Fed’in oldukça yumuşak bir ton kullanmasının ardından, TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından sadece Geç Likidite Penceresi (GLP) faiz oranında 75 baz puanlık bir artış kararı çıktı.
Fed öncesinde piyasada TCMB’nin bundan daha fazla bir adım atabileceği yönünde beklentiler olsa, Fed sonrası bu beklentiler büyük oranda törpülenmişti. Bu nedenle TCMB’nin GLP’deki 75 baz puanlık artışı ve bunun yanında toplantı metninde enflasyon gerçekleşmeleri ve sıkı duruş vurgusu, kurlarda Fed sonrası başlayan düşüşü hızlandırdı. Gecikmeli kur etkisi ve gıda fiyatlarındaki Rusya kaynaklı baz etkisi nedeniyle enflasyonun çift hanelerdeki seyrinin bir süre daha devam edeceği beklentisinin TCMB tarafından da kabule dildiği görüldü. Bu kabul TCMB’nin ocak ayı toplantı notunda kullandığı “Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır” yerine “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir” ifadesini tercih etmesiyle de teyit edildi.
TCMB’nin toplantı notunda kullandığı dil, enflasyon ile mücadele sürecinde kararlı olunacağı ve para politikasındaki sıkı duruşun korunacağı şeklinde değerlendirildi. Yapılan bu açıklamaların da etkisi ile geçtiğimiz hafta başında 3,76 civarında olan Dolar/TL 3,60’ın altını test etmeye başladı. Ocak ayı ortalarından itibaren TCMB’nin aldığı kararların kurlardaki volatiliteyi büyük oranda sınırladığını söylemek mümkün. Zaman zaman yurtiçi ekopolitik gelişmeler zaman zaman da başta Fed politikalarına yönelik açıklamalar olmak üzere yurtdışından gelen etki ile dalgalanan Dolar/ TL’nin, TCMB’nin sıkı duruşu sonrası emsallerine göre daha fazla satılması için bir gerekçe kalmadığını, GLP’de yapılan son faiz artışının da bu dengeyi korumaya yönelik olduğunu düşünüyoruz.
TCMB’nin faizler tarafındaki sağladığı bu dengenin kurlarda en azından referandum sürecine kadar daha stabil bir görünüm oluşmasını sağlayacağını düşünüyoruz. Fed’in yakın zamanda yeni bir faiz artışı düşünmüyor olması da, birkaç aylık süre içinde siyasi ya da jeopolitik risklerde bir artış yaşanmaz ise, TCMB’nin yeni bir faiz artışına ihtiyaç duymadan kuru etkileme gücünü artırdı.