Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istanbul Tuzla'da yaptığı konuşma özetle şöyle: "Kandil 'hayır' diyorsa, bölücü başının olduğu İmralı 'hayır' diyorsa, Pensilvanya'daki şarlatan 'hayır' diyorsa demek istikametimiz doğru değil mi? Yarın bir de sandıktan Allah'ın izniyle evetler patladığı zaman ne olacağını düşünün.
Yarın akşam inşallah bu millet kendi bayramını yapacak. Bazıları şöyle diyor, 'evet' diyen de 'hayır' diyen de, kardeşim 'hayır' diyeni anlayışla karşılarım ama evetle hayırı aynı kefeye koyamam, aynı kefede, aynı torbada nasıl durur, olur mu böyle bir şey? Anlayışla karşılarız o ayrı mesele. Niye? Demokrasi bu. Ama eğer hepsini aynı yerde tartacak olursak neden bu kadar mücadele veriyoruz ki? Değil mi?"
Anayasa değişikliği milletimize hem kendisinin hem çocuklarının geleceği için çok önemli bir yönetim sistemi teklif ediyor. Buna karşı çıkanlar dikkat ediniz, kendileri hiçbir teklif getirmiyor, sadece 'olmasın, yapılmasın, değişmesin' diyorlar. Siz bu kafayı çok iyi tanırsınız. Bunların ülkenin ve milletin hayrına dikilmiş bir tek ağaçları, üst üste konulmuş iki tuğlaları yoktur. Her şeye karşı çıkmayı, her şeye şimdi olduğu gibi 'hayır' demeyi siyaset sanıyorlar. Neye hayır dediklerini bilmedikleri için de sürekli saçmalıyorlar."
İKİNCİ DURAK KARTAL
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikinci durağı Kartal oldu. Toplanan kalabalığa seslenen Erdoğan, "Beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Rab'bimizin huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz. Kendi geleceğimiz için bir karar vermenin çabası içindeyken bakıyoruz ki kimi Avrupa ülkeleri, 16 Nisan'dan sonra geçeceğimiz yeni yönetim sistemine karşı alenen kampanya yürütüyorlar. Size ne? Avrupa'nın milletvekillerine ne? Parlamentosunun önünde Erdoğan'ın resmi, şakağına silah dayatılmış. 'Erdoğan'ı öldürün.' diyor. Nerede bu? İsviçre Parlamentosu. Allahıma hamdolsun, demek onlara dahi bu korkuyu vermişiz. Çünkü biz düşmana korku, dosta muhabbet erleriyiz. Nerede İsviçre'nin yönetimleri. Niçin bu teröristlere orada haddini bildirmiyor. İşte bunların ne olduğunu anlayın. Bunların dostluğuna falan güvenmeyin. Bakıyoruz AB üyesi ülkeler Vatikan'a gittiler. Vatikan'da ne işiniz var? Vatikan AB üyesi mi? Değil? Bunların içinde Protestan, Ortodoks, ateist var. Bunların hepsi Katolik olan Vatikan'a gidiyorlar. Niye? Hepsi diziliyorlar, nasihatlerini aldılar. Bazı nasihatte bulundu Papa ve ondan sonra da kuzu kuzu ayrıldılar. Çünkü bunlar tek millet. Kimse bize gelip de 'şöyleydi, böyleydi' demesinler. Külahımıza anlatsınlar. 54 yıldır bu ülkeyi oyaladılar. İşte 16 Nisan bunun dönüm noktası olacaktır" dedi.
"BEDELİNİ ÖDEYECEKLER"
Avrupa'nın "Erdoğan çok sert" söylemlerini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kime yumuşak, kime yumuşak davranacaklarını çok iyi bildiklerini ama hiç bir zaman baş eğemeyeceklerini belirtti. Erdoğan, "Asıl sorun, Avrupa ülkelerinin bir bölümünün terör örgütleriyle mücadelemizden rahatsız olması. Gömüyoruz ya açtıkları hendeklere, çukurlara bu teröristleri gömmeye başladık ya rahatsızlık buradan geliyor. 20 ayda yaklaşık 11 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Bu onları çok rahatsız ediyor. Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler. O silahlar gömülmediği sürece, ETA gibi yapmadıkları sürece, bu ülkede onlara yaşam hakkı yok. Çok çektik, bu milleti parçaladılar, bu ümmeti parçaladılar. Artık bunlara tahammül yok. Bedelini ödeyecekler" şeklinde konuştu.
"'BU İŞİ ULUSLARARASI MAHKEMELERE TAŞIMAYIN.' DİYE DE HABER GÖNDERİYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bazı Avrupa ülkelerinin Türk bakanlara yönelik tavrına da eleştirerek, "O itler, orada Hüseyin Kurt'umuzun baldırından adeta parça koparıyor. Şimdi de 'Bu işi uluslararası mahkemelere taşımayın.' diye de haber gönderiyorlar. Nerede adaletiniz, nerede sizin hukuk anlayışınız, nerede sizin kadın haklarınız? Böyle olmayacak, yaptıklarınız yanınıza kar kalmayacak. Avrupa'nın, dünyanın neresinde olursa olsun, benim bir vatandaşım varsa, onun hakkını sonuna kadar korumak görevimdir" dedi.
"İDAM KONUSUNDAKİ KARARIM BELLİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(7 Haziran sonrası) Ana muhalefetin, bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarını iktidara taşımak için nasıl çırpındığını unutmadık. Terör örgütlerinin meydanı boş bulduklarını düşünerek tüm güçleriyle ülkemizin üzerine nasıl saldırdıklarını unutmadık. Yatırımcıların nasıl tereddüde düştüklerini unutmadık. 15 Temmuz darbe girişimi de bu fotoğrafın bir parçasıdır. Bütün gerçekler ortadayken hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam etmemiz mümkün değildi. Hani birileri 'Şimdi böyle bir değişikliğin ne gereği vardı?' diyorlar ya, asıl şimdi bu reformun tam zamanıdır" şeklinde konuştu. Erdoğan, "İdam konusundaki kararım belli. İşte yarınki alacağımız karar, aynı zamanda bunun da yolunu açacaktır" dedi.