Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) vurgunları tek tek gün yüzüne çıkıyor. Fevzi Kızılkoyun'un başta TRT olmak üzere FETÖ vurgurlarıyla ilgili Hürriyet'te yer alan haberi şöyle:
Polis Akademisi’nin FETÖ raporunda, örgütün TRT’yi 300 milyon lira zarara uğrattığı, kendilerine bağlı 400 kaşeli muhabire telif olarak gönderilen paraların örgüte aktarıldığı belirtildi. FETÖ ve PKK bağlamında, ‘Terör Amaçlı Kullanılan Kamusal Mal ve Hizmetler’ başlığıyla hazırlanan 66 sayfalık rapor özetle şöyle:
TRT: UÇUK RAKAMLAR ALMIŞLAR
“FETÖ mensuplarının, TRT’ye de sızıp ilk etapta kendilerinden olmayan yapım şirketlerini saf dışı bıraktıkları, işleri örgütün güdümündeki şirketlere vererek yaklaşık 300 milyon liralık vurgun yaptıkları tespit edilmiştir. Çekilmemiş bölümleri de almış gibi fatura ederek kurumdan kaynak sağlamışlardır. Ödeme planı oluşturulmuş bölümleri kendi firmalarına uçuk rakamlara yaptırıp örgüte kaynak aktarmayı sürdürmüşlerdir. Kurumdaki FETÖ bağlantılı yaklaşık 400 kaşeli muhabire gönderdikleri haber değeri olmayan metinler karşılığında telif adı altında para aktarıldığı ve bu paraların himmet olarak toplandığı ortaya çıkmıştır.
DIŞİŞLERİ: DİL BİLMEYEN BÜROKRAT
FETÖ’nün etkin olduğu dönemde KPSS ve YDS’den aldıkları şişirilmiş puanlarla Dışişleri’nde göreve başlayan diplomatların dil bilmedikleri belirlendi. Meslekte yükselme sınavına giren 95 diplomattan 4’ü yazılı ve sözlü mülakatı geçebildi.
m Sahte diploma çetesinin, FETÖ ve PKK ile işbirliği içerisinde sahte diploma hazırladıkları ve öğretmen atamaları yapıldığı belirlendi.
EĞİTİM: KISA YOLDAN DOÇENTLİK
Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı bursu ile yurtdışında yüksek lisans, doktora yapan yurda dönünce üniversitelere öğretim üyesi olarak atanan hocaların ve gittikleri üniversitelerin incelenmesi gerekir. Yeni kurulan üniversitelere atanan bu hocaların FETÖ ile yakın ilişkide bulundukları, kısa sürede ‘yardımcı doçent’ unvanı aldıkları ve üniversitelerde kadrolaşmaya gittikleri görülmektedir. Emniyet mensubu olup doçentlik sınavına başvuran 20 kişiden 19’u FETÖ bağlantıları nedeniyle emniyetten ihraç edilmiştir.
SAĞLIK: DEAŞ, PKK’YA İLAÇ SAĞLANDI
Terör örgütleriyle işbirliği içerisinde olan, aralarında eczacı, hemşire ve doktorların da bulunduğu kişilerin, TC kimlik numaraları üzerinden sahte reçeteyle aldıkları ilaçların büyük bir kısmını Irak, İran ve Suriye’deki DEAŞ, PKK ve PYD gibi terör örgütlerine sattıkları ve SGK’yı zarara uğrattıkları tespit edilmiştir. Acil kan durdurması için kullanılan hematoloji grubu ilaçları, epilepsi ve kanser ilaçlarını, kullanılması durumunda bir insanı 2 ayda canlı bombaya dönüştürebileceği belirtilen, kişiyi sürekli halüsinasyonda yaşatan psikotrop türü ilaçları DEAŞ, PKK ve PYD terör örgütlerine sattıkları belirlenmiştir.
Üniversite, devlet ve özel hastaneler ile tıp merkezlerinde yapılmayan ameliyatların yapılmış gibi gösterildiği, bekar kızlara kürtaj yapılmış gösterildiği, ölen kişilerin ölüm tarihinden sonra muayene edildiği, her doğan çocuğun kuvözde tutulduğu, TC numaraları ile kuruma ayak dahi basmayanların üzerinden işlem yapıldığı, SGK’nın zarara uğratılarak, FETÖ ve PKK’ya para aktarıldığı tespit edilmiştir. Örnek olarak Van Özel Divan Hastanesi’nde sahte evrakla ameliyat yapılmış gibi gösterilerek 12 milyon, Ankara’daki 14 üniversite ve özel hastanede 2.3 milyon, eczanelerde 2.6 milyon, Şanlıurfa’da hayali işlemlerle 3 yılda 800 milyon lira vurgun yapıldığı tespit edilmiştir.
DİYANET: SIZMA 1978’DE BAŞLAMIŞ
Sosyal Destek Programı (SODES), kalkınma ajansları, gümrük hizmetleri, din hizmetleriyle bağlantılı projeler örgütün menfaat temin ettiği alanlar olmuştur. FETÖ’nün Diyanet’te sızma süreci ise 1978-1990 yılları arası vaiz alımı, 1997 yılında hasekisiz müftü alımı, 2001 yılında 2 posta vaiz ve müftü alımı, 2007 yılında vaiz alımı, 2012 yılında fahrilerin alımı ve 2013 yılında ise vekillerin alımı şeklinde olmuştur.”