Galatasaray tarihinin sportif anlamdaki en başarılı başkanlarından Ünal Aysal, geçtiğimiz günlerde FCN Blog’a özel açıklamalarda bulundu. İşte o röportajdan çok önemli sözler:
Görev süreniz boyunca Galatasaray’ın yüzünü tekrardan batıya açan başkan oldunuz. Arsenal, Atletico Madrid ve Real Madrid gibi takımlarla yapılan sezon öncesi maçlar, Wesley Sneijder ve Didier Drogba olmak üzere büyük isimlerin transferleri bunun göstergesi olarak gösterilebilir. Şu anki yönetim ve yapılanlara bakarsak Galatasaray sizin bıraktığınız yere göre nerede duruyor sizce?
Mevcut yönetimle Kuzey ve Güney Kutbu kadar farklı görüşlerdeyiz, dolayısıyla Galatasaray da tamamen farklı bir yerde duruyor.
Başkanlık süreniz boyunca profesyonelleşmeye çok büyük önem verdiniz, bu yönde adımlar atmaya çalıştınız. Çok önemli isimler, CEO’ların adı geçti ancak Galatasaray’da istenilen kurumsallaşma – profesyonelleşme olmadığı gözlemlendi. Sizce ülke olarak buna hazır mıyız yoksa eksik giden birşeyler mi vardı?
Profesyonelleşme bir sürece ve de devamlılığa ihtiyaç gösterir. Dağın tepesine taşımak isteyip yarı yolda itmeyi kestiğiniz bir taş gibi geri düşer. Bizim zamanımızda başlayan profesyonelleşme süreci ne yazık ki kesintiye uğradı ve taş tekrar zemine çakıldı.
Başkanlık göreviniz sırasında Riva ve Florya’nın değerlendirilmesi konusunda izin almıştınız ancak GYÖ kurulması hususunda Divan Kurulu’nda sert eleştirilerden sonra görevden ayrılma kararı almıştınız. Sizden sonra göreve gelen Dursun Özbek ise aynı üyelerin desteğini alarak (oylamada büyük bir çoğunlukla kabul edildi) kulübümüzün bu değerli taşınmazlarını belirli fiyatlar üzerinden değerlendirilmeye başlandı. Bu konuda genel kurula kırgın mısınız? Ortada geçen rakamlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu konuyu Genel Kurul’a taşımadan önce Divan Kurulu’nda gündeme getirip haksız ve itibar kırıcı ithamlarla karşılaşınca istifa etmiştim. Genel Kurul’dan daha önce benzeri yetkiler aldığım için bu konuda bir problemle karşılaşacağımı kesinlikle düşünmedim ama Divan Kurulu Galatasaray için önemlidir. Galatasaray için düşündüklerimi gerçekleştirmemi engelleyecek, beklemediğim bir tepkiyle karşılaşınca ayrılmaya karar verdim.
Galatasaray başkanıyken birçok proje yapmaya çalıştınız. Bir kısmı gerçekleşirken bir kısmı ne yazık ki olmadı. Gerçekleştiremediğiniz ve en çok içinizde kalan projeniz hangisiydi?
-Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Projesi
-GS Futbol Takımı’nın Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde aralıksız oynayacak bir yapıya ulaşması
-Basketbolun bir şirket yapısı altına girmesi
Göreve ilk geldiğinizde Adnan Öztürk, Ali Dürüst, Abdurrahim Albayrak gibi ilerde başkanlık potansiyeli olan çok önemli kişilerle birlikte çalıştınız. Bu yönetimi bir arada tutmak, idare etmek zor muydu? Büyük başarılar gelmesine rağmen bu isimlerin ayrıldığını gördük…
Hepsi Galatasaray’ı seven, iyi arkadaşlardı ama özellikle ikinci yılın sonuna doğru beliren bir guruplaşma tehlikesi bizi ayrılığa itti.
Galatasaray taraftarının en çok merak ettiği konu, basketbol takımlarına sponsorluk durumunuzdu. “Ünal Aysal kulübü satın almaya çalışıyor.” yaftalarından çekindiğiniz için mi sponsorluk desteği vermekten vazgeçtiniz?
Galatasaray’ın hiçbir zaman hiçbir şeyinde gözüm olmadı, ben sadece verici oldum. Sponsorluk konusunda gerçekten çok fazla spekülasyon yapıldı. Daha önceden tamamen benim dışımda ortaya atılan “€100m ile geliyor.” sözüne benzer bir durum oluştu.
Yazdır