Güven kuruluşu olan bankalar ve finansal kurumlar için faaliyet alanlarının önemli bir kısmını risk yönetimi oluşturmaktadır. Hatta buna bağlı olarak, "Bankacılık, risk yönetim sanatıdır" şeklinde bir ifadenin içselleştirildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Sermayelerini, topladıkları mevduatları veya başka kurumlardan kullandıkları fonları finansman ihtiyacı içinde bulunan kişi veya kurumlara kullandıran, bu anlamda fon fazlası olanlarla fon ihtiyacı için bulunan kişiler arasında aracı görevi gören banka ve finansal kurumlar, bunun karşılığında da ticari kâr elde eder. Banka ve finansal kurumlar için finansman faaliyetine bağlı en temel risk, kredi riski olarak da adlandırılan borçlunun temerrüdü riskidir.
Kredi risk yönetimi açısından en geniş uygulama alanı bulan yöntem, hiç şüphesiz borçlunun temerrüdü durumunda banka ve finansal kuruluşların uğrayacakları zararı tazmin için nakdi ve gayri nakdi teminat almasıdır.
Teminatlandırma aşamasında gayrimenkuller ve sicile kayıtlı diğer mallar, hem işlem hem takip güvenliği açısından tercih edilebilir olmakla birlikte taşınırların teminat olarak kabul edilmesine de hukuken bir engel bulunmamaktadır. Ancak Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) genel hükümleri uyarınca taşınırların rehne dilmesi zilyetliğin alacaklıya devrine bağlıdır ki bu nedenle finansal piyasalarda uygulaması yok denecek kadar azdır.
Bu noktada, 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6750 sayılı "Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu" ile bazı taşınırların teslime bağlı olmadan rehnine imkan sağlanmıştır.
Kanun, TMK'nın taşınır rehnine ilişkin genel hükümlerini ilga etmemiş, sadece ticari işlemlerde belli taşınır malların teslimsiz rehnedilebilmesine imkan sağlamıştır. Çok çeşitli yurt dışı uygulamaları da bulunan teslimsiz taşınır rehni için kanunun hazırlık çalışmalarında ilk hareket noktası Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu'nun Teminatlı İşlemlerde Yasal Düzenleme Yapma Kılavuzu (UNCITRAL Legislative Guide on Secured Transactions) olmuştur. Kanunun uygulanmasına yönelik 3 farklı yönetmelik hazırlanmış ve 31 Aralık 2016 tarih ve 29935 sayılı (3. mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
1-Teslimsiz rehin sözleşmesi, yazılı şekilde veya güvenli elektronik imzayla onaylanarak elektronik ortamda TARES üzerinden düzenlenmesi gerekmektedir. Rehin sözleşmesinin asgari unsurları da kanunda sayılmak suretiyle belirlenmiştir ki asgari içerikte eksiklik taşınır rehni siciline kayıt talebinin reddini gerektirecektir. Rehin sözleşmesinin düzenlenmesiyle sicilde tesis edilen işlemler vergi, resim, harç ve değerli kağıt bedelinden muaf olmakla birlikte rehin sözleşmesinde yer verilen düzenlemelerin iyi analiz edilmesi ve rehin ilişkisinin ötesinde geniş düzenlemelerin muafiyet kapsamı dışında değerlendirilebileceğinin unutulmaması gerekmektedir.
2-Teslimsiz taşınır rehninde taraflar, rehin alacaklısı; kredi kuruluşu, tacir veya esnaf olabilir. Rehin verenin kimler olabileceği ise rehin alacaklısına göre farklılık arz edebilmektedir. Banka ve finansal kurumların rehin alacaklısı olduğu durumlarda rehin veren, tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü veya serbest meslek erbabı olabilmektedir.
3-Teslimsiz taşınır rehnine konu edilebilecek varlıklar, kanunda sınırlı şekilde sayılmak suretiyle belirlenmiştir. Ticari işletme veya esnaf işletmesi bir bütün olarak teslimsiz rehne konu edilebileceği gibi kanunda sayılan taşınırlar da (örneğin hammadde, stoklar, alacaklar) ayrı ayrı rehne konu edilebilecektir.
4-Teslimsiz taşınır rehninin aleniyeti ve takibi için TA¬RES kurulmuştur. Rehin sözleşmesinin sicile tescili, rehin hakkının doğması bakımından kumcu niteliktedir. Ayrıca kanunda rehinli alacaklının alacağım devir veya rehinli taşınırların sonradan rehin verence devri sicile tescil ettirme yükümlülüğüne bağlanmıştır. Bu yükümlülüklerin ihlali ağır idari ve adli para cezalarına bağlanmıştır.
5-Rehin borçlusunun temerrüdü, rehin alacaklısını koruyacak şekilde güçlendirilmiştir. Rehin verenin temerrüdü halinde rehin alacaklısının rehin konusu taşınırın mülkiyetini devralma hakkını kullanabilmesine imkan sağlanmış, "lex commissoria yasağı" kaldırılmıştır.
Finansmana erişim kolaylığı, KOBİ'lerin gelişimi, rekabet güçlerinin artırılması için olmazsa olmaz un-surların başında gelmektedir. İşte teslimsiz taşınır rehni uygulamasının bu finansmana ulaşımı kolaylaştıracağı, KOBİ'lerin müstakbel hammadde ve stoklar da dahil çok çeşitli aktif varlıklarını teminata konu ederek kredi limitlerini artırabileceği öngörülmektedir. (Av. Mehmet Küçükkaya/Capital Dergisi)