türkiye’nin dış ticaret hacminin yüzde 8,5 artışla 185,8 milyar dolara, dış ticaret açığının da yüzde 10 yükselişle 30,9 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
Geçen yılın aynı döneminde yüzde 71,9 olan ihracatın ithalatı karşılama oranının da yüzde 71,5'e düştüğünü belirten Zeybekci, kıymetli taş ve metaller dışarıda tutulduğunda söz konusu oranın yüzde 83'e geldiğini söyledi.
Türkiye'nin gerçek dış ticaretinin resmini görebilmek için serbest bölgeler üzerinden gerçekleştirilen net ticareti, bavul ticaretini ve hizmet ticaretini de esas almak gerekeceğini aktaran Zeybekci, şöyle konuştu:
"Bu şekilde yaklaştığımızda 2016 itibarıyla toplam mal ve hizmet ihracatımız 190 milyar dolar, ithalatımız ise 216 milyar dolar oluyor. Yani dış ticaret hacmimizin 400 milyar doları aşan bir rakam olduğunu görüyoruz. Bu yaklaşımla bir hesap yapacak olursak, şu anda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 87 seviyesine erişiyor. İnşallah 2017 sonunda ihracatın ithalatı karşılama oranında yüzde 90'ın üzerinde tarihi bir rakama ulaşacağız."
Zeybekci, Orta Vadeli Plan'da (OVP) bu yıl ihracat hedeflerinin 153,3 milyar dolar olduğuna değinerek, çok kolay bir şekilde 155 milyar doları da geçeceklerini, hatta 157,6 milyar dolarlık tarihi rekoru aşmak istediklerini dile getirdi.
Bu konudaki cesaretlerinin temmuz ayında artacağını belirten Zeybekci, bu ay muhtemelen ülkenin ihracat tarihinin en önemli artışını yakalayacaklarını ifade etti.
"Rusya'ya ihracat ikinci yarıda daha fazla artacak"
Rusya'ya ihracatın yılın ilk 6 ayında yüzde 46 artış gösterdiğini belirten Zeybekci, ikinci yarıda bu ülkeye daha fazla ihracat artışı olacağını kaydetti.
Bu yılın sonuna kadar Rusya ile müzakerelerini yürüttükleri Hizmetler ve Yatırımlarda Serbest Ticaret Anlaşması'nı imzalamayacaklarını ve Avrasya Gümrük Birliği ile ilgili çerçeveyi oluşturmak için önemli bir adım atacaklarını vurgulayan Zeybekci, bunların bu ülkeye ihracatın önünü daha da açacağını dile getirdi.
Zeybekci, yılın ilk 6 ayında ABD'ye ihracatın yüzde 33,2 arttığı, İngiltere'ye ihracatın sterlindeki gelişmeler ve Brexit etkisiyle yüzde 27,5 gerilediği bilgisini verdi.
Aynı dönemde Çin'den ithalatın yüzde 15,4 düşüş kaydettiğini aktaran Zeybekci, Almanya'ya ihracatın yüzde 3,5 arttığını, ithalatın ise yüzde 12,9 düştüğünü söyledi.
Bakan Zeybekci, "Yılın ilk yarısında Irak’a ihracatımız yüzde 29,6 arttı. Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihracat ise yüzde 152'lik artış yakaladı. Bunun altında yatan sebeplere baktığımız zaman, burada bir altın hareketi var." görüşlerini kaydetti.
"Yüzde 6'lık büyümeye adım atacağız"
Ekonomi Bakanlığı olarak ihracatı artırmak için bir seferberlik başlattıklarını belirten Zeybekci, "Türkiye olarak büyüyeceğiz ve bunu da ihracata dayalı bir büyüme modeliyle gerçekleştireceğiz. OVP'deki yıllık büyüme hedefimiz yüzde 4,4 düzeyindeydi. Ancak biz yüzde 6'lık büyüme ortalamalarına doğru bu sene önemli bir adım atacağız." diye konuştu.
Türk lirası (TL) ile ticaret konusuna önem verdiklerini kaydeden Zeybekci, 2002'de Türkiye toplam dış ticaretinin yüzde 0,6'sını TL ile yapıyorken, bugün bu oranın yüzde 6,5 seviyesine çıktığına dikkati çekti.
Zeybekci, bu yılın ilk 5 ayı itibarıyla ise söz konusu oranı yüzde 8,5'e yükseltmeyi başardıklarını dile getirdi.
Bakan Zeybekci, "2016 yılında TL ile gerçekleştirilen ihracat 7,9 milyar dolar, ithalat ise 14,3 milyar dolar oldu. Yani TL ile dış ticarette 6,4 milyar dolar açık verdik. Bu şu demek; biz 2016'da cari açığımızın 6,4 milyar dolarlık kısmını TL ile finanse ettik. Bu değer, toplam senelik cari açığımızın yüzde 20'lik kısmına tekabül ediyor. 2016'da 19,8 milyar dolarlık yabancı finansman ihtiyacı duyan bir cari açık gerçekleşti. Yani Türkiye'de finanse edilmesi gereken cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,3 seviyesindedir." yorumunu yaptı.
Ocak-Mayıs döneminde TL ile yapılan ihracatın dolar değerinin 6,1 milyar dolar olduğunu aktaran Zeybekci, bu rakamın toplam ihracatın yaklaşık yüzde 10'una denk geldiğini ifade etti.
Zeybekci, TL ile ithalatın ise Ocak-Mayıs dönemi itibarıyla 6,9 milyar dolar olduğunu ve toplam ithalattan yüzde 7,7 düzeyinde pay aldığını kaydetti.
"İhracata 33 milyar dolar finansman sağladık"
İhracata yönelik imza attıkları reformlara değinen Zeybekci, "Bugüne kadar ihracatçımızın karşılamadığımız hiçbir talebi yoktur." dedi.
Zeybekci, şunları kaydetti:
"Kredi Garanti Fonu'nda sağlanan hacim 200 milyar lirayı geçti. Bakanlığımıza bağlanan Türk Eximbank'ta hedefimiz, dünyada ihracatın finansmanında bir numara olmak. Geçen yıl ihracata 33 milyar dolar finansman sağladık. Bu sene bunu 39,8 milyar dolara çıkarıyoruz. 2017 sonu itibarıyla toplam ihracatımızın yüzde 26'sı kadar finansman imkanı ihracatçıların kullanımına sunulacak. Geçen yıl bu oran yüzde 23'tü."
Bakan Zeybekci, 5 yıl sonra bugün hiç konuşulmayan elektronik ihracat rakamlarının da gündeme geleceği öngörüsünde bulunarak, ihracatçıların e-ticaret sitelerine üyelik ücretlerinin yüzde 80'inin karşıladıklarını bildirdi.
Zeybekci, ihracatçıların mallarını daha kolay bir şekilde yurt dışına ulaştırabilmeleri için 3. Havalimanının yanında Lojistik ve E-ticaret Serbest Bölgesi'ni hizmete alacakları bilgisini verdi.
"Gümrük Birliği'nin güncellenmesini çok önemsiyoruz"
Avrupa Birliği (AB) ile yaşanan olumsuz dönemi geride bıraktıklarını belirten Zeybekci, şöyle devam etti:
"AB, bizim için standartları itibarıyla bir kızıl elmadır. Her alanda AB standartlarına ulaşmak bizim için olmazsa olmazdır. Bunlara ulaşmak için sonuna kadar reformlara devam edeceğiz. Ama bu standartlara ulaştıktan sonra AB'ye tam üye olup olmamak ikinci bir meseledir. Ona da millet karar verir. Şu an AB ile en önemli pozitif platformumuz Gümrük Birliği’nin güncellenmesi. Resmi görüşmelere bu yıl sonuna kadar başlamayı öngörüyoruz. Gümrük Birliği'nin güncellenmesini çok önemsiyoruz. AB ile ekonomik entegrasyon sağlaması Türkiye'nin diğer ülkelerle ticareti ilişkilerinde de bir kaldıraç etkisi olacaktır."
Zeybekci, "İnşallah 2017, Türkiye'nin her alanda ilkler yılı olacaktır. Bunun sonuçlarını da ülke olarak göreceğiz." dedi.
"Dünya altın ticaretinde merkez olmak istiyoruz"
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Zeybekci, "Dünya altın ticaretinde merkez olmak istiyoruz; hem işlenmiş hem külçe altında. Bunun için çalışıyoruz. Burada ülkelerin koyduğu vergiden dolayı Türkiye’ye doğru kayan bir trafik var. Bunu yöneteceğiz ve sonuçlarından da büyük faydalar sağlayacağız.” diye konuştu.
Türkiye’nin Katar'la sorun yaşayan diğer ülkelerle ticari ilişkilerine yönelik soruya Zeybekci, "Bu ülkelere ihracatımız her sene ramazan ayında düşer. Burada şu an herhangi bir problem yok. Katar'daki müteahhitlik hizmetlerinin yaklaşık yüzde 50'sinin içine Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi şirketleri dahil. Bizim müteahhitlik hizmetlerine ima edilmiş hiçbir şey yok. Türkiye olarak burada yaşananı kardeşler arasında bir sürtüşme olarak görüyoruz. Yakın bir süreçte bunu çözüleceğine de inanıyoruz." yanıtını verdi.
Zeybekci, bir soru üzerine, toplam ihracat rakamının yüzde 1'ini ihracat desteği olarak vermeyi hedeflediklerini kaydetti.
Bakan Zeybekci, proje bazlı yatırım teşvik sisteminde yıl sonunda 60 milyar liraya ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
"Otomotivde de bizi izlemeye devam edin" diyen Zeybekci, "Çok yakında inşallah otomobil yatırımlarıyla ilgili güzel şeyler ortaya çıkacak. Bazı markalarda artık dünyada en önemli üretim merkezlerinden biri haline gelmekle ilgili güzel şeyler duyacağız." şeklinde konuştu.
Zeybekci, "Kredi musluklarının açılması ekonomideki kırılganlığı artırıyor mu?" yorumunu içeren soru üzerine, "Asla. Bu aslında dayanıklılığı artırıyor. İçeride bunun etkilerini önemli bir şekilde görüyoruz. Görmeye de devam edeceğiz. Bu piyasalara, ekonomiye, yatırımcıya üreticiye taze bir havadır. Bunun etkilerini gördük. Görünmeyen bir etkisi var. Onu da şu an yaşıyoruz. O da tahmin edilebilen bir şey. Finansmanın biraz daha pahalanması. O da inşallah çok kısa sürede rahatlar." değerlendirmesinde bulundu.