Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kritik görüşmeler yaptığı Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’u ağırladığı memleketi Alanya’dan doğrudan Lübnan’ın başkenti Beyrut’a geldi. Lübnan ziyaretini izleyen gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu Rusya ile ilişkilerde gelinen noktadan, Fırat Kalkanı operasyonundaki son duruma, Türkiye’nin üç şehit verdiği hava saldırısından PKK’ya kadar sıcak başlıkları değerlendirdi. İşte Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun açıklamalarından satır başları:
LAVROV GÖRÜŞMESİ
‘Esed’i Rusya’yla hiç konuşmadık’
- Sayın Lavrov ile öncelikli olarak Suriye’de bir an önce ateşkesin sağlanması konusunu ele aldık. Biz Suriye konusunda diğer aktörlerde de bir araya geliyoruz. Örneğin İran ile de görüşmelerimiz var, Suriye muhalefeti ile temaslarımız sürüyor. Fakat Türkiye ile Rusya kararlı olursa ve görüşmeler şu an geldiğimiz nokta gibi samimi bir şekilde devam ederse, gerçekten biz ateşkesi sağlar ve sonrasında siyasi süreci de konuşmaya başlayabiliriz.
- Suriye’de bir çözümün olması için uluslararası platformlarda da çok çaba sarf ettik ama maalesef bu toplantılar karşılıklı suçlamalara dönüşünce bir sonuç çıkmadı. Şu anda geldiğimiz aşamada Rusya ile birlikte Suriye’de ateşkesi tesis etmek için ortak irade ve kararlığa sahibiz. Bazı adımlar atıyoruz ve adımları en kısa sürede neticelendirmeyi arzu ediyoruz.
- Üzerinde birlikte çalıştığımız yol haritası, yeni bir süreçten çok, ateşkesin nasıl sağlanacağı, insani yardımların nasıl ulaştırılacağı, ate şkesin sağlanmasının ardından atılacak adımlar ve sonrasında siyasi çözümün sağlanması aşamasına nasıl geçileceği konularını kapsıyor.
- Şu ana kadar Rusya ile Esed kalsın mı, gitsin mi konusunu hiç konuşmadık. Ateşkesin sağlanması ve El Nusra ile ılımlı muhalefetin nasıl ayrılacağını konuşuyoruz. Siyasi çözümün nasıl olacağını ilk başta bir koşul olarak öne sürsek diğer konularda ilerleme sağlayamacağımız için konuşmuyoruz. Fakat Esed konusunda Rusya ile görüş ayrılığımız devam ediyor. Türkiye’nin Esed ile ilgili bir pozisyon değişikliği kesinlikle yok. Fakat Rusya ile müzakereler şu noktada Esed’in geleceği konusunda birbirimizi ikna aşamasına gelmedi.
- Bu sürece dahil olan bir çok ülke var fakat bu görüşmelerimiz şu ana kadar sonuç üretemedi. Şu anda Rusya ile ikili bir süreç yürütüyoruz.
15 Temmuz teşekkürü
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çalışma ziyareti kapsamında geldiği Lübnan’da Başbakan Temmam Selam tarafından kabul edildi. Çavuşoğlu Salam ile görüşmemizde Lübnan Hükümetine 15 Temmuz sonrası ülkemize verdikleri destek için teşekkür ettiğini ifade etti. İkili Cuma namazını başbakanlık konutu yakınında bir camide birlikte kıldı.
FIRAT KALKANI
‘Menbiç’in ardından Rakka’
- Fırat Kalkanı operasyonunun El-Bab’a yaklaşınca yavaşlaması aslında bir stratejinin parçası. El- Bab çevresinde DAEŞ’in direnişinin arttığını görüyoruz. Şu an izlenen stratejiye göre El-Bab çevresinin kuşatılıp, şehre başka unsurların da gelmesinin engellenmesi amaçlanıyor. El-Bab’ın DAEŞ’ten temizlenmesinden sonra Fırat Kalkanı Menbiç’e doğru devam edecek. Menbiç’in de kontrol altına alınması ve bölgenin normalleşmesinin ardından diğer bölgelerdeki yerel güçler ile birlikte Rakka’ya yönelinecek.
- Operasyonun amacı önce El-Bab’a, ardından Fırat Nehri’ne kadar bölgeyi DAEŞ ve YPG dahil terör örgütlerinden temizleyip burayı güvenli bölge haline getirmektir.
- Menbiç’teki 200 YPG’liden bir kısmı daha çekildi. YPG’nin oradan çekilmesinin koordinasyonu ABD ile bir ortak komisyon kurulmasını önermiştik. Bunun yanında bizkendi tespitlerimizi yaptırıyoruz.
3 şehidin faili henüz meçhul
- Geçen hafta El-Bab bölgesinde, 3 askerimizin şehit olmasına yol açan hava saldırısının faili konusunda farklı görüşler var. Burada bir çeşit ‘blame game ’(suçlama oyunu) devam ediyor. Ruslar net bir şekilde bu saldırıyı kendilerinin yapmadığını ifade ediyorlar. Fakat bölgede başka unsurlarda var. Bu sorunun cevabının titizlikle inceledikten sonra söyleyebiliriz. Şu aşamada herhangi bir ülkeyi itham etmek doğru olmaz.
- Rusya doğrudan ‘Suriye rejimi yapmadı’ demiyor ama rejimin uç aklarının saldırı gücünün olmadığını ve rejimin İHA’sının olmadığını söylüyorlar.
MUSUL OPERASYONU
‘Haşdi Şabi girmeyecek’
- Musul operasyonunda, varılan mutabakat çerçevesinde hareket edildiğini görüyoruz. Bir plan yapıldı... Peşmerge nereye kadar girecek, Musul’a kimler girecek, Irak ordusu ve yerel güçler, ki bunun içinde bizim de eğitip donattığımız unsurlar da var, Haşdi Şabi ne yapacak, ne taraftan kuşatma yapacak?.. Bunların hepsi önceden planlandı ve şu anda bu plana göre hareket ediliyor.
- Herkesin kafasındaki soru işareti tabii, Haşdi Şabi acaba bu plana uyar mı, uymaz mı? Çünkü ara ara, intikam duygularıyla yaptıkları bazı açıklamalar herkesin kafasını karıştırıyor. Ama gerek Bağdat yönetimi, İbadi’nin bizzat kendisi, gerekse başta ABD olmak üzere koalisyon ülkeleri, geçen İran ile de görüştük bu konuyu, onlar da aynı şeyi söylüyor... Haşdi Şabi Telafer’e girmeyecek. Zaten o havaalanının Haşdi Şabi tarafından kontrol altına alınması anlaşmanın içinde var. Şu ana kadar anlaşmayı ihlal eden bir durum yok. Birkaç kilometre ötede bekliyor... Amaç, Musul’dan batıya doğru kaçan teröristleri durdurmak. Ama tabii tedbirli olmak lazım.
PYD/PKK VARLIĞI
‘Telafer için tedbir alıyoruz’
- Sincar bölgesinde de PKK var biliyorsunuz. PKK, Yezidileri koruyoruz bahanesiyle orayı da bir üs haline getirmeye çalışıyor. Nerede, hangi konteynerde ne yapıyorlar, hepsini takip ediyoruz. Bu konuyu da yine hem Iraklılarla hem Kuzey Iraklılarla hem uluslararası koalisyonla görüşüyoruz. Eğer doğuya doğru yönelip, Sincar’a doğru bir hareketlilik içinde olurlarsa biz de gerekli tedbirleri alacağız. Ama o tarafın da önünün kesildiğini, yani Telafer’in kuzey batısının da kontrol altında olduğunu ve oradan PKK’ların Telafer’e gelemeyeceğini söylüyor, bunu taahhüt ediyorlar. Ama biz yine de kendi tedbirlerimizi alıyoruz.
- Bölgede tabii, herkes birbirini kolluyor. Farklı gruplar, farklı dengeler var. Mesela niye hem Haşdi Şabi hem de Peşmerge girmiyor? Burada bir denge var. Biri girse, diğeri de girer. O yüzden ikisinin de girmemesi gerekiyor. Bunu herkes biliyor. Biz de biliyoruz. Çünkü Musul aynı zamanda bir güç merkezi olur. Biz de diyoruz ki, hiç kimsenin elinde olmasın, yerel güçlere, yerel yöneticilere teslim edilsin. Şu anda o anlayış herkeste var. Umarım değişmez.
ANKARA-TAHRAN HATTI
‘İran da her yerde ateşkes istiyor’
- Tüm Suriye genelinde bir an evvel ateşkesin sağlanması konusunda aynı düşünüyoruz. İranlılar da ateşkesi her yerde bir an evvel sağlayalım diyorlar.
- Esasen, ikili görüşmelerde bakıyorsunuz, görüş ayrılığı yok ama maalesef anlaşmalar, planlar, uygulamada suya düşüyor. En büyük sorunumuz da bu zaten. Birçok karar alındı biliyorsunuz, Bakıyorsunuz, biri diyor ki sen yapamadın, öteki diyor ki sen sözünde durmadın, ben bombaladım, öteki bombalamadı vs vs... Yani İran ile de oturup konuştuğumuz zaman, gerçekten Esed gitsin mi, kalsın mı konusuna girmiyoruz çünkü o konuda birbirimizin düşüncesini biliyoruz, onun dışında diğer konuları konuştuğumuz zaman, görüşlerimiz yüzde 90 örtüşüyor.
- PKK, PEJAK, PYD, YPG... Bunlar aynı şey. İran da böyle düşünüyor ve onlar da rahatsız. Bir kere o bölgede PKK’nın güçlenmesi demek, İran’a yönelik tehdidin de artması demektir. Bizim Kandil ile ilgili İran’dan bir şey istememize gerek yok. Biz Kandil’i zaten vuruyoruz. Ama PKK, PEJAK, PYD, YPG’ye karşı ortak hareket etme konusunda hemfikiriz.
‘TÜRK AKIMI’ PROJESİ
‘Rusya kısa sürede onaylayacak’
Rusya Parlamentosunun alt kanadı Duma Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutskiy, Rus basınına yaptığı açıklamada, Türk Akımı anlaşmasının yakın bir zamanda Duma’ya sunulacağını belirterek, “Belge Duma’ya gelir gelmez sistemli bir şekilde üzerinde çalışacağız” dedi. Duma Uluslararası İlişkiler Komitesi Üyesi ve iktidar partisi Birleşik Rusya’nın Genel Sekreter Yardımcısı Sergey Jeleznyak ise, “Anlaşmanın TBMM’de neredeyse oy birliğiyle onaylanması Türk politikacıların Rusya ile ilişkileri geliştirmek istediğinin bir göstergesidir. Rusya Parlamentosunun da bu anlaşmayı yakın zamanda onaylayacağını düşünüyorum” açıklaması yaptı.
Jeleznyak, “Partimiz Türk halkı ile ekonomik bağların ve karşılıklı yarar sağlayan ilişkilerin yeniden kurulmasını destekliyor” ifadelerini kullandı.
Murat Çelik / Gazetevatan