Nomura, referandumun da etkisiyle kamu harcamalarında bir artışın büyümeye destek verebileceğini, ancak 2017'nin tamamında 2016'dan çok farklı bir büyüme oranı görmeyi beklemediklerini bildirdi.
Türkiye'de bugün açıklanan Aralık ayı ve 4. çeyrek sanayi üretimini değerlendiren Nomura, "4. çeyrekte sanayi üretiminde yaşanan yüzde 2'lik büyüme GSYH'da yüzde 1,5 büyüme olduğu şeklinde yorumlanabilir. Böyle hesaplandığında 2016'da GSYH büyüme oranı yüzde 2 ile 2009'dan bu görülen en düşük seviyede gerçekleşmiş olur. Bu tahmin için riskler aşağı yönlü. GSYH hesaplamasında yapılan revizyon sonrasında sanayi üretim ile GSYN büyüme oranları arasında bağlantı yavaşladı. Bu nedenle GSYH büyüme oranı etrafindaki belirsizlik daha büyük" dedi. Ocak ayı göstergelerinin, ihracatta güçlenmeye rağmen büyümede daha fazla ivme kaybına işaret ettiğini belirten Nomura, "Yılın
başından bu yana Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybı, gerek güven gerekse şirket bilançoları kanallarıyla iç talep üzerinde baskı yaratıyor. Bizim görüşümüze göre özel sektör talesi 2017'de bastırılmışolmaya devam edecek. Kamu harcamaları ise, özellikle referandum öncesinde, büyümeyi destekleyebilir, ancak hala 2017'de büyüme oranının 2016'dan anlamlı bir farlılık göstermesini beklemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Nomura, zayıf büyüme, artan dış açık ve hızlanan enflasyonun,risk/getiri profilinde daha kalıcı bir iyişleme olmadığı takdirde Türk Lirası'nın daha da zayıflayacağını belli ettiği görüşünü tekrarladı. Nomura, risk-getiri profilinde kalıcı bir iyileşmenin tüm faiz koridorunu daha yukarı kaydıracak simetrik faiz artırımları ile yapılabileceğini vurguladı.