Referandum tarihi yaklaştıkça kararsızların oranı azalıyor, evet ve hayır oyları arasındaki makas açılıyor.
AK Parti Genel Merkezi’ne sunulan son ankette yurtdışı oyları dahil edildiği takdirde evet oylarının oranı % 55-56 arasında görünüyor. Evet oylarında ibrenin ilk kez % 55 ve üzerini göstermeye başladığının altını çizmek isterim. AK Parti Genel Merkezi tarafından yaptırılan anketle ilgili izin alamadığım için hangi tarihler arasında, kaç kişi üzerinde ve hangi yöntemle yapıldığına ilişkin bilgileri paylaşamıyorum.
İllere ve bölgelere göre değişik oranlar söz konusu. İzmir’de beklendiği gibi hayırlar önde. AK Partililere göre İzmir’de 1 Kasım seçimlerinin önünde bir evet çıkacak. Ege Bölgesi’nin genelinde de hayır oyları önde.
ÜÇ BÜYÜK ŞEHİRDE DURUM
Üç büyük şehirden İzmir’de hayır, Ankara’da ise evet oyları önde. İstanbul’da ise başabaş bir durum söz konusu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne yapıp edip İstanbul’u kazanmayı kafaya koymuş durumda. İstanbul’a asılmaya başladı. Başbakan’ın İstanbul programı tahkim ediliyor, İstanbul seçmeni üzerinde karşılığı olan bakanlar sahaya sürülüyor. Görünen o ki referandumda sonucu önemli ölçüde İstanbul belirleyecek. İstanbul demek toplam seçmenin yüzde 20’si demek. Evet oylarının en yüksek olduğu bölge Karadeniz. Onu İç Anadolu Bölgesi takip ediyor. Güneydoğu’da ise ilginç bir durum gözleniyor. HDP’den bir kopuş gözleniyor. Ama AK Parti’ye dönmüş değiller. MHP faktörü ve Anayasa değişikliğinde Kürtlere yönelik bir düzenleme olmaması nedeniyle bölge halkını motive etmekte zorlanılıyordu. 1 Nisan’da Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın birlikte katılacağı Diyarbakır mitingi bu açıdan önemli olacak. Hem bölgedeki hem büyükşehirlerdeki Kürtler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceği mesajı bekliyor.
AK Parti’yle birlikte evet cephesini oluşturan MHP seçmeninde bir hareketlilik başladı. MHP’li muhalifler hayır kampanyasını erken başlatmış ve küskünleri konsolide etmişti. Bahçeli’nin mitinglere başlamasıyla birlikte MHP seçmeninin de konsolide olmaya başladığı gözleniyor. Bu etkinin İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’nde kendini göstermeye başladığı henüz Ege Bölgesi’ndeki MHP seçmenine yansımadığı söyleniyor.
HOLLANDA ETKİSİ
Başta Hollanda ve Almanya olmak üzere Avrupa’da yaşananlar referandum sürecine damga vurdu. Hollanda’da vatandaşlarımızın maruz kaldığı insanlık dışı muamele, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın sınır dışı edilmesi bardağı taşıran son damla olmuştu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Avrupa’nın evet çıkması için çalıştığını iddia ediyor. Avrupa’daki Erdoğan sevgisinin bu kadar yüksek olduğuna inanmıyorum. Çünkü çıkacak olan güçlü bir evetin aynı zamanda Avrupa’ya da bir mesaj olacağı belli. Herhalde Avrupa oturup kendi kalesine gol atmak için bütün bu çirkinlikleri yapmazdı. Avrupa’nın Erdoğan düşmanlığı yurtdışı seçmenleri mobilize etmeye yaradı. Oy kullanma oranı 1 Kasım’a göre 4-4.5 kat artmış görünüyor. Oy kullanma süresinin bunda bir etkisi olabilir mi? Olabilir. 1 Kasım seçimlerinde 13 gün olan oy kullanma süresi 9 güne indirildi ama oy kullanma imkânı daha da genişledi. Hollanda ve Almanya’nın tavrının hem içeride hem dışarıda milliyetçi seçmeni motive etmesi ve evet oylarına 1-1.5 puan katkı yapması bekleniyor.
16 Nisan’a giderken evet cephesinin en büyük kaygısı, AK Parti seçmeninin rehavete kapılması. Hayır kampanyasından ziyade seçmenin rehavete kapılmasından korkuyorlar desem mübalağa olmaz.
Referandumda kritik günlerin içine girdik. Sahada kıran kırana bir mücadele yaşanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu da bozkurt selamı yaptığına göre durum ciddi demektir.
Gerçi Kemal Bey ne zaman bozkurt selamı verse o seçimi kaybediyor ama... Neyse.