2015'i 99,54 liradan kapatan altının gramı, bu yılı 130,42 liradan tamamladı. Altın, yatırımcısına yüzde 32 kazandırdığı 2016'da "güvenli liman" olma özelliğini sürdürdü.
Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma kararı (Brexit), ABD başkanlık seçimleri, ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikaları, Çin ekonomisine dair endişeler, piyasalarda dalgalanmaya neden olurken, yaşanan belirsizliklerin 2016'ya taşınması yatırımcıların altına yönelmesine yol açtı. Yıl boyunca rekor üstüne rekor kıran gram altındaki bu yükseliş, Cumhuriyet altınının fiyatını 900 liraya, yarım altının fiyatını 442 liraya, çeyrek altının fiyatını ise 221 liraya taşıdı.
Analistler, gram altında 130 ve 144 liranın önemli direnç seviyeleri, 125-120 lira seviyelerinin de destek olarak takip edileceğini belirtti.
"125 lira seviyelerinin aşağısı yatırımcı tarafından alım için uygun"
Alan Yatırım Kıdemli Analisti Eda Önder Öztürk de Trump dönemi ile birlikte genişleyici maliye politikalarının devreye girecek olmasının şimdiden ABD ekonomisine ilişkin enflasyon ve büyümede artış beklentisi yarattığını belirterek, "ABD'de görülecek yeni yönetim ile birlikte maliye ve dış ticaret politikasında yaşanması beklenen radikal değişimlerin Fed’in para politikasında da yansıma bulması beklenmekte. Ancak söz konusu enflasyon ve büyüme beklentileri şişirilmiş ve dolar cephesinde fiyatların içerisine yerleşmiş durumda." diye konuştu.
Öztürk, gram altın cephesinde ise ons altın fiyatlarındaki seyre rağmen yurt içinde Türk lirası cinsinden varlıkların seyri kaynaklı gram altın fiyatlarının nispeten canlılığını koruduğunu belirterek, "2017 yılı için gram altın cephesinde 125 lira seviyelerinin aşağısı yatırımcı tarafından alım için uygun bir maliyet bölgesi olup, 130 lira seviyesinin üzeri uygun maliyet bölgelerinden temin eden yatırımcılar için 'kar cebe yakışır seviyesi' olarak düşünülebilir." şeklinde konuştu.