Merkez Bankası'nın (TCMB) dün açıkladığı 2017 yılının ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin sonuçlara göre PPK politika faizini sabit tutarken, üst bandını 9.25'e çıkardı. Geç likidite penceresi faizini ise yüzde 10'dan yüzde 11'e yükseltti. MB'nın bu hareketle doların artışını durduramasa da sert dalgalanmaları önleyeceğini söyleyen İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, "Merkez Bankası güvenilir bir kurum olduğunu ispat etti" dedi.
MB'nın tahmin ettiğinden daha fazla artırdığını söyleyen Prof. Dr. Emre Alkin, şöyle konuştu:
"MB düşündüğümden 25 baz puan daha fazla arttırdı. Bu 50 baz puanla da olabilirdi. Ama şartım şuydu; artırdıktan hemen sonra bir açıklama yapacak ve bundan sonraki dönemde faizleri artırmaya devan edeceğini söyleyecekti. Yine öyle yapmış gibi oldu, yani 25 baz puan fazladan yapmasıyla benim dediğim sertlikte değil de daha yumuşak bir üslupla faizi sıklaştıracağını söylemesiyle dengelemiş oldu. Ben istiyordum ki 50 baz puan yapsın ve desin ki önümüzdeki dönem artırmaya devam edeceğim. Ama öyle demedi, 75 baz puan artırım yaptı ve ileride parayı sıkılaştırabileceğini söyledi. Yani üstü kapalı bir şekilde faizi artıracağını söyledi. Ama bu da iş gördü. MB'nın ne yapmak istediğini ilk önce kimse anlamadı, döviz yukarı çıktı. Sonra arkadan gelen açıklamayla piyasa biraz sakinleşti. Zaten hepimizin beklediği 3.75’lik destek noktasının üzerinde dengelendi. Yani panik olacak bir şey yok."
"EKONOMİDE ALINAN ÖNLEMLER DOLARI DURDURMAYA YETMEZ"
MB'nın kararlarının veya ekonomide alınan önlemlerin dolardaki yükselişi durdurmaya yetmeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Alkin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu adım sadece dalgalanmayı durdurur. Dalgalanma ciddi bir şey çünkü insanların canını yakan o. Sürekli yükselmesi veya sert düşüşler yaşaması, fiyat belirleyememe ve öngörü yapamama durumunu ön plana çıkarıyor. MB attığı bu adımla bu ateşi biraz söndürdü. Dövizin yükselişini durdurmadı ama sert dalgalanmaları yumuşattı. Fakat önümüzdeki dönemde doların sakinleşmesi için doları yukarı çıkaran unsurların ortadan kalkması lazım. İç ve dış siyasette sakinleşme olursa dolar ve TL daha sakin bir yere gidecek. Belki de TL değer kazanmaya başlayacak.Ulusal paranın değer kazanması için ülkeye güven duyulması lazım, bunun olması için ekonomik tedbirlerden önce siyasi adımlar atmak gerekiyor. Güven duyulacak, sakin, bölgede istikrarın ve barışın sembolü bir ülke olması lazım. Aksi takdirde döviz kurlarının sakinleşmesini beklemek hayalperestlik olur."
"REFERANDUM BİTENE KADAR SAKİNLEŞME YOK"
Döviz kurlarındaki yükselişin birçok nedenden kaynaklandığını söyleyen Alkin, sözlerini şöyle noktaladı:
"Terör, sınır ötesi operasyonlar, Trump’ın verdiği mesajlar ve küresel huzursuzluklar gelişmekte olan ülke paraları üzerinde çok ciddi bir baskı yaratıyor. Özellikle Nisan ayında referandum bitene kadar siyasette bir sakinleşme beklemediğim için bu dalgalanmaların süreceğini düşünüyorum. Trump’ın Ortadoğu politikası da bizi yakından ilgilendiriyor. Bir deneme yaptı, ABD Büyükelçiliğini Kudüs’e çekeceğini söyledi. Hiç anlamı olmayan bu davranış bile sinirlerin gerilmesine yol açıyor. O yüzden Trump’ın böyle deneme yanılma yöntemiyle Ortadoğu projesi belirlemesine bir son vermesi gerekiyor ki Türk Lirası sakileşsin. Aynı zamanda Trump’ın acilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme yapması da gerekli diye düşünüyorum."