Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası'nın, şirketlerin döviz borcu için oluşturulan ve altyapı çalışması tamamlanan yeni takip modeliyle veri toplamaya başladığını belirterek, "Türkiye genelinde yabancı para borcun yaklaşık yüzde 23’ünü oluşturan yaklaşık 110 firmanın verileri bir ay içinde toplanacak." dedi.
Şimşek, 2008 küresel ekonomik krizinin ardından bireylerin döviz cinsinden borçlanmasını yasakladıklarını hatırlatarak, bununla hane halkını, tüketiciyi kur riskine karşı korumaya aldıklarını söyledi.
Reel sektör kur riskinin yönetilmesinin de çok ciddi bir konu olduğunu vurgulayan Şimşek, küresel ekonomideki belirsizliklerin devam ettiği bir ortamda Türkiye'nin döviz kuru oynaklığına karşı ilave tedbirler almasının önemli olduğunu ifade etti.
Şimşek, tedbirlerin alınması ve gerekli düzenlemelerin yapılması için şirketlerin ne kadar döviz borcu olduğunun doğru tespitinin önemine işaret ederek, reel sektörün kur riskine yönelik sağlıklı bir gözetim imkanının oluşturulması için Merkez Bankası tarafından "sistemik risk veri takip modeli" oluşturulduğunu anımsattı.
Altyapı çalışmalarının tamamlanmasıyla pilot uygulamaların hayata geçtiğini anlatan Şimşek, reel sektörün döviz pozisyonunun daha kapsamlı ve makul bir frekans aralığında izlenebilmesi amacıyla oluşturulan model çerçevesinde firma verilerinin yeni ve geliştirilmiş bir formatta Merkez Bankası tarafından toplanmaya başladığını kaydetti.
Şimşek, toplam yabancı para borcun yaklaşık yüzde 23’ünü oluşturan 110 civarında firma için verilerin bir ay içerisinde toplanmasının planlandığını belirterek, elde edilen verilerin analizi sonrasında 2 bin firmanın çalışma kapsamına alınarak, toplam yabancı para borcun yaklaşık yüzde 83’üne ilişkin detaylı veri setinin düzenli takip edileceğini bildirdi.
"Teşvik ve düzenlemeler yeniden ele alınacak"
Söz konusu çalışmanın hayata geçirilmesinin önemine değinen Şimşek, "Elde edilen verileri analiz ederek basiretli borçlanma ve risk yönetimine katkıda bulunmak amacıyla teşvik ve makro ihtiyati düzenleme çerçevesini kısa sürede yeniden ele alacağız." ifadelerini kullandı.
Şimşek, firmaların döviz gelirleri ile döviz borçları arasındaki bağın gözetilmesi ve kur riski yönetimi için türev araçların kullanılmasının finansal istikrar açısından önem taşıdığını vurguladı.
Makro ihtiyati düzenleme çerçevesinin bu amaçları taşıyan ve kademeli bir uyum sürecine dayanan bir yapıda olacağını anlatan Şimşek, daha sonraki süreçte yabancı para borcun nispeten daha düşük kısmına sahip yaklaşık 23 bin firmanın dövizle borçlanmasının da yapısal bir perspektiften ele alınacağını belirtti.