UBS stratejistleri Bhanu Baweja ve Manik Narain, Türk Lirası'nda istikrarın sağlanması için gelecek 1-2 ayda efektif faiz oranında en az 200 baz puan artırım gerekebileceğini ifade ettiler.
Baweja ve Narain tarafından hazarlanan raporda, "Yapısal ödemeler dengesi baskıları orta vadede büyük olasılıkla kuru etkileyecek. Zayıf kur, Türkiye'nin ihracatında gelir elastikiyetinde yaşanan
düşünü nötrleştirmek için yeterli değil. Bu nedenle daha da zayıflamalı" değerlendirmesini yaptılar.
Kurda son dönemde yaşanan zayıflığın, Türk yerleşiklerden döviz talebi uyandırmadığı ifade edilen raporda, yerleşiklerin cari seviyeleri bir 'aşırıya kaçma' olarak görmeye son vermeleri halinde döviz
talebinin artabileceği vurgulandı.
Parasal sıkılaştırmanın tek başına liradaki değer kaybını orta vadede dengeleyemeyebileceği belirtilen raporda, büyük ve büyüyen kısa vadeli döviz pozisyonu, banka varlık kalitelerine yönemlik riskler,
büyük dış finansman ihtiyacı, konut piyasasında yavaşlama riski, yüksek şirket borç seviyeleri, global ticarete yönelik büyüyen risklerin karşı karşıya olunan risk faktörleri olduğu ifade edildi.
2017 sonunda ABD Doları/Türk Lirası paritesinin 4,00 civarında olmasını ve 2018 sonunda 4,50 seviyesine yükselmesini bekleyen UBS,kurdaki artışın yansımalarına bağlı olarak enflasyonun 2017'de ortalama yüzde 10 olmasını, Türk Lirası'nın istikrar kazanması halinde büyümenin yüzde 3 civarında gerçekleşmesini beklediklerini de vurguladı.