Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, FETÖ'nün darbe girişiminin kilit isimlerinden firari Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasıyla ilgili 13'ü asker, 14'ü Emniyet Genel Müdürlüğü personeli ve biri Başbakanlık müşaviri 28 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame tamamlanarak mahkemeye gönderildi.
FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı olduğu iddia edilen Adil Öksüz’ün serbest bırakılması ile ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç sürdürdüğü soruşturmayı tamamladı. Son dakika... Adil Öksüzün serbest bırakılması soruşturmasında flaş gelişme
Hazırlanan iddianamede 28 şüpheli hakkında dava açıldı. Şüphelilerin 13’ünün asker, 14’ünün emniyet görevlisi, 1’inin ise Başbakanlık Müşaviri olduğu anlaşıldı.
GÖZALTINDAYKEN ÖKSÜZ’Ü ZİYARET ETMİŞTİ
İddianamede, Başbakanlık Müşaviri olarak görev yapan Ali İhsan Sarıkoca’nın Adil Öksüz’ü gözaltındayken ziyaret ettiği belirtildi.
ADİL ÖKSÜZ İLE GÖRÜŞMEYE BAŞLADIM
Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Ali İhsan Sarıcakoca ifadesinde Adil Öksüz ile yaptığı görüşmeye ilişkin olarak şunları anlattı:
"Karakola saat 17:30-18:00 sıralarında vardım. Karakol bahçesine geçtiğimde orada karakol binasının önünde darbeciler sıraya dizilmiş vaziyette bulunuyordu. Karakolun bahçesinde Serter Koçak ile konuşmaya başladık, konuşmamızda Serter Koçak bana darbecilerden birisinin yardımcı doçent olduğunu ve FETÖ'nün imamı olduğunu söyledi. Ben sabaha kadar darbecilerle uğraştım ve darbecilerin şehit ettiği insanlarımız ve onların yakınlarıyla ilgilendiğimden dolayı çok etkilendim, bu etkilenmemden dolayı Serter Koçak'ın bana söylemiş olduğu FETÖ'nün imamı olduğunu söylediği yardımcı doçent ile görüşmek istedim ve kendisiyle görüşmeye başladığım bu kişinin daha sonradan Adil Öksüz olduğunu öğrendik. Adil Öksüz ile ben görüşmeye başladım.
İLAHİYATÇI OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Adil Öksüz bana kendisinin ilahiyatçı olduğunu söylemesi üzerine ben de hem imam hatip lisesi mezunu hem de hafız olduğum için kendisine "bu kadar sivil vatandaşı İslamiyetteki hangi kritere dayanak öldürdünüz, diye sordum. Adil Öksüz bana cevaben 'biz bunları tasvip etmiyoruz' dedi. Akabinde bana masum insanların öldürülemeyeceğine ilişkin bir ayet okudu, ben de kendisine cevaben niçin söylediğiniz şeyleri yapmazsınız mealindeki ayeti okudum ve kendisinin Müslüman olmadığına inandığımı kendisine söyledim. Yanılıyorsam ve kendisinin de Müslüman olduğunu kabul ediyorsa kendisinin ailesinin ve tüm Müslümanlar için bildiği her şeyi anlatması gerektiğini kendisine söyledim. Bu sayede belki de ahiretini kurtarabileceğini kendisine söyledim. Başını eğip sessiz kaldı. Bunun üzerinden ben de yanından ayrıldım, kendisiyle başka türlü bir irtibatım olmadı."