Eskişehir Mihalgazi Ortaokulu’nu diğer okullardan ayıran şey, haftada iki gün uygulanan Dürüstlük Kantini projesi. Dürüstlük Kantini’nde kasada görevli yok. Öğrenciler istedikleri ürünleri alıp ücretini kasaya kendileri bırakıyor, para üstünü kendileri alıyorlar.
Çocuklara adalet, dürüstlük ve güven duygusu aşılamak için hayata geçirilen bu proje çok da başarılı olmuş. Okul müdürü ve öğretmenler kasanın hiçbir zaman eksiye düşmediğini, aksine çoğunlukla fazla para çıktığını söylüyorlar.
Proje sorumlusu Seyhan Doğan Dürüstlük Kantini’ni şöyle anlatıyor:
“Normal günlerden daha çok keyif aldıklarını söylüyor öğrencilerimiz. Kendi kendilerini kontrol ederken onları görmeniz lazım. ‘Senin aldığın şey 50 kuruş, paranın üstünü alır mısın’ diyen bir kontrol mekanizması olan arkadaşı var kimi zaman yanında. Kasamız sürekli fazla veriyor. Bu çok önemli. Belki öğrencilerimizin yanlış hesaplamaları yüzünden kasa eksik verebilir diye düşünürken sürekli artıyı gördük. Bu değeri koruyan ve bu ahlakla yetişip büyüyen çocuklar ileride ülkemiz için çok faydalı olacak, buna inanıyorum.”
Okulun 5. sınıf öğrencilerinden Arda Tek ise, kantinden şöyle bahsediyor:
“Herkes kendi dürüstlüğünü gösteriyor. Arkadaşlarımız sınavdan çıktığında ya da teneffüslerde kantinden istediğini alıyor, parasını bırakıyor. Bazen arkadaşımızın parası yanında yoksa biz veriyoruz.”
Okulun Müdürü Vedat Duman, yaptığı açıklamada, önceki yıllarda başlattıkları Dürüstlük Dolabı projesini 2016-2017 eğitim öğretim yılında Dürüstlük Kantini olarak devam ettirdiklerini söylüyor:
“Öğrencinin kendi kendini yönetebilmesi için uyguladığımız bu yöntem asla bir güven testi değildir. Aksine onlara ne denli güvendiğimizi hissetmelerini sağlıyoruz ve bu sayede öz güvenleri yükseliyor. Haftanın birkaç günü kantinimizi öğrenciler kendileri yönetiyor. İstedikleri ürünü alıp parasını kasaya bırakıyorlar. Para üstü gerekiyorsa alıyorlar. Bizim kasaya bıraktığımız belli miktarda bozuk para sermayemiz var. Ürün stoklarımız belli fakat herhangi bir kontrol mekanizması kullanmıyoruz. Bütün adalet sistemi o an öğrencinin elinde. Öğrencilerimiz bu anlamda şimdiye kadar bizi mahcup etmedi. Akademik eğitim önemli ama önceliğimizin değerler eğitimi olması gerekiyor. Bizler eğitimciler olarak öğrencilerimize ne kadar güvendiğimizi hissettirebilirsek onlar o kadar verimli hale geliyor."