Sultan 2'nci Abdulhamid Han’ın beşinci kuşaktan torunu Nilhan Osmanoğlu, ailesinden birinin siyasete gireceğini belirterek, teröre karşı milli seferberlik için herkesin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olması gerektiğini söyledi.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü'nün düzenlediği “Torunun Dilinden Kösem Sultan” programında güncel konulara değinen Sultan 2'nci Abdülhamid Han’ın beşinci kuşaktan torunu Nilhan Osmanoğlu, Türkiye'de ve Ortadoğu’da yaşanan sıkıntılar hakkındaki görüşlerini Otağ-ı Hümayun'da anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyaseten kendini yalnız hissetmesinde haklı olduğunu ifade eden Nilhan Osmanoğlu, “Ben bir görüşmenizde kendisine de söyledim. 'Siz benim dedemden şanslısınız çünkü milletiniz arkanızda' dedim. O da 'Elhamdülillah' dedi. 15 Temmuz gecesi halkımız Cumhurbaşkanımıza büyük bir güç vermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız ülkemize bir teröre karşı milli seferberlik çağrısı yaptı. Bundan anlayacağımız şey, yükü omuzlarımıza almaktır. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, muhtarlarımız, akademisyenlerimiz genci yaşlısı tüm halkımız bu yükün altına daha fazla girmelidir. Bu bir parti görüşü gütmek değildir. İdeolojilere sıkışmadan, devletin bekası için birlik olmak gerek. Bu ülkeye bir şey olursa ortada hiçbir şey kalmayacaktır" dedi.
SİYASETE GİRECEK
Aileden bir kişinin siyasete atılacağını belirten Osmanoğlu, "Cumhurbaşkanımız ile son görüşmemiz sonrasında aile olarak onu kesinlikle yalnız bırakmayacağımızın kararını verdik. Aile olarak biz de bir kişiyle bu siyasi oluşumun içinde olacağız. Şu anda o ismi veremiyorum ancak bu ismi biz belirledik. Cumhurbaşkanımızın bu konuda yalnız kaldığını gördük. İşte bu yüzden aile olarak bizler de O'nun yanında daha fazla olacağız" diye konuştu.
TÜRKİYE BU DAVADAN GALİP ÇIKACAK
Müslümanların birlik içinde olması gerektiğine dikkat çeken Osmanoğlu, "Ortadoğu’ya yüzümüzü döndük, herkes bize 'gerici' diyor. Sultan Abdulhamid Han'ın da zamanında, Müslümanların birlik içerisinde olması için Ortadoğu coğrafyasına yüzü dönüktü. O zamanlar Avrupa Birliği gibi bir saçmalık bulunmuyordu ancak yine de Batı'ya asla uzak kalmamıştı. Onların kılık kıyafeti ve giyinişlerini asla kabul etmedi ancak bilim ve teknolojilerini her zaman kabul etmiştir. Devlette de bu böyle olmakta. Bilim ve teknolojiye her zaman açık olmalıyız. İnşallah iyi günler bizleri bekliyor ancak bu mezhep sorunları büyük çatışmalar doğuruyor. İslâm aleminin bu ortamdan bir an önce kurtulması gerekiyor. Bunlara düşman demek de bana ters geliyor. Düşman karşına çıkar, o şekilde dövüşür, kazanır veya kaybedersin. Bunlar böyle düşman değil. Bunlar hep arkadan vuruyorlar. Türkiye’yi tek başlarına karşılarına alamıyorlar. Hep bir maşa kullanıyorlar. Ancak şunu iyi bilsinler ki, Türkiye eninde sonunda bu davadan galip çıkacak taraftır. Bu savaşta Türkiye’yi karşısına alanlar çok büyük bir yenilgiye uğrayacaktır" şeklinde konuştu.