Varlık Barışı kapsamında yurtdışında bulanan para, altın, döviz veya menkul kıymetler, 30 Haziran 2017’ye kadar yurda getirildiğinde bunlarla ilgili inceleme ve tarhiyat yapılmayacak. Barış kapsamında yurtdışında varlıkları olan kişilerin, bu haktan yararlanmaları için kısa bir süre kaldı.
Geçen hafta yeni bir yapılandırma yasasına değinmiştik. 2016 Ağustos ayında yürürlüğe giren 6736 sayılı yasadan çok daha dar kapsamlı olduğunu ve sadece kesinleşmiş borçlara yeniden yapılandırma imkanı getirdiğini belirtmiştik.
Borç yapılandırmasından başka birçok düzenleme içeren 6736 sayılı yasanın bir düzenlemesi var ki, hâlâ başvuru imkanı bulunuyor. Ama bunu da kaçıranlar için yasa değişikliği olmadığı takdirde, tren kaçacak diyebiliriz.
'Varlık Barışı'ndan bahsediyoruz. Yurt dışında bulunan bazı varlıkların bildirimi ve Türkiye'ye getirilmesi esasına dayanan uygulama. Yurt içinde bulunan ve kayıtlarda yer almayan bazı varlıkların kayıtlara alınması da aynı düzenlemede yer alıyor.
Ancak biz bu yazımızda sadece, Varlık Barışı kapsamında yurtdışında bulunan varlıkların bildirimi ve Türkiye'ye getirilmesi konusunu ele alıp, başvuru süresinin son ayına girdiğimiz şu günlerde tereddütlü konularda İdare'nin yaptığı açıklamaları hatırlatmak istedik.
YURTDIŞINDAKİ PARA, ALTIN...
Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları yasanın kapsamına giriyor. Buna göre, mükellef olup olmadığına bakılmaksızın tüm gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışı varlıklarını Türkiye'ye getirerek, yasanın verdiği imkânlardan yararlanabilirler. Bu varlıklara ne zamandan itibaren sahip olunduğunun da bir önemi yok. Diğer taraftan getiren kişinin mükellef olması durumunda, bu varlıkların yasal kayıtlara intikal ettirilmesi imkânı da bulunuyor.
BAŞVURU AY SONUNA KADAR
Yurt dışındaki bu kıymetlerin aslında 2016 yılı sonuna kadar Türkiye'ye getirilmesi gerekiyordu. Ancak bitimine birkaç gün kala süre Bakanlar Kurulu tarafından 30 Haziran 2017'ye kadar uzatıldı. Yasanın Bakanlar Kurulu'na verdiği yetki de bu kadardı zaten. Yani kanun değişikliği yapılmadığı durumda Bakanlar Kurulu tarafından yeni bir uzatma yapılması mümkün değil. Dolayısıyla bu hükümden yararlanmak isteyenlerin ellerini çabuk tutmasında fayda var.
VERGİ YOK
Eski Varlık Barışı uygulamalarında, yurt dışından getirilen varlıklar üzerinden vergi ödenmesi söz konusu oluyordu. Vergi oranı da genellikle yüzde 2 olarak uygulanıyordu.
Ama bu yasada, haziran sonuna kadar Türkiye'ye getirilecek olan varlıklar üzerinden herhangi bir vergi ödenmesi istenmiyor. Yani bu uygulamanın, yasal veya yasal olmayan yollarla yurt dışına çıkarılmış olan varlıkların yurda getirilmesi üzerine kurgulandığını görüyoruz. Herhangi bir vergi tahsilatı amacı bulunmuyor.
YURT DIŞINA ÇIKABİLİR
Yasa kapsamındaki varlıkları Türkiye'ye getiren gerçek ve tüzel kişiler bu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler. Buna göre getirilen varlıklar banka veya aracı kurumda durabileceği gibi hesaptan çekilmeleri de mümkün. Hatta aynı gün veya daha sonra tekrar yurtdışına dahi çıkarılabilirler.
DEFTERLERE KAYDEDENLER
Yurtdışındaki varlıkları getirip yasal defterlerine kaydeden mükellefler de hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın bu varlıkları tekrar işletmeden çekebilirler.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler yurtdışından getirip kanuni defterlerine kaydettikleri varlıklar için pasifte özel bir fon hesabı açacaklar. Fondaki tutar sermayeye ilave edilebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilir. İşletme tasfiye olduğunda dahi bu tutarlar vergilendirilmeyecek.
Kurumlar Vergisi mükellefleri tarafından fondaki tutarlar ortaklara dağıtıldığı durumda kâr payı stopajı da yapılmıyor. Sadece bu değil, kâr payını elde eden gerçek kişi ve kurumlar da bu kâr payları üzerinden herhangi bir vergi ödemiyorlar.
TÜRKİYE'YE GETİRİLMELİ
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılacak bir hesaba transfer edilebildiği gibi fiziki olarak da Türkiye'ye getirilebilirler.
Hesaba transfer edildiği durumda banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları tevsik edici belge olarak kabul ediliyor. Fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime is¬tinaden Gümrük İdaresi'nden alınan belgeler, varlıkların Türkiye'ye getirilmiş olduğunun tevsikinde (belgelendirme) kullanılabiliyor.
BİLDİRİM DE KABUL EDİLİYOR
Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının mutlaka banka ve aracı kurumlarda bir hesaba transferi ya da fiziki olarak Türkiye'ye getirilmesi şart değil. Bu varlıkların (hisse senedi, eurobond gibi) banka veya aracı kurumlara bildirilmesi halinde de, Türkiye'ye getirildiği kabul ediliyor. Bildirim kendileri veya yetkilendirdiği kişilerce yapılabiliyor. Bu şekilde bildirimde bulunanlar, söz konusu varlıkları daha sonra hesaben veya fiziken Türkiye'ye getirip getirmemekte serbestler.
Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde, yurtdışındaki ilgili kurum veya kuruluştan alınan dekont, ekstre, makbuz gibi belgeler kullanılabiliyor. Banka ve aracı kurumların, kendilerine ibraz edilen söz konusu belgelerin teyitlerini almak gibi bir yükümlülüğü bulunmuyor. Ayrıca bu belgelerin Türk elçilik ve konsoloslukları tarafından onaylanmış olması şartı da yok.
FORM DOLDURULUYOR
Yurt dışındaki varlıkların Türkiye'ye getirilmesinde veya menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka ya da aracı kurumlara bildirilmesinde ıslak imzalı olarak bir form doldurulması gerekiyor. Zorunluluk 2 Aralık 2016 tarihinden itibaren getirilen veya bildirilen varlıklar için söz konusu. Yurt dışından alınan tevsik edici belgelerin de bu forma eklenmesi gerekiyor.
Bu tarihten önce bildirimde bulunmuş olanlar ise böyle bir form doldurmadılar. Ama yine de kendileri isterse bu formu doldurup ilgili banka veya aracı kuruma verebilirler.
KREDİ KAPATILABİLİR
Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan kredilerin kapatılmasında kullanılabilir. Ancak kapatılması düşünülen kredinin 19 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla kanuni defterlere kayıtlı olması ve kapama işleminin de en geç bu ayın sonuna (30 Haziran 2017'ye) kadar gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Borcun defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, ödemede kullanılan varlıkların Türkiye'ye getirilme şartı da bulunmuyor.
Yasa kapsamında kayıtlara alınan varlıkların daha sonra zararına satılması durumunda bu zarar, gelir ve kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmiyor.
İNCELEME YAPILMAYACAK
Yurtdışından getirilen varlıklar üzerinden hiçbir şekilde vergi ödenmiyor olması, önceki Varlık Barış Uygulamalarına göre avantajlı hale getiriyor. Bu hükümden yararlanmak isteyenler açısından asıl önemli husus ise vergi inceleme ve tarhiyatlarıyla ilgili. Yukarıdaki koşulların tümü yerine getirilirse bu hükümden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Aynı şekilde herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma da yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezaları kesilemeyecek.
Bu varlıklarla ilgili olarak hiçbir şekilde vergi incelemesi yapılmayacak olmasının, bu varlıklardan daha önceki yıllarda elde edilen gelirleri de kapsayıp kapsamadığı yönünde tereddütler bulunuyordu. İdare, yayınladığı tebliğle çok açık bir şekilde Türkiye'ye getirilen varlık nedeniyle geçmişte elde edilmiş olabilecek kazanç ve iratlar ile söz konusu varlıkların iktisabında kullanılan kaynaklar nedeniyle geçmişe dönük bir vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağını söyleyerek bu tereddütleri de gidermiş oldu.
M.FATİH KÖPRÜ/EKONOMİST DERGİSİ