Hükümetin varlık barışı projesi; giderek mali şeffaflığı artan dünyada bilgi değişimi, kara parayla, terörün finansmanı ile mücadele ve vergi matrahlarının aşınmasını önlemeye dönük önümüzdeki döneme işadamlarının, şirketlerin vatandaşların sorunsuz şekilde geçmesini sağlamak amacıyla kaçırılmaması gereken altın değerinde bir fırsat olarak nitelendiriliyor. Ancak daha büyük bir sıkıntının ise Türkiye'deki şirketlere gayrimenkullerin 6736 sayılı varlık barışı kapsamında ortak olarak konulmasında tapu müdürlüklerinin nasıl bir işlem yapacaklarını bilmedikleri ile ortaya çıktı.
TAPUDA SÜRPRİZLE KARŞILAŞILIYOR
Yeni Şafak'a gelen elektronik postalarda şirket ortağı vatandaşlar, kendi üzerlerinde gözüken ancak gerçekte ortağı oldukları şirketlere ait olan taşınmazları Varlık Barışı kapsamında şirketlere kaydetmek üzere tapu müdürlüklerine gittiklerinde büyük bir sürprizle karşılaştıklarını belirtiyor. İstanbul, Ankara, Antalya, Alanya'daki bazı tapu müdürlüklerinin yurtiçindeki gayrimenkullerin şirket uhdesine alınması ile ilgili işlemlerde 'ayni sermaye' olarak işlem yapılması gerektiğini belirtiklerine işaret edilen elektronik postalarda, bu işlemler için mahkemeden karar talep edildiği de dile getiriliyor.
TAPU YETKİLİLERİ: BİZİMLE İLGİLİ İBARE YOK
Yeni Şafak'ın bu konudaki sorularını cevaplayan Tapu ve Kadastro yetkilileri de 6736 sayılı düzenlemede bu konuda kendileri ile ilgili hiç bir ifadenin yer almadığını doğruladı. Tapu Müdürlükleri, bu durumla ilgili bilgileri olmadığı için diğer tapu müdürlerine sorduklarını da anlattılar. Tapu mevzuatını bilen hukukçu bir Tapu Müdürü de “Ayni sermayede herhangi bir harç olmadığını, şirketlerin ayni sermaye koymasının yöntemlerini, ticaret sicile tescilini, bilirkişi raporunu nereden alacağını, açık biçimde yazmışız. Yani vatandaşların sıkıntıya girmesini gerektirecek bir durum yok” dedi.
'AYNİ SERMAYE' ŞARTI KANUNDA YOK
Konuyla ilgili uzman Yeminli Mali Müşavirler ise şirketlerin yapılacaklarını şöyle özetlediler: “Bunun için talimat verilmesine, genelge çıkarılmasına bile gerek yok. Maliyenin Tebliğine göre, bu şekilde kayıtlara alınacak taşınmazların şirketlere ayni sermaye olarak konulması söz konusu değil. Kayıtlarda açılacak fon hesabına alınması gerekiyor. Fon sonradan sermayeye eklenebileceği gibi, ortaklara da dağıtılabilir. Tebliğde taşınmazların rayiç bedelle kayıtlara alınacağı ve rayiç bedelin söz konusu taşınmazların sahiplerince belirleneceği açıklanmış. Rayiç bedel, en az 3 emlakçı teklifiyle belirlenebileceği gibi, bir gayrimenkul şirketine değerleme yaptırılarak da tespit ettirilebilecek.”
DÜZENLEME ŞÖYLE TARİF EDİLİYOR:
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında olmayan taşınmazını kendilerinin tespit edeceği rayiç bedelle defterlerine kaydedebiliyor. İşlemin, şirkete ait olan bir varlığın yeniden şirketin kayıtlarına alınması olduğuna vurgu yapan yetkililer, “Yapılan şey, alım-satım, bağış değil, tamamen düzeltme işlemidir” diyor.
AMAÇ ŞİRKET VARLIĞINA GÜÇ KATMAK
Maliye Bakanlığı Yetkilileri taşınmazların şirketlere intikal ettirilmesinin amacının; şirket bilançolarının iyileştirilerek finansman yapılarının güçlendirilmesi, gerçekte şirketlere ait olmakla beraber çeşitli nedenlerle tapuda şirket ortakları ve kanuni temsilcileri adına gözüken taşınmazların şirketlere yeniden intikal ettirilmesi olduğunu belirtiyor.