Yazdır

Bankacı değil sanayici borsa!

Tarih: 30 Ocak 2017 - 09:25

Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım'a göre Borsa İstanbul artık bankacı değil sanayici borsası...

Habertürk ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım bugünkü köşesinde Borsa İstanbul'un artık banka borsası değil de sanayi borsası olduğunu ve bunun gerekçelerini kaleme aldı. Son 5 yılda neler değişti? İşte Yıldırım'ın o yazısı;

Yılların birikimi sonucu artık bizim borsamız banka borsası değil, sanayi borsası. Bankaların endeks içindeki ağırlığı azalırken sanayi şirketlerinin arttı. Sanayi sektörü borsaya daha fazla yön verir hale geldi. 5 yıl önce bankaların piyasa değeri 96 milyar dolarken sanayi şirketlerinin 56 milyardı. 2016’da ise bankalar 41 milyar dolara inerken, sanayi 53 milyar dolarlık piyasa değerinde kaldı. Sanayi artık bankacılıktan 12 mliyar dolar daha büyük, piyasa değeri daha yüksek. Yukarıda 2016 ile 2015’in ve 2011’in karşılaştırması yer alıyor. Veriler, son 5 yılda yapılan bütün düzenlemelere, çıkarılan kanunlara, yeniden yapılandırmalara rağmen borsada yol alamadığımızı gösteriyor.

- Çünkü 5 yıllık dönemde veya 5 yıl önceye göre borsada fiyatlar, işlem hacmi ve piyasa değerleri düşüyor. 2011 yılında 200 milyar dolarlık toplam piyasa değeri 2016 sonunda yüzde 17 gerileyerek 166 milyar dolara indi. Aradan geçen zamanda halka açılmalar olmasına, ekonomi büyümesine, bireysel emeklilik sisteminin yaygınlaşmasına rağmen borsa şirketlerinin piyasa değeri 44 milyar dolar eridi. En büyük kayıp burada.

- Bu erimede 2011’e kadar borsanın en güçlü sektörü olan bankalar başı çekti. Bankalar yüzde 56’lık düşüşle piyasa değeri en fazla düşen sektör oldu. 2011’de 95 milyar dolar olan bankaların piyasa değeri 2016’da 41 milyar dolara indi. 5 yıldaki 44 milyar dolar azalma aynı zamanda borsanın toplam değerinde meydana gelen azalmaya eşit.

- Artış kaydeden teknoloji ve holding hisseleri ise temettü verimliliği ile öne çıkıyor. Sanayi şirketlerinin piyasa değeri de yüzde 5 ile en az kayba uğradı. Sanayiyi güçlü tutan ve eriyen bankalar karşısında ayağa kaldıran etken de temettü verimliliğinin daha yüksek olması.

- Aslında sanayi ile bankalar birbirine çok yakın sermaye kârlılıklarına sahip. Ama bankaların kâr dağıtımı küresel kriz sonrasında BDDK tarafından kısıtlandı. Sanayide ise herhangi bir kısıtlama yok. Bankalar kısıtlı kar dağıtmalarına karşılık hâlâ karlılıkta sanayiye fark atabilmiş değil. Böyle olunca da yatırımcı tercihi, yerli ve yabancı olmak üzere bankalardan sanayiye doğru kaydı.

- Bu nedenledir ki, yerli yatırımcılar için elde tutma süresi son 5 yılda bankalarda 11 gün azalarak 22 güne düşerken, sanayide 43 günden 67 güne yükseldi. Yatırımcıların demek ki sanayi sektörü şirketlerinden beklentileri daha yüksek. Bu nedenle daha uzun süreli elde tutuyorlar.

- Yine yerliler için borsanın tümünde elde tutma süresi 5 yılda 37 günden 42 güne çıktı. Artış sadece 5 gün. Her yıla bir günlük artış düşer. Elde tutma süresinin en çok arttığı endeks ise 44 gün ile holding, 24 günle sanayi, 24 günle teknoloji. Burada da temettünün yatırımcı tercihlerinde önemli hale geldiğini gözlemliyoruz.

- 5 yıl gibi orta vadeli bir dönemde bile hisse senetleri dolar bazında yüzde 29 değer yitirdi. Yıllık ortalama dolar bazlı endeks 2011’de 3.64 dolardan 2016’da 2.56 dolara indi. 5 yılda bile borsa dolar bazında bir değer artışı sağlayamıyorsa, yatırımcı da işin alfabesine döner ve temettü verimi ön plana çıkar. Olan bu ve doğrusu da budur.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bankaci-degil-sanayici-borsa/1163629