Dolar/TL’nin 3,45’in üzerini görerek yeni rekorlar kırdığı bir haftayı daha geride bıraktık. Yurtiçinde piyasalar tarafında en çok merak edilen konu bu olmaya devam ediyor. TCMB’nin faiz artırması ve ardından zorunlu karşılıklarda indirim yaparak yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir dilimi serbest bırakmasına rağmen kurlarda oluşan hareketlilik, TCMB’nin kurşunlarını boşa harcadığı şeklinde yorumlanmaması gerektiğini düşünüyoruz. TCMB’nin aldığı bu kararların TL’yi küresel ve jeopolitik etkilerden tamamen koruyacağını düşünmüyor olsak da en azından negatif ayrışmayı sınırlayacak hamleler olduğunu düşünüyoruz. Ancak aralık ayındaki Fed Açık Piyasa Komitesi toplantısı ve aynı dönemde gerçekleşecek olan AB Liderler toplantısına kadar stresin ve buna bağlı olarak volatilitenin yüksek seyredeceğini düşünüyoruz. Beklentimiz Fed tarafından alınan tüm beklentilerin sonlanması ile yılsonuna doğru doların uluslararası piyasada bir düzeltme süreci beşletebileceği yönünde. Bu haftaya baktığımızda ise ABD’de açıklanacak büyüme ve istihdam verileri sonrası, Fed’in aralık ayındaki faiz artışı beklentisinde değişim olmasa bile, kısa vadeli hareketlilik görülebilir. Beklentileri aşacak veriler doların yeni zirveleri test etmesini sağlayabilir. BIST 100 Endeksi 15 Temmuz’daki başarısız darbe girişiminin ilk şokunu atlattıktan sonra görülen tüm satış baskılarında 74 bin üzerinde kalmayı başardı. 74 bin ilk olarak ağustos başında test edilmiş endeks bu seviyelerden tepki vermişti. En son geçtiğimiz haftanın son günlerinde test edilen bu seviyenin kurlardaki sert hareketlere rağmen kırılmamış olması önemli olsa da, endeksteki alım iştahındaki zayıflık dikkat çekmeye devam ediyor. Bu hafta da endekste izleyeceğimiz en önemli seviye burası olacaktır. Buranın kırılması durumunda hızla 72 bin civarına gerileme görebiliriz. Önceki haftalarda da ifade ettiğimiz gibi aralık ayının ortalarına kadar piyasalardaki stresin devam edebileceğini bu süreçte endeksin 70-75 bin aralığında dip çalışması yapabileceğini düşünüyoruz.
Dünya