2016’da 100 bin KOBİ’ye 27 milyar TL finansman sağlayan ve 86 milyar liralık işlem hacmi gerçekleştiren faktoringciler, 2017’de isim değişikliği için kolları sıvadı. Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkan Vekili, TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar, isim değişikliğinin sadece Türkiye’de değil dünyada da gündemde olduğunu belirterek, faktoring tanımına sığmayan genişlikte çalıştıklarını söyledi.
ÇEKLE İŞLEM ORANI AZ
Türkiye’de faktoringin çek ile özdeşleştiğini oysa Merkezi Fatura Kaydı Sistemi verilerine bakıldığında işlemlerin yarısından çoğunun çeksiz işlem olduğunu ifade eden Baydar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece ‘darda kalana finansman’ gibi bir algı var. Halbuki, birçok müşterimize sadece tahsilat ve garanti hizmeti veriyoruz. 2017 yılında uygulamaya alacağımız tedarikçi zinciri finansmanına ek olarak satış zinciri finansmanını da ekleyeceğiz. Haliyle son tüketici hariç üretimden bayi satış ağına kadar tüm ticari yaşamda olacağız. Yapılan işlemlere bakıldığında en uygun isimler, ‘ticaretin finansmanı’ ya da ‘alacak yönetimi’ gözüküyor. Yurtdışında da birçok banka, faktoring işlemlerini nakit yönetimi adı altında yürütüyor.”
NEDEN İSİM DEĞİŞİKLİĞİ?
Baydar, isim değişikliğinin nedenlerine de değinerek, faktoring kullanımının neredeyse sadece Marmara’da, hatta İstanbul-Kocaeli hattında yoğunlaştığını belirterek, “Anadolu’da halen ‘çek yoksa faktoring yok’ gibi bir algı var. Anadolu’ya gittiğimiz illerde bunu görüyoruz ve bu algı, iş hacmine de yansıyor” dedi.
Dünyada, Factors Chain International (FCI) adı altında tek bir uluslararası organizasyon olduğuna dikkat çeken Baydar, şunları söyledi: “Benim de 2016’da Başkanı seçildiğim FCI çatısı altında faktoring şirketlerinin yanı sıra kredi sigorta şirketleri, uluslararası tahsilat hizmeti veren şirketler, hukuk danışmanlıkları, risk yönetimi şirketleri, uluslararası derecelendirme ve bilgi işlem şirketleri bulunmakta. FCI, faktoring ismini genişleterek ticareti kolaylaştıran ‘alacak finansmanı’ anlamına gelen ‘Facilitating Open Account-Receivables Finance’ ismini kullanmaya başladı. Bizim de FKB çatısı altında bu yönde değerlendirmemiz devam ediyor. Ayrıca Türkiye olarak ihracat faktoringinde dünyada çok iyi konumdayız. Benim de Başkan olarak seçilmem yurtdışındaki yüksek itibarımızın bir göstergesi. Son 10 yıldır dünyanın en iyi faktoring şirketleri Türkiye’den çıkıyor. 2016 yılında ilk 10’a 5 firmamız girdi. Garanti Faktoring birinci, TEB Faktoring ikinci, Yapı Kredi Faktoring üçüncü, Deniz Faktoring dördüncü, ING Faktoring yedinci oldu. Yurtdışında bu kadar algımız ve konumumuz iyiyken yurtiçinde hala faktoringin modern bir finansal enstrüman olduğunu anlatmaya çalışmamız, algımızın özellikle kamu nezdinde iyi olmaması bizim için çok üzücü.”
İHRACATA DESTEK ARTACAK
FİBA Faktoring Genel Müdürü Özge Yılmaz, faktoring sektörünün, ülke ekonomisine tamamen entegre olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ürün yelpazemiz içinde finansman, garanti ve tahsilat hizmetlerini bir arada sunabildiğimizden, hem ekonominin hızlı büyüdüğü hem de büyümenin daha yavaş olduğu dönemlerde tüm sektörlerden talep almaya devam ediyoruz. Yurtiçi ticarette olduğu kadar yurtdışı işlemlerde de başta KOBİ’ler olmak üzere her segmentten firmaya destek verebiliyoruz. 2017’de faktoring için en önemli gelişme tedarikçi finansmanı işlemlerinin dijital platforma taşınması olacak. Ayrıca 2015 yılında faktoring şirketleri de ihracat reeskont kredilerine aracılık etmeye başladı. Bu uygulama ihracat faktoringinin büyümesi açısından önemli bir fırsat oldu. Böylelikle ihracatçı firmalara daha çok destek olabileceğiz ve finanse ettiğimiz ihracat işlemlerinde pazar payımız artacak.”
KRİZ ORTAMININ ÜRÜNÜ DEĞİLİZ
FKB Başkan Vekili Çağatay Baydar, faktoringin acze düşmüş işletmelerin ve kriz ortamlarının bir ürünü olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Böyle bir algı olduğu halde faktoring gerçek ticareti finanse eder. Şirketlere ticari satışlarından doğan alacaklarına karşılık finansman sağlayan, hatta bu alacakların ödenmeme riskini üstlenen, tahsilatını takip eden alternatif bir finans tekniğidir. Bu kapsamda değerlendirildiğinde ekonomik daralmanın yaşandığı, ticaretin durgunlaştığı dönemlerde doğal olarak sektörümüzde de büyüme hızı düşer, sektör cirosunda da daralma ve durağanlık görünür. 2016’nın bir önceki yıla kıyasla çok aşama kaydetmediğimiz, geriye de düşmediğimiz bir sene olduğunu söyleyebilirim.”
KOBİ’LERİN İŞLEM HACMİ ARTIYOR
GARANTİ Faktoring Genel Müdürü Hulki Kara, 2016’da ithalat ve ihracatta gerileme gözükse de yurt içi işlem hacminde bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 7.5 gibi büyüme olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Faktoring portföyünün tamamına yakını KOBİ’lerden oluşuyor. Büyük oyuncular da her geçen gün KOBİ’lerle işlem yapma konusunda daha istekli davranmakta. KOBİ’lerin toplamdaki ağırlığının arttığını düşünüyoruz. 2017 yılının gündeminde öncelikle tedarikçi finansmanı var. FKB tarafından yürütülen projenin tamamlanması ile birlikte pazarı büyütecek nitelikte bir ürün. Bunun dışında şirket olarak biz, KOBİ’lere en uygun finansman ve garanti çözümlerini sunmaya devam edeceğiz.”
BANKA DIŞI TEK ÇATIDA TOPLANSIN
STRATEJİ Factoring Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ataman, banka dışı finansal hizmetlerin bir çatı altında toplanması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Leasing, faktoring, finansman şirketleri üç lisansı da alabilmeli; tabii ki, sermaye şartını yerine getirerek. Bu bir zorunluluk olmamalı. İsteyen bir ürüne konsantre olur, isteyen hepsine. Buradan yola çıkarak da şirketler, ‘Ticaret ve Yatırım Finasman AŞ’ adını taşıyabilir diye düşünüyorum. Müşterilere tam bir hizmet yani, aktif bazlı finansman hizmeti vermek, genel giderleri ve rekabeti yönetmek açısından, finansal pazarlara entegre olmak açısından önemli olduğunu düşünüyorum.” (Hürriyet)