Başbakan Binali Yıldırım, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Türkiye bugün 3 milyon civarında Suriyeli, Iraklı mülteciye ev sahipliği yapmaktadır ve bunu yaparken de doğrusu başka ülkelerden kayda değer bir destek almadan bunu başarmış durumdadır. Bunu da bütün dünya görmektedir, bilmektedir. Biz istiyoruz ki, bu bölgedeki sorunların sonlandırılmasında herkes üzerine düşen görevi yapsın, yük paylaşımında cimrilik göstermesin." dedi.
Türkiye'nin birçok konuda Birleşmiş Milletler'in barış ve kardeşlik çabalarına katkı sağlamakta olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, "Eş başkanlığını yürüttüğümüz Arabuluculuk Dostlar Grubu, Medeniyetler İttifakı gibi inisiyatiflerde Türkiye etkin olarak yer almakta, uluslararası insani zirve toplantısını gerçekleştirmekte ve gelişmiş ülkelerle az gelişmiş ülkelerdeki bağların güçlendirilmesine çok büyük katkı sağlamaktadır." şeklinde konuştu.
"HASSASİYETLERİMİZİ PAYLAŞTIK"
Başbakan Yıldırım, "İstanbul'un, temsil edilen Birleşmiş Milletler kuruluşlarının tek çatı altında toplanıp bir merkeze dönüştürülmesi konusunu da Türkiye olarak önemsiyoruz ve bu konuda düşüncelerimizi Sayın Genel Sekreterle paylaşma fırsatı bulduk." ifadelerini kullanarak, şöyle devam etti:
"Ayrıca Suriye ve Irak'taki yaşanan gelişmeleri, DEAŞ'la mücadele konusunu, PKK, YPG ve PYD gibi terör örgütlerinin bölgedeki faaliyetlerini, ülkemizin bu konudaki hassasiyetlerini Sayın Genel Sekreterle paylaşma fırsatı bulduk ve bölgede kalıcı istikrarın sağlanması için yapılması gereken işler, atılması gereken adımlar konusunda da görüşlerimizi ifade etme fırsatı bulduk."
KIBRIS'TA DEVAM EDEN BARIŞ GÖRÜŞMELERİ
Yıldırım, Kıbrıs'taki barış görüşmeleri ile ilgili olarak da "Kıbrıs'ta devam eden barış görüşmelerinin olumlu bir sonucu ulaşması bakımından Türkiye olarak her zaman yapıcı bir tutum izledik. Bundan sonra da bu tutumuzu sürdüreceğiz ancak buradaki ince nokta Kıbrıs Türk halkının geleceğinin teminat altına alınması ve beklenmedik bir tatsız olayın yaşanmamasıdır. Ayrıca bu adada kurulacak yeni yönetim şeklinde adil, eşit her iki tarafın temsil edileceği bir yapının oluşturulması da olmazsa olmaz hususların başında gelmektedir." dedi