Yazdır

Çin borç kurbanı mı oluyor

Tarih: 28 Mayıs 2017 - 10:12

Son yıllarda iyice yüksek borçlu duruma gelen Çin müthiş büyüme performansını devam ettiremez hale geldi...

Moody's'in kamu borcu ratingini bir basamak daha düşürdüğü Çin'in, son zamanlarda başı yüksek borçlulukla dertte. Akşam'dan Deniz Gökçe, Çin'in son dönemdeki borçluluk durumunu köşe yazısında kaleme aldı. İşte Gökçe'nin o yazısı:

Moody’s, sonunda Çin’in kamu borcunun ratingini bir basamak daha düşürdü. Son yıllarda iyice yüksek borçlu duruma gelen Çin, son on yıldaki müthiş büyüme performansını devam ettiremez duruma gelmekte olduğu için, aşırı borçlanma yapmaya mecbur olmuştu.

Çin Avrupa Merkez Bankası ve de ABD’nin Federal Reserve Bankası'ndan daha fazla miktarda parasal genişleme yaratmıştı. ABD ekonomisi Çin’den büyüktü ama borcu Çin’den daha azdı. Veya başka bir deyişle Çin’in borcu ABD’den yüzde 70 daha fazla idi. Çin borcunu inanılmaz derecede çabuk artırmış da bulunuyor. Goldman Sachs 1960 yılından bu yana 55 ülkeyi yakından incelemiş ve de 2015 yılının sonunda kredi borcu en yüksek yüzde 2 içinde olan ülkeler arasında Çin’i de bulmuştu. Üstelik geçtiğimiz iki yılda da, Çin’in borcu daha da hızla artmaya devam etmişti.

Çin borç para ile hızlı büyüme yaklaşımını uzun bir süre gerçekleştirmişti ama Moody’s şirketine göre, Çin artık borçlanmadan ayakta duramaz hale gelmişti. Bu arada Çin yüksek borcunu çok çabuk bir zaman içinde almıştı. Bu da önümüzdeki yıllarda Çin’in gücünü önemli ölçüde azaltacak. İlginçtir, tüm diğer, oransal olarak çok borçlu ülkeler, Çin gibi büyük değil, oldukça küçük ülkelerdi.

Çin’in borç problemi aslında Japonya’nın borç problemine çok benziyor. Japonya’nın borç durumu giderek artan borçla beslenen bir 'borç balonu' olarak kabaca 1990’lı yıllarda başa bela olmuştu. Bu da Japonya’nın yıllarca yavaş büyümesine neden olmuştu, çünkü devlet çok borçlu şirketlere yardımı kesmişti.

2008 yılında kriz ortamında dünyanın büyümesi de çok küçülmüştü. Çin ise o dönemde kamu harcamalarını artırmış, devlet karayolları, havaalanları ve de gayrimenkul yatırımlarını desteklemiş, bu da ekonomiyi her şeye rağmen gene de büyütebilmişti.

İnşaatları yapabilmek için de yerel hükümetler ve de devlet şirketleri çok fazla oranda borçlanmışlardı. Krizin etkisi küçülse de, Çin şirketleri gene de aşırı borçlanmaya devam etmişlerdi.

Ama iş gücünün yükselen yaşı, azalan prodüktivite ve de azalan toplam verim, Çin’i daha fazla borç alsa da daha az üretim yapabilir durumuna getirmişti. Bu nedenle de kredi, eskisi kadar üretim gerçekleştirilmesine olanak sağlayamıyordu.

Çin’in borcu bu günlerde her yıl ülkenin toplam üretiminin yüzde 15 kadarı gerçekleşiyor ama ekonomi ancak yüzde 6.5-7.0 arasında büyüyebiliyor, borç da artıyordu. Halbuki 2001-2008 arasında borç pek değişmemişti. Ama Çin yüksek ve artan hızla büyüyebilmişti.

Son dönemdeki Çin yatırımları ise aşırı riskli ve de gerçekleştirilmesi zor yatırımlar olarak konuşulmakta. Bu tür yatırımların faizleri de nerede ise bankaların kredi faizinin iki misline çıkmış durumda. Ancak diğer taraftan finansal sistem de oldukça zorlanmaya başlamış bulunuyor. Bu durum, daha da kuvvetlenen bir yük getirirse, Çin’in büyümesi iyice küçülebilir.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/cin-borc-kurbani-mi-oluyor/1198367