Türkiye ekonomisinde atılım fırsatını değerlendirmek için her alanı mercek altına almak ve ülkemize özgün modeller ortaya koymak zorundayız.
Bu noktada uzun vadeli, düşük maliyetli ve kolay erişilebilir finansman sağlanması da elzem. Bakın gerek KGF gerekse KOSGEB kredileriyle bir anda KOBİ'lerin canlanışını, çarkların hızlanışını hep birlikte izliyoruz.
Türkiye ekonomisinin yüzde 99'u KOBİ'lerden oluşuyor.
İstihdamın yüzde 78'i KOBİ'lerde. Yani KOBİ'ler ne kadar güçlenirse ekonomi o kadar güçlü olur.
Bu hafta A Haber olarak Finansal Kurumlar Birliği ile 'Ticaret Finansmanı ile Güçlü Bir Ekonomiye' panellerinin ilkini Ankara'da gerçekleştirdik.
Moderatörlüğünü yaptığım panelde her yönüyle KOBİ'lere desteği konuştuk.
Banka dışı finansman kaynaklarına erişimin artması, alternatiflerin çoğalması, KOBİ'lerin,dolayısıyla ekonominin yararına.
KOBİ'lerin bankacılık sektörünün kullandırdığı kredilerden aldığı pay yüzde 25, banka dışı finans kesiminden aldığı pay yüzde 60-65 düzeyinde.
Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Mehmet Cantekin, 'Banka dışı finansal kesimler büyüdükçe KOBİ'lerimizin aldığı payı da arttıracağız. Bu nedenle rekabet koşullarının iyileştirilmesi, aracı maliyetlerinin düşürülmesi çok önemli' diyor.
Cantekin'in parmak bastığı bir başka konu da Bakanlar Kurulu kararı olmasına rağmen finansal kiralama ve finansman şirketlerinin Kredi Garanti Fonu kapsamına girememesi.
'Üye olmak istiyorsak bankalarla aynı miktarda sermaye getirmemiz istendi. Halbuki Bakanlar Kurulu finans sektöründeki paya mükabil bir sermaye diye karar aldı. Esasen KGF'nin kefaletine ciddi bir yük teşkil etmemiz de söz konusu değil. Ama burada önemli olan banka dışı finansal kesime verilen önem.
Bu, ülkenin menfaati.' Büyük şehirler dışında finansal kiralama, faktoring, tüketici finansman şirketlerinin kapısını kaç kişi çalıyor? Türkiye'de 26 finansal kiralama şirketi, 61 faktoring, 14 tüketici finansman şirketi olmak üzere toplam 101 şirket faaliyet gösteriyor. Örneğin faktoring BDDK denetiminde olmasına rağmen Türkiye'de imaj sorununu aşmaya çalışıyor. Fakat ihracat faktoringinde dünyada ilk sıraya yerleşerek marka haline gelmiş durumda.
İstanbul Finans Merkezi'ni kurarken bütün bu seslere kulak vermek gerekir.
ÖZLEM DOĞANER – SABAH