AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, Bakan Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Almanya'da konuşacağı ikinci salonun da iptal edildiğini belirterek, "Buradaki mesele şu, Türkiye'deki 16 Nisan'daki halk oylamasında 'evet' tarafıyla ilgili Almanya'da herhangi bir görüşme, toplanma yapılsın istemiyorlar. Buna karşı 'hayır' cephesiyle ilgili her türlü propaganda serbest. Her türlü kolaylık da sağlanıyor onlara. Bunu üzülerek görüyoruz. Gerek PKK ve uzantılarının, gerekse diğer kesimlerin bütün onların etkinlikleri, toplantılar vesaire hepsi yapılıyor" dedi.
DIŞİŞLERİ'NDEN JET AÇIKLAMA: YENİ BİR SALON İPTALİ YOK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker'in açıklamalarının ardından Hürriyet'e bilgi veren Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, bugün yeni bir salon iptalinin olmadığını belirterek, Eker'in bahsettiği iptalin dünkü iptal olduğunu söylediler.
Eker, katıldığı televizyon programında şöyle konuştu:
Almanya burada açık bir taraf haline gelmiştir, ‘hayırcıyım’ demiştir. İfade özgürlüğü, propaganda hürriyeti gibi, bunlarla ilgili sergilediği tutum bir tarafa, Almanya hükümeti, anayasa değişikliğiyle ilgili referandumda taraf durumunda. Yabancı düşmanı ve Nazi artıklarının, uç marjinal siyasi görüşlerin adeta dümen suyuna giriyor, bununla kendini kurtaracağını zannediyor. Prim kazanacağını ve siyasi başarı elde edeceğini düşünüyor.
Almanya’da 1,4 milyon seçmen var. Bir kısmı Alman pasaportu taşıyor, aynı zamanda Alman vatandaşı. Ama bunlar seçimlerde oy kullanma hakkına sahip. 7 Haziran’da yüzde 30’lar mertebesindeydi, 37-38 gibi. 1 Kasım’da bu 45-46’lara çıktı. Burada Türkiye’deki gelişmelere ilgi duyan vatandaşlarımız var. Dolayısıyla bunların haklarının elinden alınmasına yol açacak bir süreç o artık iyice faşizmin gümbür gümbür ayak sesleri olur.
ERDOĞAN ALMANYA’YA GİDECEK Mİ?
Sayın cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın ayrı ayrı birlikte yapacakları programlar var. Henüz kesinlik kazanmadı, bu önümüzdeki günler içerisinde netleşecek.
Danimarka ve İsveç zorluk çıkartıyor ama ben gideceğim. Kahveye gideriz, sokakta konuşuruz, evlerine gider konuşuruz. Yani mutlaka bir yol bulur onlara ulaşır, buluşuruz.
BAHÇELİ ‘GEREKİRSE BEN DE AVRUPA’YA GİDERİM' DEDİ…
Bundan daha tabii bir şey olamaz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, meşru cumhurbaşkanı. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanına dönük tavır, bu şekilde bir ifade sergilendiğinde Türkiye Cumhuriyeti siyasi parti liderlerinin ona destek vermesi, onunla birlikte yürürüz demesinden daha doğal bir şey yok. Bahçeli’nin bu tutumunu da tabi ki biz takdirle karşılıyoruz.