Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin notunu düşürdü. Kendi değerlendirme skalalarına uymayan kriterler nedeniyle not hareketlerinde bulunan kredi derecelendirme kuruluşları ülkede iş yapan kuruluşlara zarar veriyor. Bu netice ile birlikte zarar görenlere dava hakkı doğuyor. Milliyet yazarı Prof. Dr. Erol Ulusoy konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:
Fitch, Moody’s, Standard & Poor’s gibi kuruluşların bir ülke ekonomisini derecelendirmelerinde objektif olmamaları, denetlenebilir gerekçelere dayanmayan değerlendirmeler yapmaları sonucu meydana gelen kamu ve özel sektör zararından sorumlulukları olacaktır. Olumsuz derecelendirmeye bağlı olarak Türkiye’den çekilmek zorunda kalan yatırım nedeniyle zarar gören Türk ortak böyle bir tazminat davası açabilir...
Uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin “not”unu yatırım yapılabilir ülke olmanın altına düşürdüler. Aslında bu kuruluşların bir ülkenin ekonomisi hakkında derecelendirmelerini “not verme” olarak adlandırmak bana itici geliyor. Türkiye bu kuruluşlar tarafından bilgisi ölçülen öğrenci değildir.
Fitch, Moody’s, Standard & Poor’s gibi derecelendirme kuruluşlarının “not verme”sinden değil, İngilizce’deki gibi (rating), “derecelendirmesi”nden söz edilebilir.
Sorumlulukları var
Bu kuruluşların bir ülkenin ekonomisini derecelendirmelerinde objektif olmamaları, denetlenebilir gerekçelere dayanmayan değerlendirmeler yapmaları sonucu meydana gelen kamu ve özel sektör zararından sorumlulukları olacaktır.
Derecelendirme kuruluşları, bir ülke ekonomisini ve geleceğini derecelendirecek bilgi birikimine sahip uzman oldukları iddiasındadır. Bir çok uluslararası yatırımcı, sermayedarları ile pozitif derecelendirme almayan ülke ekonomilerine yatırım yapılmamasını öngören anlaşmalar imzalar. Uluslararası derecelendirme kuruluşları bu durumu çok iyi bilirler. İnsanlar gibi kurum ve kuruluşlar da yetkilerini kötüniyetli olarak kullanabilirler ve objektif ve tarafsız ekonomik değerlendirme yapmak yerine siyasi olarak bir ülkeyi zorda bırakmak için ekonomik derecelendirmeyi taraflı yapabilirler.
Bu kuruluşlar, ülke ekonomisini derecelendirecek kadar uzman oldukları iddiasında olduklarından, en küçük hatalı değerlendirme yapmaları dahi hukuken tolere edilemez, sorumlulukları doğar.
Somut gerekçe var mı?
Bu kuruluşlar Türkiye’nin ekonomik derecelendirmesini negatife çevirirken hangi somut verilere, hangi gerekçelere dayandıklarını objektif ve bilimsel olarak açıklamak zorunda. Aksi hukuken kabul edilemez. Türkiye’nin anlaşması bulunan kuruluşlara karşı sözleşmeye aykırılık, anlaşması bulunmayan kuruluşlara karşı ise haksız fiil hükümlerine göre tazminat davası açılması mümkündür.
Ancak tazmini istenen zarar ile objektif olmayan, taraflı ve kasıtlı olumsuz derecelendirme arasında nedensellik bağı bulunduğunun ispatı zorunlu. Olumsuz derecelendirmeye bağlı olarak Türkiye’den çekilmek zorunda kalan yatırım nedeniyle zarar gören Türk ortak böyle bir tazminat davası açabilir.