Kapı çalındı. Baktım gene Ayşe Hanım Teyzem gelmiş.
“Altın fiyatları devamlı artıyor. ‘Fiyatlar bu kadar yüksek iken bilezikleri satsam mı?’ diye sormaya geldim” diyor.
“Nereden çıktı bilezikleri satmak? Paraya mı ihtiyacınız var” diyecek oldum. ”Komşular, ‘Altın fiyatı yüksek. Yarın düşmeden altını olan satmalı’ diyorlar. Ortaköy’de Kuyumcu Ercan’a gösterdim. Bileziklerin tanesi 10 grammış. 22 ayar, 10 g bileziği, gramı 120 TL’den 1.200 TL’ye satın alacaktı... Bileziklerime kıyamadım. Acaba satsa mıydım?” diyerek sorgu suali sürdürdü.
“ ‘Ayşe Hanım Teyzeciğim’ dedim, kimseye ‘Altın satın al, altın sat’ diye akıl verilmez. Altın alıp satmak kişinin kendi tercihidir. Kaldı ki altın fiyatlarının ne zaman artacağı, ne zaman ineceği de bilinmez.”
Ayşe Hanım Teyzem “Ama“ dedi, ”...altının gramı yılbaşında 102 TL idi, ağustosta 131 TL oldu. Ekimde bir ara 125 TL’ye kadar geriledi. Şimdilerde 133 TL dolayında... Her gün radyodan, TV ekranından altın fiyatındaki artışı izleyince, insanın aklı karışıyor. Parası olan “Neden almadım?” diye, altını olan ‘Neden satmadım?’ diye üzülüp duruyor.”
Her zaman artmaz
Anlatmaya çalıştım. “Ayşe Hanım Teyzeciğim” dedim, ”2016 yılında olan biten, her zaman olup bitmez. Yılbaşında altının ons fiyatı 1.080 dolardı, bir yılda 1.170 dolar oldu. Türkiye’de doların fiyatı yılbaşında 2.95 TL idi, 3.60 TL oldu. Bir yılda altının dünya fiyatı yüzde 8 dolayında, içeride doların fiyatı yüzde 21 dolayında arttı. Hem altının dünya fiyatındaki artış, hem dolar fiyatındaki artış, altının fiyatına binince, Türk Lirası ile fiyatı yüzde 30 dolayında yükseldi.”
Ayşe Hanım Teyzem “meraklı”... “Altın fiyatı bu kadar artarken Türkiye’de insanlar altın mı alıyorlar, altın mı satıyorlar?” diye sordu.
Anlattım.
“BİST’in yayınladığı bilgilere göre, 2016 yılında yurtdışından 70.8 ton altın ithal ettik. 2015 yılında ithalat 48.7 tondu. Demek ki 2016 yılında altın talebi artmış ki yurtdışından altın ithalatı da artmış.
Kuyumcular ise mutsuz.
İşlerin durgunluğundan yakınıyorlar.” İşlenmiş altının, bileziğin, altın zincirin alıcısı yok. Satıcısı var” diyorlar. Kullanılmış bilezikleri, zincirleri hurda olarak eritip, külçe altını Darphane’ye götürüyor, ziynet altını veya sikke bastırıyorlar.
İşlenmiş altına talep daralırken ziynet altını, sikke ve gram altında talebin canlılığını koruduğu anlaşılıyor.
Altın talebinin en sağlıklı göstergesi Darphane’nin bastığı ziynet altını ile sikkelerin ağırlığı ve de sayısıdır.
Halk altın alıyor
2013 yılında Darphane’de baskı için 98.8 ton altın kullanılmıştı. 2014 yılında kullanılan altında gerileme oldu. 44.2 tona düştü. 2015 yılında 21.5 ton altın kullanıldı. 2016 yılında altın kullanımı arttı, 24.8 tona yükseldi.
Halkımızın ziynet altını ve sikke talebi 2016 yılında, altın fiyatındaki tırmanışa rağmen artmış durumda.
Ne var ki Darphane’de basılan altınlara toplam talep artarken çeyrek altın talebi yavaşladı. Darphane’de basılan yarım, tam altın sayılarında artış var. Çeyrek altın genelde hediyelik altındır. Yarım tam ziynet altını ve sikkeyi birikim yapanlar satın alır. 2016 yılında altın fiyatlarının artmasına rağmen birikim için altın satın alındığı anlaşılıyor.
Ayşe Hanım Teyzem bunları dinledi, dinledi... “Lafı dolandırdın, durdun. Bir türlü ‘al-sat’ demedin... Bilezikleri satayım mı, yoksa bankadaki üç kuruş paramla altın mı satın alayım?” diye söylenerek kalktı, gitti.