Faizleri düşürüp tüketici kredilerini cazip hale getirmeyi ve bu yolla ekonomiyi canlandırmayı hedefleyen ekonomi yönetiminden hem bankalara hem de tasarruf sahiplerine çifte uyarı geldi. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, daha fazla mevduat toplamak için yüksek faiz veren bankalarla, mevduatına yüksek faiz isteyen tasarruf sahiplerini incelemeye aldıklarını bildirdi. Canikli, mevduat faizinde 2-2.5 puan şişkinlik olduğunu bildirdi.
MEVDUAT YARIŞINI İZLİYORUZ
Başbakan Binali Yıldırım'ın banka yöneticileriyle Köşk'te yaptığı toplantının ardından ilk somut açıklamalardan biri BDDK Başkanı Akben'den geldi. faizlerin düşmesini engelleyen maliyet unsurları olduğuna işaret eden Akben, sektörde gözlemlenen mevduat yarışının kredi maliyetlerini daha da yukarı çekmemesi için bankaları takip ettiklerini açıkladı.
TASARUFÇU DUYARLI DAVRANSIN
BDDK Başkanı Akben, bankaların yanı sıra yüksek tutarlı mevduatlarına daha fazla faiz almak için bankaları yarıştıran tasarruf sahiplerini de uyardı. Akben, “Büyük tutarlı mevduat sahiplerinin duyarlı davranmasını ve bu tür kısa vadeli yarışlara itibar etmeyerek sektörde ve ülkemizde istikrara katkı yapmalarını beklemekteyiz” derken, banka ve banka dışı finansal kuruluşlarla tasarruf sahiplerinin istikrara ve ülke ekonomisine destek vermelerini beklediklerini söyledi.
CANİKLİ: MEVDUAT FAİZİNDE 2.5 PUAN ŞİŞKİNLİK VAR
BDDK'nın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli de bankaların daha fazla mevduat toplayabilmek için birbirleriyle giriştikleri yarış nedeniyle mevduat faizlerinin yükseldiğini, bunun da kredi faizlerinin düşmesine engel olduğunu anlattı. Canikli, “Bankaların mevduat politikaları üzerinde çalışıyoruz. Mevduat faizlerinde aşırı rekabetten kaynaklanan artış söz konusu. Bu rekabetten dolayı mevduat faizlerinde 2 ila 2.5 puanlık şişkinlik olduğunu düşünüyoruz. Rekabet kurallarını bozmadan bu sorunu aşmaya çalışıyoruz. Olumlu sonuçlar aldık, bunun devamı gelecek” dedi.
HEDEF FAİZSİZ BANKACILIĞI BÜYÜTMEK
Bakan Canikli ve Başkan Akben, bankacılık sektörüne yönelik uyarılarda bulunurken son dönemde büyümesi desteklenen faizsiz bankacılık (katılım bankacılığı) alanına büyük önem verdiklerini, hedeflerinin faizsiz bankaların payını en az üçe katlamak olduğunu bildirdiler. İşte faizsiz bankacılık konusunda Canikli ve Akben'in kritik açıklamaları:
CANİKLİ: HEDEFİMİZ YÜZDE 15
“Katılım bankacılığı ve faizsiz finans sistemini önemli bir gelişme potansiyeli olarak görüyoruz. Bu alan özel önem verdiğimiz bir alan. Küresel İslami finans hacmi son on yılda yaklaşık 15 kat büyüyerek 2015 yılı sonu itibarıyla 1,9 trilyon dolara yükselmiştir. Bu faaliyetlerin yüzde 90'ı 9 ülkede toplanmaktadır. Türkiye 7'nci sıradadır. Bu sermayeyi ülkemize kazandırmak için henüz istediğimiz seviyede değiliz. Ancak gelişmeler ümit vericidir. Aralık 2005 itibarıyla 292 şube ve 5 bin 750 personelle faaliyet gösteren katılım bankaları, Eylül 2016 tarihi itibarıyla 3 kat artarak 942 şube ve 14 bin 200 personele ulaşmıştır. Aktif toplamları 9.9 milyar lirayken 120 milyar liraya yükselmiştir. Bu fonlara 450 bin vatandaşımız tarafından yatırım yapıldı. Bugün katılım bankacılığının bankacılık sektörü içerisindeki payı yüzde 4.7'dir. İlk hedefimiz bu oranı yüzde 15'e çıkarmaktır. Bu finansman yöntemini tüm reel sektörümüze yaymak istiyoruz.”
AKBEN: ÇARE FAİZSİZ FONLARDA
“Küresel İslami finans sadece 9 ülkede yoğunlaşmış olup ülkemizin sıralamada yüzde 2.9’luk payıyla bulunduğu 7'ncilik konumunun yukarıya çıkması hedeflenmektedir. Yaklaşık 3 trilyon dolara çıkması beklenen bu pazarda, daha etkin olmamız hâlinde, fon maliyetlerimiz aşağıya inebilir ve tasarruf açığımız doğrudan yatırımlarla ve daha uygun koşullarda karşılanabilir. Bu nedenle, ülkemizde katılım bankacılığının geliştirilmesine de büyük önem vermekteyiz. Özellikle faizsiz sisteme yönelik bakış açısının iyileştirilmesi, kurumsal ve hukuki altyapının geliştirilmesi ile ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılması öncelikli alanlarımızdır. Ülkemizin demografik, kültürel ve değerler yapısı dikkate alındığında, katılım bankacılığının göreli payının yukarı çıkması gerektiği yönündeki inancımızı korumaktayız.”
Sözcü