Yazdır

Kamu yönetimiyle özel şirket yönetimi farklı mı?

Tarih: 22 Ocak 2017 - 10:46

Yoğun geçen seçim dönemi ardından sürpriz bir şekilde ABD'nin yeni başkanı seçilen Trump'ın ülkeyi bir şirket gibi yönetme fikri ne kadar doğru? Kamu bir şirket mantığıyla yönetilebilir mi? Akşam köşe yazarı Deniz Gökçe yazdı...

Trump seçim kazanarak ABD Başkanı oldu ve göreve de başlıyor. New York Times Gazetesi'ne göre, Trump’ın bir de hipotezi varmış. Dermiş ki "Federal hükümet bir şirketmiş gibi yönetilebilir!" Bu görüş geçmişte ABD’de bazen konuşulmuş ama pek uygulanmamıştı. Ama şimdi Trump hükümetinde daha birinci günden uygulamaya getiriliyor. Nasıl?

Cuma günü ABD’de göreve başlayan yeni hükümette milyarder başkana ilaveten tam üç adet de dolar milyarderi şirketçi, beş adet şirket genel müdürü veya sahibi ve birçok şirket dünyası lideri görev alıyor. Ama üç kuruşluk aklı olan da biliyor ki, şirket yönetimiyle devlet ve kamu kurumu yönetimi aynı şeyler değil.

Şirkette hedef en etkin şekilde maksimum kâr etmektir. Tek bir hedefle çalışan şirketler, beğenmedikleri insanları işten çıkartabilirler! Yüksek performansı olanlara da maaş zammı yapabilirler. Ama devlette ise hedef şirketten çok farklıdır.

Kamuda hedef minimum sayıda insanı mutsuz kılacak metotlarla, maksimum sayıda insanı mutlu etmektir.

Kamuda sadece kendi ajansını memnun etmek geçerli olamaz. Ve kamuda bir 'president' yani başkan vardır ama 'boss' yani patron yoktur.

Aşağıda size Trump’ın dolar milyarderi bakanlarının bazılarını tanıtacağım. Tanıtacaklarımın hepsi dolar milyarderi olanlar. Bugünlerde peşpeşe Kongre’de destek aramaktalar, ifade vermekteler. En başta Dışişleri Bakanı olacak olan Rex W. Tillerson geliyor. İkincisi ticaret bakanı olacak olan Wibur L.Ross. Üçüncüsü eğitim bakanı olacak dolar milyarderi Bayan Betsy DeVos. Dördüncüsü ise hazine bakanı olacak Steven T. Minuchin.

Örnek olarak bugün Tillerson’u tanıtalım, diğerlerini de yarın tanıtırız.

Rex Tillerson (Dışişleri Bakanı olacak) 1952 yılında Texas’da doğmuş. Kovboy değil. University of Texas’da mühendislik okumuş. 1975 yılında 23 yaşında Exxon şirketine girmiş. 1995 yılında da bir Exon yan şirketinde genel müdür olmuş. 2006 yılında da, Exxon dünyanın altıncı büyük şirketiyken, tüm Exxon’un genel müdürü olarak atanmış. Exxon Rusya’da çok iş yaptığı için de Putin ile de dostluk kurmuş. 2011 yılında Putin ile anlaşarak 300 milyar dolarlık bir petrol işinde (Exxon’u temsilen) ortak olmuşlar, 750 milyonluk petrol çıkmış. 2014 yılında Putin’e ve Rusya’ya ABD’ce yapılan Ukrayna işgali kökenli cezalandırma girişimini de kısmen engelleyerek Putin ile daha da yakın ilişkilere girmiş. Piyasada "Tillerson Putin’e harcadığı zamanın yarısını bile, hiç bir Amerikalıya harcamamıştır!" deniyor. 2013 yılında zaten, Putin tarafından verilen 'dostluk ödülünü' almış. Bu arada Rusya’da Putin’den sonra ikinci güçlü kişi olan, asker ve güvenlik kuvvetlerinin lideri Igor Sechin ile de çok yakın olmuş. Rusya’nın Kırım’ı işgaline karşı, ABD yönetiminin yasaklama girişimini de desteklememiş. İlk ve en etkili 'dolar milyarderimiz' Tillerson, 245 milyon dolarlık Exxon hisse senedinin de şahsen sahibi. Nakit serveti ise daha da büyük! 2003 yılından bu yana Cumhuriyetçi Parti'nin kampanyalarına (bugüne kadar toplam) 442 bin dolar parasal destek vermiş. Ama Trump’a parasal destek vermemiş.

Tillerson çok dindar biri, kiliseye de sürekli para verir, her hafta kiliseye gider ve de 'Bible Study' adı altında din dersi de verir. (Deniz Gökçe / Akşam)

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/kamu-yonetimiyle-ozel-sirket-yonetimi-farkli-mi/1160926