Döviz borcu olsun olmasın tüm iş adamları döviz fiyatındaki dengesizlikten zarara uğruyor. Kredi notu ile ilgili son gelişmeler de reel sektörün işini daha da güçlendirecek. Güngör Uras Dünya'daki köşesinde Fitch'in Türkiye ile aldığı kararının iş çevresini nasıl etkileyeceğini kaleme aldı. İşte Uras'ın o yazısı;
Fitch’in, kredi notunu bir kademe indirerek yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmesi ile 3 önemli kredi derecelendirme kuruluşunun üçünün de “ yatırım yapılabilir” notlarını kaybetmiş olduk.
Moody’s ve Fitch Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviyenin bir kademe altında, Standart & Poors yatırım yapılabilir seviyenin iki kademe altında notluyor.
Değişik ülkelerdeki düşük riskli varlıklara yatırım yapan emeklilik fonları gibi büyük fonlar, bir ülkeye yatırım yaparken en az 2 kredi derecelendirme kuruluşunun yatırım yapılabilir notu olmasını istiyor.
Kredi derecelendirme kuruluşları, ülkelerin finansal yatırımlarını değerlendiriyor.
Bir ülkenin kredi notunun yatırım yapılamaz olması, o ülkeye finansal yatırım yapılamayacağı anlamına geliyor.
Kredi dereceleme kuruluşlarının müşterileri ülkelere borç verenler. Borç verenler için önemli olan kredinin ana parasını ve faizi geri alıp alamayacakları.
Gönderdikleri parayı ve faizini geri alıp alamayacakları yanında, ülkede döviz fiyatının hızlı değişimi (develüasyon) da finansal yatırımcılar için risk teşkil ediyor.
Develüasyon reel faiz oranının üzerine çıkınca, alacaklılar ana para faizi yurtdışına çıkarırken, getirdiklerinden daha düşük döviz alabiliyorlar.
Türkiye ilk kredi notlarını 1990 yılında aldı. Üç büyük kredi dereceleme kuruluşu Türkiye’ye yatırım yapılabilir ülke notu vermişti.
1994 yılında 3’ü de notu kırdı.
1994 yılından 2011 yılına kadar kredi notumuz yatırım yapılamaz seviyede idi.
2012 yılında Fitch, 2013 yılında Moddy’s notu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarttı.
Standart&Poors notu tarihten bu yana düzeltmedi ama, 2 kuruluşun yatırım yapılabilir notu bize yetiyordu.
Ne var ki 2016’da Moddy’s, şimdi de Fitch notumuzu düşürdü.
Gene 3 kuruluşun kredi notu yatırım yapılamaz seviyeye indi
Fitch, tarafından yapılan açıklamada not indiriminin gerekçeleri olarak siyasi ve güvenlik gelişmelerinin, ekonomik performans ve kurumsal bağımsızlığı zayıflatmasını, anayasa referandumu sonrasında zaten aşınmış olan kontrol ve denge mekanizmasını kalıcı hale getireceği endişesini sıralanıyor.
Terör saldırılarının tüketici güveni ve turizme zarar verdiği, büyümenin ise son yıllardaki performansının oldukça altında olduğundan söz ediliyor. Kredi notunun kırılması, ülkeye döviz girişini engelleyecek.
Döviz kredilerinde vade kısaltacak, maliyeti yükseltecek. Döviz fiyatlarındaki tırmanış reel sektörün durumunu sarsıyor. Döviz borcu olsun olmasın tüm işadamı döviz fiyatındaki dengeszilikten zarara uğruyor. Kredi notu ile ilgili son gelişmeler reel sektörün işini daha da güçlendirecek.
Normal şartlarda kredi notu konusundaki olumsuz gelişmelerin ülke gündeminin ilk sırasında yer alması gerekir.
Ne var ki, şimdilerde gündemin başında anayasa değişikliği ile FETÖ kadrolarının tasfiyesi var.
Ekonomi gündemin ilk sıralarına bir türlü çıkamıyor.
Yatırım ve üretimdeki duraklama sürecinden kurtulmamız beklenirken, döviz fiyatlarındaki tırmanışın durmaması, 2017 yılının tamamı hakkındaki belirsizlik ekonomide iyileşmeyi engelliyor.