Yazdır

El Safi: Türkiye ile dostluğumuzdan rahatsızlar

Tarih: 01 Temmuz 2017 - 09:55

Katar'ın Ankara Büyükelçisi Salem Mübarek El-Safi önemli açıklamalarda bulundu. Büyükelçi El-Safi, Katar'a uygulanan ambargonun nedenlerini açıkladı.

Katar'ın Türkiye ile olan işbirliğinden Körfez ülkelerinin rahatsız olduğunu söyleyen El-Safi, Katar'a dayatılan bu yaptırımların bir abluka olduğu ve insani değerlere zarar verecek bir boyuta ulaştığını dile getirdi.
 
-Katara abluka uygulanmıyor sadece boykot uygulanıyor diyenler var. Buna sizin cevabınız nedir?

-Katar'ın tek sınır kapısı var o da Suudi Arabistanla sınır kapımız. Suudi Arabistan bu sınır kapısını kapatarak Katarın dış dünya ile bağlantılarını kesmiş oldu ve bu bize abluka uyguladığı anlamına gelir. Suudi Arabistan'daki El Şark El Avsat, Ukaz ve El iktisadiye gazeteleri dahil olmak üzere bütün medya organları Katara yönelik alınan kararları "Abluka" olarak tanımlamakta. Biz de hepsini kayıt altına aldık. Ayrıca batı ülkeleri boykot değil de ablukadan bahsediyor.

Hava sahalarını uçaklarımıza kapattılar. Ama İran ve Türkiye hava sahasını kullanarak o sorunun önüne geçebildik. Ellerinde olsa Türkiye ve İran hava sahalarını da kapatmak isterler. Ve şuan Türkiyeden bize gelen yardımlardan rahatsız oluyorlar. Ve bunun durdurulmasını istiyorlar. Bütün bunlara rağmen biz abluka uygulamıyoruz diyorlar.!

Vatandaşları ve şirketlerinden bizimle ilişkilerini kesmelerini istiyorlar ondan sonra ihtiyaç duyulması halinde Katar'a gıda ve ilaç yardımı yapmaya hazır olduklarını söylediler. Biz tabi ki bunu reddettik. Gerçek şu ki bize abluka uygulayan ülkelerde çok sayıda insan yardıma muhtaçtır. Bu yüzden o insanlara yardım etmeleri evladır.

KATAR'A BU YAPILANLAR İNSANLIĞA AYKIRIDIR

Katar'a yönelik Yaptıklarının adı ne olursa olsun kanunlara aykırı ve etik değildir. İslami, Arap ve insani değerlere aykırı. Binlerce aile bu kararlardan zarar gördü. Biz her şeyi kayıt altına aldık bu ihlalleri kaydettik ve ilgili kurumlara şikayet ettik insan hakları ile ilgilenen kurumlar gerekeni yapmaktadır.

Kutsal toprakların siyası çatışmalarda koz olarak kullanılması Kabul edilemez. Ve şer'en caiz değildir. Umre yapan vatandaşlarımızı kovdular. Oradaki otellerde kalan vatandaşlarımız ve orada okuyan öğrencilerimizi ülkeyi terk etmeye zorladılar. Onları katara getirmek için Umman sultanlığı ve Kuveyt hava yollarından yardım istedik. Bazıları da Türkiye'ye gidip oradan Katar'a döndüler. İnsanlık dışı icraatları sadece insanlarla sınırlı kalmayıp hayvanlara da zarar verdi. Katar vatandaşlarına ait küçük ve büyük baş hayvanları sınır dışı ettiler. Biz bütün bunları tescil ettik.

Bu icraatlar o ülkelerin tarihinde siyah bir leke olarak kalacaktır. Islam aleminde ve batı dünyasındaki büyük ve önemli ülkelerin tamamı bu ablukayı Kabul etmiyor. Bize abluka uygulayan ülkelerdeki yetkililer medyada inkar ediyorlar. Ancak halklar gerçeği söylemediklerini biliyor. katara yönelttikleri asılsız suçlara dair somut deliller sunamayınca inandırıcılığı kaybettiler.

-Katar'ın terör örgütlerine finansal kaynak sağladığı" iddiaları ile ilgili ne dersiniz? Katar'ın terörle mücadelede faaliyetleri var mı?

-Katar'ın terör örgütlerine destek vermesi ile ilgili tekrarlanan asılsız iddialar var. Bu tehlikeli iddialara dair somut delillerin sunulmasını resmi olarak istediğimiz halde abluka uygulayan ülkeler hiç bir delil sunamadı. ABD de suçlamalara dair o ülkelerden deliller sunmalarını istedi.

Şunu ifade etmek isterim: katara abluka uygulayan ülkeler, kendi niyetleri ve katara yönelik atılan kanun dışı adımlar konusunda uluslararası kamuoyu'nu ve büyük devletleri yanıltmak için teröre destek verme iddialarını kullanıyor.

Tarihimiz malum ve politikalarımız şeffaftır. 11 eylül saldırısını gerçekleştiren kişilerin arasında bir tek katar vatandaşı yoktur ama bize abluka uygulayan ülkelerden var. dünyadaki terör örgütlerde katarlı liderler yoktur. Ama o ülkelerden var. Katar dünyada gerçekleştirilen terör eylemlerini hiç bir zaman finanse etmedi ama o ülkelerdeki bazı şehirler terör örgütlerinin paralarını aklamak ve bazi terör eylemlerini finanse etmek için kullanılmıştır. Birileri katar'da terör saldırısının vuku bulmamasının Doha'nın teröre destek verdiğine dair bir delil olduğunu iddia etmekte. Ama bu tamamen yanlış ve mantık dışıdır. BAE'de de terör saldırısı gerçekleşmedi bu BAE'in teröre destek verdiği anlamına mı gelir?

TERÖRÜ SİYASİ ARAÇ OLARAK KULLANANLAR BELLİ

Ayrıca o ülkelerin terörü siyasi bir araç olarak kullandıkları biliniyor. Uzun yıllardır iktidarda kalabilmek, dışarıdan yardım alabilmek, bazı ülkelere yakınlaşmak gibi politika ve hedeflerini meşrulaştırmak için terörü kullanmaktadırlar.

Bu yüzden de o ülkeler kendi halklarının Kabul etmediği ajandalara hizmet ederek Haması terörle suçluyorlar.Mülüman Kardeşler cemaati gibi barışçıl siyasi cemaatleri Kendilerine iktidar rakibi olarak gördükleri için bu cemaatleri de terörle suçluyorlar.

Katar gerçek terörle mücadelede çok etkin rol oynayan bir ülkedir. Terörle mücadele etmekle ilgilenen tüm uluslararası platformlara gerek maddi gerek siyasi ve hatta askeri destek veren bir ülke.

KATAR BUNLARI ASLA KABUL ETMEZ

Terörle mücadele konusunda abluka uygulayan ülkelerle etkin bir işbirliği yürüttük. Askerlerimiz Suudi Arabistanın oluşturduğu İslami ve Arap koalisyona katıldı. Husi'lere karşı savaştılar. Suudi Arabistan sınırlarını savunurken şehitlerimiz oldu. Çünkü askerlerimiz bütün körfez ülkeleri katar gibi görüyor ve ve zarar görmelerini asla Kabul etmezler. Biz dini ve vicdani değerlere göre davranıyoruz. Ama o ülkelerin bize yaptıklarına bakın.

Krizin devam ettiği bu günlerde bile güvenlik işbirliğimizi kesmedik. Suudi Arabistanda aranan birini Riyad'a teslim ettik.

-Katara iletilen talepler listesinde Al Jazeera kanalının kapatılması da yer alıyor. Bununla ilgili ne dersiniz? Al Jazeera'nın geleceği ne olacak?

-Sayın Dışişleri Bakanımızın söylediği gibi Al Jazeera'nın geleceği tartışmaya açık bir konu değildir. Onun kapatılmasını istemek bizim iç meselelerimize Kabul edilmez bir müdahale sayılır. Başka bir ülke talep etti diye BBC, CNN veya TRT'nin kapatılması hayal edilebilir mi? tabi ki hayır. Bağımsız egemen her hangi bir ülke başkalarının kendine ne yapması gerektiğini söylemesine veya dayatmalarına izin vermez.

Kendilerini büyük bölgesel devletler olarak gören ablukayı uygulayan bazı ülkelerin bir kanalın kapatması ya da bir haber sitesinin engellenmesini istemeleri o ülkelerin zafiyetinin göstergesidir. Arap halkının kendini ifade edebildiği bütün pencerelerin kapatılmasını istiyorlar.

BAE'nin Moskova Büyükelçisi Omar Ghobash İngiliz Guardian gazetesine: "Basın özgürlüğümüz olduğunu iddia etmiyoruz. Basın özgürlüğü fikrini desteklemiyoruz" diye konuştu. Bü yüzden Al Jazeera'nın kapatılması talebini mantıklı bir talep olarak görüyorlar.

-Katar'daki Türk askeri üssünün kapatılması Katar'a yönelik ablukanın kaldırılması için sunulan şartların bir tanesidir. Buna karşı tavrınız ne olacak?

-Bu üssün 2014 yılında Türkiye katar arasında ortak savunma anlaşmasına göre kuruldu. Bu anlaşma gizli değildi. Hedefleri ise daha önce ilan edildiği gibi körfez ve bütün bölgenin güvenliği ve istikrarının sağlamasına katkıda bulunmaktır. Bizdeki ve ablukayı uygulayan ülkelerdeki üslerin hedefleri de aynı.

Suudi Arabistan da dahil olmak üzere hiç bir ülke itiraz etmedi. Türkiye Riyad'a Suudi Arabistan'da benzer bir üs kurma teklifinde bulundu. Doha'daki Türk askeri üssü Körfez ülkelerini hedef almıyor.

Bu anlaşma bağımsız egemen iki ülkenin ilişkileri çerçevesinde imzalanan bir anlaşmadır. Üçüncü bir tarafın onaylanmasına gerek yok. Bu üssün kapatılması ve Türkiye ile savunma ilişkilerimizin kesilmesi talebi iç meselelerimize müdahale ve bize vesayet dayatma çabasıdır. Ve bu uluslararası kanunlara aykırıdır. Aynı zamanda konunun terörle alakası olmadığını gösteriyor. Terörü katar'a vesayet dayatmak için bahane olarak kullanılmıştır.

TÜRK ÜSSÜ'NÜN KAPATILMASI MANTIKLI DEĞİL

Ablukayı uygulayan bazı ülkelerde Amerikan, İngiliz, Fransız askeri üsler vardır. Hiç kimse bu üslerin kapatılması istemedi. Türk üssünün kapatılması talebinin mantıklı bir nedeni yok. Yoksa o ülkelerin askeri müdahale etme niyeti mi var? O üssün askeri müdahaleyi engelleyeceğinden endişe ediyorlar?

Krizin nedenlerinin 20 sene öncesine dayandığını söylüyorlar. Onlar 20 sene önce bize karşı Manama'dan yönetilen iç darbe girişiminde buldular. Ancak başaramadılar.eğer bize karşı kötü niyetleri yoksa bizim başka ülkelerle yaptığımız anlaşmalara saygı göstermeliler.

Türkiyenin körfez işbirliği konseyi üyeleri ile iyi ilişkileri var. özellikle Suudi Arabistan, Bahreyn ve Kuveyt ile olan ilişkiler. Katar, Türkiye'nin körfez işbirliği konseyi üyeleri ile stratejik ilişkilerinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Sadece önemli değil körfez ve bölgenin güvenliği için kurulması gereken ilişkilerdir.

-Türkiye krizin diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini her zaman ifade ediyor. Sizce ilgili ülkeler arasında diyalog kurmayı engelleyen sebepler nelerdir?

-Daha önce ifade ettiğim gibi Türkiyenin krizde tutumu ve körfezin güven ve istikrarına önem vermesini takdir ediyoruz

Diğer ülkelerin Türkiye gibi davranmaları ve Kuveyt'in arabuluculuk çabalarını desteklemelerini bekliyoruz.

Abluka ülkelerin yetkililerin açıklamalarında çelişkiler var. Bahreyn dışişleri bakanının Ankara'dan Türkiye, Katar savunma ilişkileri ile ilgili çelişkili açıklamalar yapmıştı. Bazı yetkililer biz diyaloga açığız Kuveyt'in arabuluculuk çabalarına saygı gösteriyoruz diyor ondan sonra Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı çıkıp 13 talep yerine getirilmeden diyalog yoktur diyor. Eşitlik ve karşılıklı saygı ilkesine dayalı diyalog için Doha'nın kapıları her zaman açık.

(Daily Sabah)

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/el-safi-turkiye-ile-dostlugumuzdan-rahatsizlar/1208281