Dünya borsaları büyümenin canlanmasına rağmen faizlerin düşük kaldığı Goldilocks senaryosunu fiyatlamaya devam ediyor. Beklentilerden yüksek gelen PMI rakamlarına rağmen ücret artışının düşük kalması doların zayıf, faizin düşük kalacağı iyimser senaryoyu destekliyor.
İktisat teorisi büyümenin hızlanması ve işsizliğin azalmasının eninde sonunda ücret artışını ve enflasyonda yükselişi tetikleyeceğini söyler. Ancak Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam rakamı bir kez daha bu tahmini yanlış çıkardı.
İşsizliğin Mayıs ayında yüzde 4,3 ile 2001 yılından beri gördüğü en düşük seviyeye gerilemesine rağmen yıllık ücret artışı yüzde 2,5 seviyesinde kaldı. İşsizliğin yüzde 4,3'e gerilediği 2001 yılında yönetici olmayanların ücret artışı yüzde 4 düzeyindeydi.
İşsizliğin son 16 yılın en düşük seviyesine gerilemesine rağmen ücret artışının sınırlı kalması demografi, teknolojik gelişim, küreselleşme gibi yapısal faktörler nedeniyle enflasyonun düşük kalmaya devam edeceğine işaret ediyor.
Beklentilerden zayıf gelen istihdam verisine rağmen Fed'in Haziran ayında politika faizini 25bp artırarak piyasalara ABD ekonomisinin normalleştiği sinyalini vermesini bekliyoruz. Ancak mevcut verilerle yılın ikinci yarısında üçüncü bir faiz artışı yapılması zor gözüküyor.
Zayıf istihdam verisi sonrası piyasa fiyatlamaları da Fed'in 2017 yılında üçüncü bir faiz arışı yapma ihtimalinin oldukça azaldığına işaret ediyor. DXY dolar endeksi 96,7 ile Trump sonrası gördüğü en düşük seviyeye geriledi. 10 yıllık devlet tahvili faizi yüzde 2,185 ile sadece yılda bir kez faiz artışı yapılacağını fiyatlıyor.
Doların zayıf, faizlerin düşük kaldığı mevcut konjonktür Türkiye gibi büyümesini dolar ağırlıklı dış tasarruflarla finanse eden gelişmekte olan ülkeleri olumlu etkiliyor.
Gelişmekte olan piyasalara para girişi Mayıs ayında 20 milyar dolar ile arka arkaya altı aydır devam ediyor. Türkiye piyasaları hisse senedine 0,4 milyar dolar, tahvil piyasasına 0,5 milyar dolar ile gelişmekte olan piyasalara para girişinin yaklaşık yüzde 4,5'ini aldı.
Büyümenin güçlü olması, faiz farkları ve petrol fiyatlarındaki gerileme Türkiye varlıklarına para girişinin devam edeceğine işaret ediyor.
Mayıs ayı imalat sanayi PMI verisi 53,5 ile Aralık 2013'ten bu güne gelen en yüksek seviyeye ulaştı. Avrupa'ya otomotiv satışlarındaki artış sayesinde ihracat Mayıs ayında yüzde 16 büyüdü. Banka karları Nisan ayında önceki yıla göre yüzde 40'ın üzerinde arttı.
Türkiye varlıkları geçen haftaki güçlü yükseliş sonrasında bu hafta kar satışlarıyla soluklanabilir Ancak gerek küresel konjonktür gerekse yurtiçinde açıklanan veriler piyasalardaki yükselişin devam etmesi için uygun bir ortam yaratıyor.
Serhat Gürleyen - Dünya