Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel, Türkiye’de altın üretiminin 2002 yılında başladığını ve bir dönem 33 tona kadar yükseldiğini söyledi. Dünyada ikinci büyük altın rezervlerinin Türkiye’de bulunduğunun altını çizen Yücel, bunun parasal değerinin ise 250 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Yücel, 3 yıl önce Orman Bakanlığı’na ödenen orman bedellerinin artırılarak, yatırım tutarının yarısına çıkarıldığını bu gelişmenin ise yatırımları durdurduğunu kaydetti.
Geçtiğimiz hafta yapılan genel kurulda Altın Madencileri Derneği Başkanı seçilen Hasan Yücel, bir grup gazeteciye sektörü değerlendirdi. Yapılan bilimsel çalışmalara göre dünyada ikinci büyük altın rezervlerinin Türkiye’de bulunduğunun altını çizen Yücel, bunun parasal değerinin ise 250 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Son birkaç yıldır yaşanan problemler yüzünden üretimin 24 tona kadar gerilediğinin altını çizen Yücel, özellikle orman bedellerinin yeni yatırımların önünde büyük engel oluşturduğunu belirtti.
Orman bedellerinin neredeyse yatırım harcamalarını yüzde 50’sini bulduğunu vurgulayan Yücel, bu durumun yeni yatırımları ve mevcut arama faaliyetlerini adeta durdurduğunu kaydetti. 10 yıl içinde altın arama faaliyetlerine 120 milyon dolar yatırım yapmak isteyen bir girişimcinin Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na yaklaşık 60 milyon dolar ödemek zorunda kaldığını ifade eden Yücel, “Eğer yatırım yapılacak yer Hazine arazisi ise bedel ödenmiyor, özel sektöre aitse çok uygun koşullarda yatırım yapılabiliyor. Ancak orman arazisine yatırım yapmaya kalkınca büyük bedeller ödemek zorunda kalınıyor” diye konuştu.
'Üretim, rahatlıkla 50 tona çıkar'
Bu düzenlemenin 3 yıl önce çıkarıldığını hatırlatan Hasan Yücel, “Birçok girişimci bu yüzden yatırım yapmak istemiyor. Oysa orman bedeli makul bir seviyeye inse gerçekleştirilecek yatırımlarla birlikte 24 tona gerileyen üretim, rahatlıkla 50 tona çıkar” dedi. Mevcut projeksiyonlara göre üretimin 10 yıl içinde 130 tona kadar yükselebileceğine vurgu yapan Hasan Yücel, “Yani bizim yıllık 6-7 milyar dolarlık altın ithalatımızı kapatma şansımız var. Bu üretimin ülkemizde yapılmasının yaratacağı katma değer tartışılmaz boyuttadır.
Sektörde şu anda 7 bin 500 kişilik istihdam, 40-50 bin kişiye çıkaracak hazır projeler mevcuttur” diye konuştu. Hasan Yücel, “Dünyanın hiçbir yerinde mülkiyet bedeli yatırım bedelinin yüzde 2’sini geçemez. Bugün Kanada, Amerika, Avusturalya ve AB ülkelerinde alınan orman mülkiyet bedelleri bizim yaklaşık 35 katımız daha düşüktür. Bu da ister istemez yerli veya yabancı yatırımcının elini taşın altına koymasına engel oluyor veya gözünü korkutuyor” dedi. Yücel, altın madencilerinin diğer sektörlere göre adeta yetim muamelesi gördüğünü öne sürdü.
'En ileri teknolojiyi kullanıyoruz'
Devletin OSB’ler başta olmak üzere sanayinin birçok dalına destek verirken, altın ve madencilik sektörüne de benzer şekilde destek olması gerektiğine işaret eden Hasan Yücel, “Şu anda altıncılık başta olmak üzere madencilik sektöründeki yatırımcılar tüm altyapı hizmetlerini maalesef kendileri yapmaktadır. Eğer Türkiye’nin ekonomi alanında koşması isteniyorsa o zaman devletin ülkemizde madencilik sektörünün de işini kolaylaştıracak ve teşvik edecek bazı adımları atması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de altın madenciliğinde gerek üretim gerekse arama standartlarında dünyanın en ileri teknolojilerinin kullanıldığını belirten Yücel, siyanür konusunda da bazı spekülasyonların olduğunu aktardı. ABD’de 50 birime kadar izin verilen değerin Türkiye’de sadece 2 birim olarak kullanıldığına değinen Yücel, iş sağlığı ve güvenliği konusunda da altın madenlerinde hiçbir can kaybı yaşanmadığını kaydetti.
'Yastık altına değil, yer altına bakalım'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı 'Milli Enerji ve Maden Politikası'na destek verdiklerini belirten Hasan Yücel, “Türkiye’deki yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması için hükümetin attığı adımları önemsiyoruz ancak ekonomide yastık altını yönetemezsiniz ama yer altını planlayıp, yönetebilirsiniz” dedi. Enerji Bakanlığı’nın yer altı kaynakların potansiyelinin değerlendirilmesi için yıllık 1 milyon metre sondaj hedefi koyduğuna değinen Yücel, “Hızla bu potansiyelin planlanıp, projelendirilmesi gerekiyor. Böylelikle uluslararası yatırımcıların ve kuruluşlarının yatırım yapacağı teknik altyapı da hazır olacak” diye konuştu.