Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında kurulan özel çalışma grubu, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’u öldüren, Mevlüt Mert Altıntaş’ın haberleşme trafiğini mercek altına aldı. Altıntaş’ın fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram üzerinden görüşmeler yaptığı anlaşıldı. Bu kapsamda Altıntaş’ın Karlov’u öldürmeden önce 50 kişiyle görüştüğü tespit edildi. Altıntaş’ın görüştüğü 50 kişiden 30’unun emniyet mensubu olduğu, bu 30 kişiden 10’unun Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmalarından dolayı meslekten ihraç edildiği, 10 kişinin de takipte olduğu öğrenildi.
Altıntaş adına kayıtlı telefon hattının HTS incelemesinin detayları da ortaya çıkmaya başladı. İnceleme sonucu Altıntaş’ın sıklıkla görüştüğü kişiler belirlendi. Bunların arasında 8 “ByLock” kullancısının olduğu tespit edildi. Bu kişilerin, Altıntaş ile aynı şubede çalışan ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL kapsamında yayımlanan KHK’lar ile emniyet teşkilatından ihraç edilen bir başkomiser, bir komiser yardımcısı ile 5 polis memuru olduğu, diğer şahsın ise Denizli’de esnaflık yaptığı öğrenildi.
3 KİŞİ GÖZALTINDA
Altıntaş’ın Ankara Demetevler ve Keçiören’de kaldığı evlerdeki arkadaşları polis memuru S.B. ile avukat S.Ö.’de gözaltına alındı. S.B. ve S.Ö.’nün emniyetteki ifadelerinde, Altıntaş’la birlikte farklı dini grupların sohbet toplantılarına katıldıklarını itiraf ettikleri bildirildi. Altıntaş’ın suikastten önce eski komiser A.K. isimli kişi ile de yoğun telefon trafiği tespit edildi. A.K., İstanbul’da gözaltına alınarak Ankara’ya getirildi. A.K’nin cep telefonunda, FETÖ mensuplarının kullandığı şifreli mesajlaşma programı ByLock bulunduğu tespit edildi. Altıntaş ile aynı şubede çalıştığı ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL kapsamında yayımlanan KHK’lar ile emniyet teşkilatından ihraç edilen A.K’nin İstanbul’da yaşadığı öğrenildi.
İDARİ TAHKİKAT
FETÖ soruşturmaları kapsamında Altıntaş hakkında da idari tahkikat yapıldığı, ancak bu soruşturmadan ceza almadığı da iddia edildi. Bu soruşturma da mercek altına alındı. Savcılık ve güvenlik birimlerinin, Altıntaş’ın ByLock bulunmadığını kesin olarak tespit ettiği bildirildi. Eylemi planlayan örgütün, doğrudan ByLock kullanananlarla bağlantı kurmasına izin vermediği için Altıntaş’ın telefonuna ByLock programını yüklemediği de iddia edildi. ByLock kullanmayan, ByLock’çu polislerle iletişim halinde olan, hakkında idari tahkikat başlatılan ancak meslekten uzaklaştırılmasına gerek görülmeyen, Ankara’da kaldığı evlerdeki arkadaşlarıyla birlikte farklı dini grupların toplantılarına da katılan Altıntaş’ın, bu şekilde FETÖ kimliğinin gizlenmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Altıntaş’ın örgütle bağlantısının net şekilde ortaya konulabilmesi için “abi” veya “abilere” ulaşılmaya çalışılıyor. Altıntaş’ın kullandığı akıllı telefona ilişkin inceleme de sürüyor. Telefonunun şifresinin kırılmasına çalışılıyor.
SERGİYE GİDECEĞİNİ NASIL ÖĞRENDİ?
Altıntaş’ın, Karlov’un programlara korumasız katıldığını bilmesinin mümkün olmadığı üzerinde duruluyor. Karlov’un katıldığı serginin 16-30 Aralık tarihleri arasında yapılacağı duyurulmuş ancak büyükelçinin 19’un da serginin açılış kokteyline katılacağı kamuoyuna duyurulmamıştı. Altıntaş’ın hem Karlov’un programlara korumasız katıldığı hem de 19’un da sergi açılışına katılacağı şeklindeki bilgiyi kimden veya kimlerden almış olabileceği yönündeki araştırmalar sürüyor. Bizzat Karlov imzalı davetiyelerle etkinliğe çağrılan isimler ile Rus Büyükelçiliği çalışanlarının bağlantıları da bu kapsamda araştırılıyor.
TALİMAT KİMDEN?
Altıntaş’ın polis okuluna girişinde FETÖ mensuplarının etkili olduğu, akrabaları içerisinde FETÖ’cülerin bulunduğu açığa çıktı. FETÖ mensuplarıyla iletişiminin de tespit edilmesinin ardından Altıntaş’ın “kripto” kalmasına kimlerin karar verdiği ve eylem talimatını kimlerden aldığı araştırılmaya başlandı. Bu kapsamda yakın arkadaşlarının da aralarında olduğu bazı isimlerin tespit edildiği bildirildi. Bu isimler vasıtasıyla yurtdışı bağlantılarla, Altıntaş arasındaki iletişim köprüsünün çözülmesine çalışılıyor. Altıntaş’ın hem Türkiye içindeki bazı kripto isimlerden hem de yurtdışından yönlendirildiği üzerinde duruluyor. (Milliyet / Türker Karapınar)