Piyasalar yeni bir umutla 2017'ye hazırlanırken Zeynep Aktaş, Milliyet'teki haberinde 2016'nın kazandıranlarını yazdı. İşte o haber:
Piyasalar 2016 yılını oldukça dalgalı bir seyirde geçirdi. dolar kurunun güçlü olduğu, altının ons fiyatının düşmesine rağmen dolardaki değerlenme nedeni ile Cumhuriyet altınının yılı yüzde 28’lik getiri ile tamamladığı bir yıl oldu.
Euro, dolara karşı zayıf bir seyir izlerken mevduat faizleri enflasyonun üzerinde kazandırdı. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primini gösteren CDS oranı 300’lerin üzerine çıktıktan sonra yeniden 267 seviyesine geriledi.
Dolar % 20 kazandırdı
Dolar kuru yüzde 20’lik getiri ile 2.91 TL’den başladığı yılı 3.51 TL’den tamamladı. Euro kuru 3.67 TL, altının ons fiyatı da 1.146 seviyesinden 2016 yılını bitirdi.
Borsada hisse senetleri, 18.700 puanlık bir marj içerisinde dalgalandı. Faiz, bir önceki yıl sonunda olduğu gibi 2016 yıl sonunda da çift haneli rakamlardan yılı tamamladı. Gösterge faiz 10.30 seviyelerinden yılı kapattı. Yıl boyunca dolar kurundaki hareketler konuşuldu. Sene sonundaysa kaybettiren olmazken tüm yatırım enstrümanları değer kazandı.
Fed, 15 Temmuz, Moody’s
FED’in 2016’ya başlarken açıkladığı dört faiz artışında bulunacağı yönündeki beklenti yıl boyunca her FED toplantısında piyasalarda tansiyonu artırdı. Yurtdışında Çin’e yönelik büyüme kaygıları yıl boyu etkisini hissettirdi.
23 Haziran 2016’da İngiltere’de gerçekleşen halk oylamasında AB’den ayrılma yönünde karar çıkarken bunun diğer ülkelere sirayet edip etmeyeceği konuşulmaya başlandı. Yıl boyunca terör olayları dünyanın her tarafında etkisini gösterirken piyasalar merkez bankalarının kararlarını izledi.
15 Temmuz darbe girişimi ise Türkiye’nin gelişmekte olan piyasalarla negatif ayrışmasına neden oldu. TL varlıklarında aşırı satışlar görüldü.
Darbe girişimi ile yabancılar temmuz ayında 210 milyon dolarlık satışta bulundu. Satışlar sınırlı kaldı. Eylül ayında Moody’s Türkiye’nin yatırım yapılabilir kredi notunu düşürdü. Ancak not düşüşü beklendiği ve fiyatlandığı için ağustos, eylül ve ekim aylarında yabancılar yeniden alım yaptı.
Euro/dolarda parite 1.03
Kasım ayında gerçekleşen 682 milyon dolarlık satışın ardından beklentiler yeniden yükselmiş durumda. Tüm bunlardan ayrı olarak 30 Kasım’da OPEC üyeleri sekiz yıl sonra petrol üretiminin kısıtlanması konusunda anlaşmaya vardı.
İtalya’daki referandumun ardından Başbakan Renzi istifa etti. Avrupa ülkelerinde yaşanan sıkıntılar, euro/dolar paritesinin 1.03 seviyesine kadar gerilemesine neden oldu.
Borsa 2017 yılında yükselecek
Geçtiğimiz yılı enflasyona yakın bir getiri ile tamamlayan borsa, 2017 yılında da yatırımcılara kazandıracak. BIST 100 Endeksi, dalgalı ancak zirve seviyelerinin test edildiği bir yıl geçirecek.
Yabancıların yüzde 62’lerle dip seviyelerde olan paylarında meydana gelecek artışlar endeksi olumlu etkileyecek. Endekste 70 binli seviyeler dip olarak kalacak. Bu seviyenin altında kalıcı düşüşler gözlenmeyebilir. Çıkışlarda 95 binlere doğru yaklaşılırken satışlar, 70 binlere yaklaşılırken alımlar ağırlık kazanacak. Yükseliş hareketinde öne çıkacak hisseler ise bankacılık sektöründeki hisseler olacak. Öte yandan yüksek kâr ve satış büyümesi ile dikkat çeken borsa şirketleri endeksin üzerinde performans gösterebilir.
Risk istemeyen mevduata..
Otomotiv, dayanaklı tüketim, cam, perakende ticaret sektöründeki öncü şirketler yatırımcıların takibinde olacak. Yıla dip seviyelerde giren ulaştırma sektöründe, turizm sektöründeki hareketlenmeye bağlı olarak sürpriz çıkışlar gerçekleşebilecek.
Parasını sabit getirili enstrümanlarda değerlendirmek isteyen yatırımcılar mevduatı tercih etmeye devam edecek. Mevcut durumda yüzde 10’luk faizler yüzde 7 oranındaki enflasyona göre 3 puanlık bir reel getiri potansiyeli olduğunu gösteriyor.
Bu nedenle reel getiri beklentisi olan yatırımcılar için mevduat 2017 yılında iyi bir seçenek olarak öne çıkacak.
Doların yönü yukarı doğru
Dolar kuru geçtiğimiz yıl kırdığı rekorların ardından 2017 yılında biraz daha satıcıların etkin olduğu, bununla birlikte yükseliş trendinin korunacağı bir yıl geçirecek. 3.30-3.70 arasında dalgalanmalar gözlenecek. 3.30 TL’nin altında 3 TL’nin dahi test edildiğini görebiliriz. FED’in faiz artış hızına bağlı olarak kurda geniş marjlarda dalgalanmalar görülecek. Üçün altındaki bir faiz artışı kurun 2017’yi geçen yılın altında kapatmasını sağlayabilir. Ancak faiz artışı üç ve üzerinde gerçekleşirse o zaman dolar kuru yönünü yukarı çevirecek. 3.70’lerin aşılması hatta 4.10’ların görülmesi mümkün olabilecek. Dolarda aşağı kayışlar alım fırsatı yaratacak.
BES’te yeni dönem ivme yaratacak
BES’te başlayan yeni dönem yurtiçi tasarrufların artmasına neden olurken, sistemin büyümesini sağlayacak. 45 yaş altı ücretlilerin işverenleri aracılığıyla otomatik olarak bir emeklilik planına dahil olması sistemin büyümesini sağlarken bankaların da mevduat vade yapısını iyileştirecek. 2017’nin başında devreye girecek BES’teki otomatik katılım bankalara bir yıl ve daha fazla vadeli mevduat olarak yönelecek. Bu gelişme bankaların ticari faaliyetinde daha geniş bir marjla hareket etmesine imkân tanırken kredi mevduat oranı üzerindeki baskının da rahatlamasına imkân tanıyacak.
Martta FED dalgalanması
FED’in 2017’deki ilk toplantısı 15 Mart’ta gerçekleşecek. Trump’ın açıklamaları ile FED’in daha hızlı bir faiz artırımı sürecine girme ihtimali bütün gelişmekte olan ülkelerde büyük bir dalgalanmayı ve satış baskısını beraberinde getirebilir. Kırılganlığı yüksek olan ülkeler bu dalgalanmadan en fazla etkilenecekler arasında yer alacak.
Trump, referandum ve azalan belirsizlikler
2017 yılının ocak ayı oldukça kritik. Trump’ın 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturması ile başlayacak süreç, hem ABD’de hem de uluslararası piyasalarda yakından izlenecek. Trump’ın seçim kampanyalarında dile getirdiği söylemleri ne derece uygulayabildiği izlenecek. ABD’de Trump’la başlayacak yeni dönem, Türkiye’de ise mart sonu gerçekleşmesi beklenen referandum süreci beraberinde çalkantılı bir dönemi getirebilecek. Sonrasında ise görünümün netleştiği belirsizliklerin azaldığı bir dönemi görebiliriz.