Yazdır
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Bölgemizde ve küresel anlamda her ne gelişme yaşanırsa yaşansın hükümet olarak yatırımlara asla ara vermeyeceğiz. İstihdam artışına devam edeceğiz, katma değer üretiminden ve istikrarlı büyümeden asla taviz vermeyeceğiz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli Sabah gazetesi için önemli açıklamalarda bulundu.
2016, piyasalarda 2008 yılından itibaren yaşanan tedirginliği artırır nitelikte pek çok olayın gerçekleştiği bir yıl olmuş, olağandışı hareketlilikler yaşanmıştır. Küresel piyasalardaki olumsuz gelişmelere ek olarak 15 Temmuz'da yaşadığımız hain darbe girişimi, Moody's'in not indirimi, sınırımızdaki hareketlilik ve AB ile tırmanan gerilim piyasalarımız üzerinde ekstra etkili olmuştur. Gerek bankacılık sektörümüzün gerekse ülke ekonomisinin dayandığı sağlam temeller yaşanan bu olağanüstü gelişmelerin dramatik ve kalıcı etkiler yaratmadan aşılmasına imkân sağlamaktadır.
TÜRKİYE BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRECEK
Orta Vadeli Program'a 2016 yılı için yüzde 3.2, 2017 için yüzde 4.4, 2018 ve 2019 için ise yüzde 5 büyüme öngördük. Bu hedeflerimize ulaşacağız. Büyümedeki yavaşlamayı telafi etmek için yapısal önlemler almaya devam ediyoruz. İşgücü piyasasındaki katılıkların giderilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi, yeni teşvik paketi ve ihracat destekleri gibi pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. Ancak bunları yeterli görmüyoruz, yeni yapısal önlemler almaya devam edeceğiz. Bu süreçte mali disiplinden de kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Varlık Fonu ülkemiz sermaye piyasalarının hem arz hem de talep yönünün güçlenmesine, piyasaların istikrarlı çalışmasına ve derinliğinin artmasına çok önemli bir destek olacaktır. Türkiye Varlık Fonu, borsalarda hisse senedi yatırımı yapabileceği gibi, altyapı yatırımları yapan şirketlerin tahvil ve sukuk gibi borçlanma araçlarına da yatırım yapabilmekte ya da bu tür şirketlere ve yatırımlara doğrudan kendisi fon sağlayabilmektedir. Özellikle, uzun vadeli, büyük ve stratejik yatırımların gerçekleştirilmesi imkân dâhiline girecektir. Fon büyüklüğü arttıkça ülkenin yatırım kapasitesi de aynı hızla artacak ve ekonomide büyüme de önemli oranda desteklenmiş olacaktır. Fonun varlıklarının netleşmesi ile birlikte menkul kıymetleştirme süreci piyasamıza ciddi bir zenginlik ve çeşitlilik katacaktır.
GÜÇLÜ BANKACILIK SEKTÖRÜ
Bugün geldiğimiz noktada 52 bankadan oluşan bankacılık sektörümüz, 2.6 trilyon TL aktif büyüklüğü ile gayri safi yurtiçi hâsılanın üzerinde bir büyüklüğe ulaşmıştır. Küresel belirsizliklere ve olumsuz piyasa koşullarına rağmen son bir yıllık dönemde yüzde 10 oranında büyüme kaydeden sektör büyüme potansiyeli sunmaya devam etmektedir. Katılım bankacılığı ve faizsiz finans sistemi önemli bir gelişme potansiyeli gördüğümüz ve özel önem verdiğimiz bir alandır. Faizsiz bankacılık alanında ülkemiz bugün dünyada 7. sıradadır. Ülkemizde İslami finans sektöründeki sağlıklı gelişme patikası ve son dönemde elde ettiğimiz ülke imajı gibi dinamikler özellikle İstanbul'un bölgesel ve küresel bir İslami finans merkezi haline de getirilmesi için son derece uygun bir ortam sunmaktadır.
YENİ TÜRKİYE İNŞA EDİLİYOR
AK Parti hükümetleri ile Türkiye ekonomisi global ve bölgesel menfi hadiselere karşı güçlü savunma altyapısı oluşturmuştur. Böyle bir ortamda dahi ülkemiz sağlam, dimdik ve eskisinden daha güçlü bir şekilde ayakta durmaya devam etmektedir. Bölgemizde ve küresel anlamda her ne gelişme yaşanırsa yaşansın hükümet olarak yatırımlara asla ara vermeyeceğiz, istihdam artışına devam edeceğiz, katma değer üretiminden ve istikrarlı büyümeden asla taviz vermeyeceğiz. Yatırımların artırılması ve yapısal reformlar önceliğimiz olmaya devam etmektedir. Güçlenen demokrasimizle birlikte hem büyümede, hem istihdamda olumlu gelişmelerin yaşanacağına hep birlikte şahit olacağız. Yeni Türkiye'yi hep birlikte inşa etmeye devam ediyoruz.
İNSANLIK DIŞI ÖRGÜT: FETÖ
FETÖ ile mücadelede önemli mesafeler aldık. Detaya indikçe, yeni bilgiler ortaya çıktıkça bu örgütün ne kadar vahşi, acımasız, tehlikeli, insanlık dışı bir örgüt olduğunu bir kez daha görüyoruz. Kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz ve sürdürmeye de devam edeceğiz. Örgütle ilişkisini tespit ettiklerimizin tamamına yasalar çerçevesinde işlem yapıyoruz. Şirket yönetimi konusunda profesyonelleşmiş bir tecrübeye sahip olan TMSF eliyle bu işleri yürütmekteyiz. TMSF bünyesinde 34 grup ve toplamda da 719 şirket bulunmaktadır.