Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3. Necip Fazıl ödülleri programında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Üstat Necip Fazıl Kısakürek'i hayırla yad ediyorum. Necip Fazıl Türktür, Anadoluludur, Maraşlıdır, İslam'dan başka kaynak tanımaz.
Ruh kökünden aldığı cesaretle bu millete var Eleştirileceğini bilerek bağrından çıktığı millete kurtuluş reçetesi sunmuştur.
İşporta aydınları kalemini kıramadıkları Necip Fazıl'ı ademe mahkum etmek istemiş ama başaramamıştır. Üstadın en büyük sermayesi samimiyetiydi.
Gençlerimizin internetin ve özellikle sosyal medyanın esiri olduğu, 140 karakterin, birkaç kelimelik aforizmaların sınırlarına hapsolduğu, 10 santimlik ekranların içinde hayatlarını heba ettiği şu dönemde, Necip Fazıl'ı anlama yönündeki çalışmalarımızı daha da artırmalıyız.
14 yıldır devlet ve milletin barışmasından, kucaklaşmasından rahatsız olan bu çete, tıpkı 27 Mayıs'ta olduğu gibi darağaçları üzerinden iktidara yürüyecekti. Bizi Menderes'in akıbetiyle tehdit etmeleri asla boşuna değildir. Ağızlarından -affınıza sığınıyorum- salyalar akarak 'Şafakta asacağız' diye efelenmeleri asla kurusıkı bir tehdit değildir.
15 Temmuz bir milli şahlanıştır. Adeta Çanakkale'ye eş, kahramanlık destanıdır. Anadolu toprakları o gece bir kez daha Türk milletine vatan kılınmıştır. Hepsinden de öte 15 Temmuz, yeni Türkiye'nin cemresidir. Öyle bakıyorum.
Kimsenin ötekileştirilmediği, hiç kimsenin hor, hakir görülmediği, 79 milyonun tamamının 'benim' diyerek bağrına bastığı bir yönetim anlayışını hep beraber tesis edeceğiz. Kardeşlerim, unutmayın 'Zalime merhamet mazluma zulümdür' ilkesini asla aklımızdan çıkarmadan adil, müşfik ve güçlü bir yapıyı el ele vererek kuracağız.