Dolar merakımız sayesinde piyasa denilen ortamın ne menem bir şey olduğunu daha net olarak gözlemliyoruz. Ayarı bozulunca bu piyasa denilen mekanizma adeta şuurunu kaybediyor, fiyatları olmadık yerlere getirip, götürüyor. Hafızanızı bir yoklayın, daha birkaç hafta önce TL dolar karşısında hızla değer kaybederek bir dolar 3.78 lira düzeyine kadar inmişti. Hatta aynı günlerde dolar fiyatının çok kısa süreli de olsa 3.90 lirayı aştığına da tanık olduk. Karamsarlığın diz boyu olduğu o günlerde dolar fiyatının (döviz kurunun) 4.0 liranın üzerine çıkacağı söylentileri de yaygınlaşmıştı. Son bir iki gündür dolar ters yöne döndü. TL değer kazandı. Çarşamba günü 3.61 düzeyine inen döviz kuru dün (perşembe) öğlen saatlerinde 3.57 liraya gerilemişti. Anlayacağınız, zıplayan dolar adeta geriye doğru ters takla attı.
Şimdi akıllarda iki soru var. Birisi önceki haftalarda doların neden bu kadar değerlendiği, kurun neden hızla yükseldiği sorusudur. Dolar fiyatı yeniden yükselir mi, bunun olasılığı nedir, bu ne zaman gerçekleşir sorularının toplamı da zihinleri işgal eden ikinci sorudur. Önceki dönemde doların değerlenmesi bize has bir gelişme değil. O dönemde dolar birçok ulusal paraya karşı değer kazandı, kurlar genel olarak yükseldi. Bizde de benzer bir hareket yaşandı. Ancak doların TL karşısında değerlenmesi daha güçlü oldu, TL negatif olarak ayrıştı. Bundan hareketle önceki dönemde doların değer kazanmasını aynı anda devrede olan iki farklı dinamikle açıklamak mümkün. Bir dinamik dışarıdaki, özellikle de ABD’deki gelişmelerdi. Bunlar doların uluslararası piyasalardaki fiyatının yükselmesi sonucunu doğurdu. Öte yandan, Türk ekonomisindeki bazı gelişmeler de TL-dolar kurunun üzerine özel bir marj ekleyen ikinci dinamik oldu. Bu iki dinamik el ele doların TL fiyatını 3.70 ve üstüne taşıdı.
Yılbaşından sonra döviz piyasalarında dolar fiyatını yukarıya doğru baskılayan en önemli etken FED’in faiz kararına ilişkin beklentiler oldu. Malum, FED’in faiz kararı yetkisine sahip komisyonunun toplantıları genellikle risk beklentisi taşıyor. Bu sene faizin üç kez artırılacağı açıklandı. Ondan sonra faiz lotosu başladı. Aslında hemen her toplantıda faizin yükseltileceği beklentisi yayılıyor. Bu bazen güçlü bir beklenti oluyor bazen zayıf. Beklenti güçlü olunca dolar varlıklarına talep artıyor, dolar fiyatı yükseliyor. Faiz artırılmazsa bu hareket tersine dönüyor, dolar değer kaybediyor. Bu senenin ocak toplantısında beklenti zayıftı, zaten faiz de yükseltilmedi. Beklentinin şubata kaymasına neden oldu bu. Şubatta faiz artırımı olacağı beklentisi güçlenince dolar talebi arttı, fiyatı yükseldi. Dolayısıyla Şubatın ilk bölümü doların değerlendiği dönem olarak geçti. Ancak ocak ayı toplantı tutanakları açıklanınca FED’in şubat ayında faiz yükseltme niyetinin zayıf olduğu, önümüzdeki dönemde de temkinli davranacağı anlaşıldı. Bu defa herkes dolardan çıkıp, daha yüksek getirili varlıklara yöneldi.
Dolar ters takla attı, dolar kurları hızla geriledi. Dolar her yerde ters takla attı ama bizdeki takla biraz daha oylumlu oldu. 3.90 üstüne kadar çıkan dolar kuru birkaç günde 3.57 seviyesine geriledi. Bunda bizdeki fiyat katılığını ve risk algısının yumuşamış olmasının etkili olduğunu düşünüyorum. Ekonomi bir süredir zaten referandum sürecinin beklenti bozan etkisinin altında. Buna bir de siyasi müdahale ile faizin katılaştırılması eklenince TL getirisi riski karşılamayan bir düzeye geriledi, TL varlıklar cazibesini kaybetti. TL den çıkış yoğunlaştı. Döviz talebi arttı, dolar fiyatı yükseldi, TL değer kaybetti. Bu ısrarlı bir süreç oldu. Utangaç faiz artırımları, karşılık oranlarındaki indirim vb gibi önlemler etkili olmadı. Kur 3.80’i aşınca Merkez Bankası bir kez daha devreye girdi. Bu kez kulağını ters yönden gösteren bir faiz operasyonu ile ortalama fonlama faizini iki puan yükseltti. Son olarak da reeskont kredilerinin geri ödenmesinin TL ile yapılması ve işlemin sabitleştirilmiş kurdan yürütülmesi imkanını yarattı, ve nihayet dolara takla attırdı.
Dışarıda beklenti dönmesiyle zaten gevşeyen dolar fiyatı içerideki önlemlerin etkisi ile bizde iyice geriledi. Birkaç gündür dolar kurunun görece düşük düzeyde hareket ediyor olmasının altında yatan ana nedenler bunlardır diye düşünüyorum. Yüksek kur tekrar geri gelir mi derseniz buna neden olmasın diye cevap veririm. FED’in her toplantısının öncesi ve sonrasında beklenti gerilmesi aynen yaşanacak. Biz buna fon fiyatını katılaştıran inadımızla karşı durmaya çabalarsak üç vakte kadar aynı süreci tekrar yaşarız. Bu süreçte dolar yine takla atar mı, bizi sıkıntıdan çıkartır mı bilemem doğrusu.