Piyasalarda olumlu hava devam etmekle birlikte dış piyasalardaki gelişmelere duyarlılık artmaya başladı. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) devam eden faiz artırımı ve bu yıl içinde başlaması beklenen bilanço küçültme operasyonunun bu aşamada tedirginliğe neden olmaması, başkan Trump’ın icraatlarının daha bir yılı dolmadan sekteye uğraması ve son olarak sağlık yasasının geçemeyeceği kaygısıyla senatoda ertelenmesi doların zayıflamasına neden oldu.
ALTIN FİYATLARI
Ayrıca Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi’nin Avrupa ekonomisi için ileriye dönük olumlu görüşler vermesi ve enflasyonda yükseliş beklentilerini koruması Euro’ya güç kazandıran bir gelişme. Hatırlanırsa iki hafta önceki yazımızda, Fed’in faiz artırım ve bilanço daraltma politikası dünyadaki diğer öncü merkez bankaları için referans olabilir, görüşünü vermiştik. Daha uzun vadede beklediğimiz bu gelişme geçtiğimiz hafta bazı önemli merkez bankaları için bir olasılık olarak “şahin” yorumlarla dillendirilmeye başladı. Doları zayıflatan gerekçeler arasında bir parça söylemlerin de payı var. Zayıflayan doların altın fiyatlarına çıkış olarak yansımaması ise yükselen uzun vadeli bono faiz oranlarıyla izah edilecek bir durum.
Faiz artışları altın fiyatlarını baskılarken dış borsalarda güç kaybına neden oldu. Borsalardaki düşüşler bu aşamada daha çok kâr satışlarına bağlı teknik düzeltme boyutunda. Bu noktada Almanya borsasını (DAX) biraz daha ayrı tutmak gerekecek. DAX endeksinde düşüş çıkış trend desteğinin altına salınım göstererek derinlik kazanmış durumda. Bu gelişmeler doğal olarak Borsa İstanbul’a da yansıma gösteriyor. Dış borsalardaki düşüş daha güçlü görünen BİST100 endeksinin yüz bin seviyesinin üzerinde ivme kazanmasını zorlaştırıyor.
Diğer yandan tahvil, bono ve hisse senetlerine portföy yatırımı (sıcak para) olarak dışarıdan para akışı devam ediyor. Özelleştirme portföyünün daralmasının da etkisiyle doğrudan yatırımların istenen seviyelere ulaşamamasına, son yıllarda ihracat ve turizmdeki kayıplar da eklenince sadece finans piyasaları için değil, genel ekonominin işleyişi açısından dış finansman ihtiyacının karşılanması noktasında sıcak para akışı daha önemli hale geliyor. Bu durum portföy yatırımlarının devamlılığı yönünden dış piyasaların seyri ve öncü merkez bankası politikalarına duyarlılığı artırıyor. Bu noktada varlık fonu kanalıyla dış kaynak sağlanması konusu önem kazanıyor.
Ortadoğu ve siyasi gelişmeler çok yakından izlenmekle birlikte piyasalar üzerindeki etkisi sınırlı. Diğer yandan dolar dış piyasalarda değer kaybederken içeride dolar/TL kurunun 3.50 seviyesinin altına inmemesi alımların geldiğini göstermesi açısından dikkatle izlenmesi gereken bir nokta. Önümüzdeki hafta mevcut gündem ile birlikte pazartesi enflasyon, cuma ise ABD tarım dışı istihdam verileri izlenecek. Olumlu gelişmelerin önemli ölçüde fiyatlara dahil olduğu kabul edilmekle birlikte pozitif görünümün korunduğu piyasalarda dalgalı seyir görülebilir.