Türkiye’den 183 CFO’nun katıldığı Deloitte Avrupa CFO Araştırması’nın yakın zamanda hazırlanan ve son bir yılı dönemsel olarak değerlendiren anketi, Türkiye’deki CFO’ların hem yakın geleceğe ilişkin öngörüleri, hem de stratejileri hakkında fikir veriyor. Anket sonuçları, dönemler arasında önceliklerin ve beklentilerin nasıl değişimler gösterdiğine dair bir trend analizi de sunuyor. İşte Türk CFO’ların faaliyet karlarından şirket gelirlerine, yatırım iştahından istihdam politikalarına yaklaşım ve beklentileri:
►Finansal gelecek: Şirketlerinin finansal performanslarının daha iyiye gideceğine inanan CFO’ların oranı 2016’nın ilk çeyreğinde %33,5 iken; 2016’nın üçüncü çeyreği ile 2017’nin ilk çeyreği arasında oranını koruyarak, yaklaşık %30 olarak ortaya çıkıyor.
►Gelir: Gelirde artış bekleyen CFO’ların oranı geçtiğimiz döneme göre azalıyor. Buna rağmen gelir artışı bekleyen CFO’lar halen çoğunlukta. Gelir artış beklentisi 2016’nın ilk çeyreğinde %71 iken, 2016’nın üçüncü çeyreğinde %69, 2017’nin ilk çeyreğinde ise %53 olarak karşımıza çıkıyor. 2017 ilk çeyrek anketinde şirket gelirlerinde düşüş olur diyenlerin oranı %27 seviyesinde.
► Faaliyet kârı: Faaliyet kârının daha iyiye gideceğine inanan CFO’ların oranı geçtiğimiz yıl %60’tan (2016 ilk çeyrek) %54’e (2016 üçüncü çeyrek) gerilemişti. 2017 ilk çeyreğinde ise bu oran %40,7’ye düştü.
►Yatırım: Yatırımlarının artacağını belirten CFO’lar 2016’nın ilk ve üçüncü çeyreğinde %40 seviyesinde iken; 2017’nin ilk çeyreğinde bu oran %34’e geriliyor.
► İstihdam: CFO’ların istihdamda artış beklentisi geçtiğimiz dönemde %36’dan (2016 ilk çeyrek) %46’ya (2016 üçüncü çeyrek) yükselmişti. 2017’nin ilk çeyreğinde ise bu oran %31’e gerilemiş durumda. Diğer yandan çalışan sayısında herhangi bir değişim yaşanmayacağını ifade eden CFO’ların oranı 2016 üçüncü çeyreğe göre %6’ya yakın bir artış gösteriyor.
► Belirsizlik: Son ankete göre Türkiye’deki CFO’ların dörtte üçü geleceğin neler getireceğini kestiremiyor ve belirsizliklerin oldukça fazla olduğunu düşünüyorlar. Dünyamız, bölgemiz ve ülkemizdeki sert ve sık iniş – çıkışlar onları daha temkinli olmaya, şirketleri ise riskten kaçınmaya itiyor. Ankete göre Türkiye’deki CFO’lar risk alma konusunda Avrupalı meslektaşlarından daha temkinliler…
►Risk: 2016 ilk çeyreğinde daha fazla finansal risk almamak gerektiğini düşünen CFO’ların oranı %94 iken üçüncü çeyrekte %86 civarına gerilemesi risk iştahında bir artışa işaret etmişti. 2016’nın üçüncü çeyreği ile çok ciddi bir fark olmamakla birlikte; 2017’nin ilk çeyreğinde risk almayı doğru bulmayan CFO’ların oranı %89’a yükseldi. CFO’lar için en önemli ilk üç risk: Jeopolitik riskler, TL'nin değer kaybı ve nakit akışındaki muhtemel aksamalar...
►Stratejik öncelikler: Maliyetlerin kontrol altında tutulması, maliyet azaltılması ve organik büyüme CFO’ların stratejilerinde öne çıkan hususlar. Ek olarak, sadece Türkiye pazarına umut bağlamama yönünde bir irade dikkat çekerken, bu durum yerini yeni pazarlara açılarak büyüme talebine bırakıyor.
► Banka kredileri: Banka kredileri: Kredi kullanmayı cazip bulanların oranı geçtiğimiz yıl %38’den (2016 ilk çeyrek) %26’ya (2016 ikinci çeyrek) kadar düşmüştü. 2017’nin ilk çeyreğinde ise bu oranda bir değişiklik olmadığı ve her dört CFO’dan yalnızca birinin banka kredisi kullanmayı cazip bulduğu görülüyor.
► Borçlanma: 2016’nın üçüncü çeyreğinde Türk Lirası ile borçlanmaya sıcak bakan CFO’ların oranı %21 civarındayken, 2017’nin ilk çeyreğinde bu oran %24’e yükselmiş durumda. 2016’nın ilk çeyreğinde yabancı para birimi ile borçlanabileceklerini belirten CFO’lar %17, 2016 üçüncü çeyreğinde %24 civarındayken; 2017’nin ilk çeyreğinde bu oran %12’ye düşmüş durumda.
Cem Sezgin: Gelir artışı bekleyen CFO’lar çoğunlukta
Anket sonuçlarını yorumlayan Deloitte Türkiye CFO Hizmetleri Lideri Cem Sezgin şunları söyledi: Ülke olarak geçtiğimiz yıldan bu yana birçok zorluğu geride bıraktık. Tüm bu olayların ekonomimiz üzerindeki etkileri, geçtiğimiz dönemde yaptığımız anketlerimizde de ortaya çıkmıştı. En son anketimizde her dört CFO’dan biri şirketlerinin gelirlerinin düşeceğini öngörüyor.
Kuşkusuz bunda döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme oranı beklentileri ve yakın dönemdeki mütevazı performansın etkisi var. Buna rağmen gelir artışı bekleyen CFO’lar halen çoğunlukta. Özellikle ihracatta olan dönemsel kıpırdanmalar ve Rusya ile olan ilişkilerin düzelmesi sonucu turizm gelirlerinde olası bir iyileşme, yurtdışı operasyonların toplam faaliyetler içinde artan payı ile oluşan risk dengesi gibi faktörler etkili. Olağandışı gelişmeler olmadığı taktirde, bir sonraki anketimizde gelir artışı beklentilerine ilişkin daha olumlu sonuçlar şaşırtıcı olmayacaktır.