Sultanhisar Ziraat Odası Başkanı Bilal Tahran, yaptığı açıklamada, 11 bin dekarlık alanda yürütülen örtü altı çilek üretim faaliyetiyle Sultanhisar'ın Türkiye'nin ikinci büyük üretim merkezi olduğunu söyledi.
Yöre halkının en önemli geçim kaynağının çilek üretimi olduğunu belirten Tarhan, "Yaklaşık 65 bin ton civarında bir çilek üretimimiz var. Bölgede üretilen ürünler kalite bakımından ihracata en uygun çilek tipi. Daha aromatik, daha renkli ve uzun yola dayanıklıdır." dedi.
Ürünlerin yaklaşık üçte birinin ihraç edildiğini, dış pazarda da Rusya'nın önemli bir payının bulunduğunu dile getiren Tarhan, yaşanan uçak krizinin ardından bu ülkenin yasakladığı tarımsal ürünler arasına çileğin de girmesinin üretimi olumsuz etkilediğine işaret etti.
"Ürünlerin üçte biri ihracata gidiyor"Önemli rakiplerden Romanya'da geçen sezon ürünleri soğuğun vurması nedeniyle avantajlı bir dönem geçirdiklerini anlatan Tarhan, "Bu yıl ise Romanya'nın yeniden üretimini artırmasıyla Türkiye'deki üreticisi kara kara düşünüyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmeleri sonucu domates dışında yasakların kalkması, çilek üreticisi için adeta can simidi oldu. Rus pazarı bizim için iyi bir denge unsurudur. Sultanhisar'da üretilen çileğin üçte biri ihracata gidiyor. Rusya pazarının açılması hem üreticiyi hem ihracatçıyı sevindirdi. Bunun sürekli hale gelmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Çilek ihracatçısı Kurtay Altınışık ise yasağın ardından ihracatın gerilediğini, fiyatın düşmesi ve pazar bulmakta sorun yaşanması nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçirdiklerini kaydetti.
80 dekarlık alanda çilek üretimi yapan 62 yaşındaki Mehmet Ünsal ise ihracat olmazsa bu ürünün iç piyasada tüketilmesinin mümkün olmadığını, yasağın sezon başladıktan sonra kalkması nedeniyle asıl neticenin bu yıl değil gelecek sezon alınabileceğine işaret ederek, "Rusya pazarının açılması piyasanın canlanması demektir. Biz üreticiler bu karardan dolayı çok mutluyuz. İnşallah bu sıkıntılar tekrar yaşanmaz." diye konuştu.