ABD’de yeni başkan Donald Trump’ın olumsuz etkisi tüm gelişen ülkelerin üzerinde. Özellikle ‘duvar’ örmeyi düşündüğü Meksika Pesosu ile gümrük vergisini artıracağını söylediği Çin Yuanı büyük kayıp yaşadı.
Brezilya Reali, Rus Rublesi, Güney Afrika Randı, Hindistan Rupisi değer kaybediyor. Özellikle seçim sonuçlarının açıklandığı gün rekor seviyeler test edildi ama tüm para birimleri daha düşük seviyelerde dengelenme çabasında. TL ise tüm gelişen ülkelerden daha hızlı bir hareket ediyor. Dolar, Trump ile 3.3041 lirayı, Türkiye piyasası kapalıyken gördü. Dün ise dolar, 3.2792 lira ile tarihi zirvesine yakın bir seyir izledi. Analistler, TL’nin gelişen diğer ülkelerden daha fazla kaybetmesinin ilk adımının Moody’s’in not kırma kararıyla atıldığında hemfikir. 23 Eylül’deki kararın ardından bugüne Türk Lirası’ndaki değer kaybı yüzde 10.5’i buldu. Bu sadece 48 günde yaşandı. Türk Lirası’nın kaybına, gösterge tahvil faizleri ve Borsa İstanbul da eşlik etti. İki yıllık gösterge tahvil faizi dün yüzde 9.91 seviyesine kadar çıkarak çift haneye göz kırptı. On yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 10.91’e kadar yükseldi. Borsa İstanbul haftayı yüzde 1.55 kayıpla 75 bin 174 puandan tamamladı.
3.50 LİRA OLASILIĞI
Saxo Capital Markets Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, Trump’ın başkanlığının belirsizlikler tablosunu getirdiğini belirterek “Belirsizlik ortamında gelişen ülkelere risk iştahının azalması kurlara yansıdı. ABD 10 yıllıklar 2.10’un üzerinde kaldıkça, dolar endeksi 100’lere yakın seyrini korudukça temkinli olmak gerekiyor. Gözümüz hükümetin reform kararlığı söylemlerinde ve Merkez Bankası’nın adımlarında olacak. Normalleşmek için doların 3.20-3.25 lira bandına geri dönmesi gerekiyor. 3.30 lira geçilecek olursa yeni kanala giriyoruz 3.40-3.50 lira konuşulmaya başlanabilir” dedi. Paksoy aşırı yükselişten kısa vadeli geri çekilmeler olabileceğini ancak bu durumun temel ve teknik görünümü değiştirmeyeceğini vurguladı.
TEK SUÇ MOODY’S’İN DEĞİL
IŞIKFX Araştırma Uzmanı Ali Dalkılıç yayımladığı notta ayrışmanın ilk adımının Moody’s’in notu indirimiyle atıldığını vurgulayarak “Tüm suçu Moodys’e atmak hatalı olacaktır. Karar sonrasında yaşanan siyasi, jeopolitik ve ekonomik gelişmeler TL’deki kayıpların hızlanmasında ve sürmeside etkili oldu. Jeopolitik risk algısını yükselten en önemli etken Musul operasyonu. Diğer taraftan yurtiçinde bitmeyen terör saldırıları ve Suriye’de devam eden Fırat kalkanı operasyonu kırılganlığı arttıran diğer etkenler. Siyasi tarafta ise ana gündemi başkanlık sistemi tartışmaları oluşturuyor. HDP milletvekillerine yönelik yapılan tutuklamalar TL’deki sıkıntılı sürece destek olmuş vaziyette. Siyasi ve politik riskler yukarı yönlü hareket ederken, ekonomi kanadında da yeni bir hikayeye ihtiyacımız var gibi görünüyor” dedi. (Hürriyet / Şebnem Turhan)