Gemilere yüzde 3 daha düşük kükürtlü akaryakıt kullanma zorunluluğu getirildi. Uygulama 2020’de devreye girecek. Yüzde 0.50 m/m küresel kükürt üst sınırı olarak belirlendi. Uygulamanın hem armatöre hem bunker şirketlerine milyonlarca dolarlık ek maliyet getirecek.
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), gemilere yüzde 3 daha düşük kükürtlü akaryakıt kullanma zorunluluğu getirdi. Uygulama 2020’de devreye girecek.
Deniz taşımacılığından kaynaklı çevreye ve insan sağlığına verilen zararı azaltmak amacıyla %0.50 m/m küresel kükürt üst sınırı olarak belirlendi. Deniz Ticaret Odası (DTO) IMO tarafından açıklanan bu kararı yazılı olarak tüm sektör kuruluşları ile paylaştı. Sektör uzmanlarına göre yeni uygulama armatöre ek maliyet de getirecek. Bazı gemilerde ise egzoz gazı temizleme sistemlerine ihtiyaç olacak bu da armatöre milyonlarca dolarlık ayrı bir maliyet kalemi olacak. Yakıt ikmal firmaları için maliyetler milyar dolarları bulacak.
IMO tarafından, Londra’daki Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC) 70'inci toplantısında, 2020 yılında %0.50 m/m küresel kükürt üst sınırının uygulanması kararlaştırıldı. Bu, halen mevcut %3.5 m/m sınırından önemli bir azaltma öngörüyor.
Yakıt ikmalciye fatura daha ağır olacak
Sektör uzmanlarından Peninsula Petroleum İş Geliştirme Müdürü Can Basev, yeni uygulamanın armatöre yüklü miktarda ek maliyet getireceğini dile getirdi. Can Basev konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Biz bu konuda çalışma da yaptık. Bu konu aslında muğlak bir konu. Her bölgede böyle bir rafinri kapasitesi yok. Armatör ya ‘scrubbers’ denilen gaz temizleyici sistemi kuracak ya da motorine yönelecek. Gaz temizleyici sistemin maliyeti 2 milyon dolar civarında. Çok ciddi bir rakam. Çünkü şu anda Türkiye’deki rafinerilerde bu oranlarda düşük kükürt barındıran yakıt yok. Dolayısıyla Armatör motorine yönelecek bu da yaklaşık iki kat daha fazla yakıt ödemek anlamına geliyor. Ancak uygulama devreye girdiğinde motorine talep artışı olacağı için fiyatlar da aratacaktır. Yani yakıt maliyeti bir anda üç katına çıkabilir. Ayrıca hurda fiyatlarını düşündüğünüzde Türkiye'deki çok sayıda eski geminin bu oranlarda bir yatırım yapması da mantıklı değil. IMO rafinerilere bu oranları sağlayacak sistem takmasını bekliyor ama onlar için maliyetler çok daha yüksek. Bir rafinerinin bu sistemi kurması 1-2 milyar dolarlık yatırım anlamına geliyor. Rafineri bu yatırımı yaparsa bunu mutlaka fiyatlara da yansıtacaktır. ”
Dünya'ya konuşan İstanbul Navlun Endeksi (İstfix) uzmanı Engin Koçak da yeni uygulamanın hem armatörler için hem de gemi yakıt ikmal firmaları için sıkıntı yaratabileceğini ve önemli miktarlarda ek maliyet yaratacağını ifade etti.
“Gemide kullanılan akar yakıt” yorumuna ana ve yardımcı makinelerde ve kazanlarda kullanılan yakıtlar dahil edildi. Geminin güvenliği veya denizde can kurtarma ile ilgili durumlarda veya bir gemi veya teçhizatı hasar görmüş ise, muafiyetler tanınıyor. IMO kararı hem çevre ve hem de insan sağlığı için dönüm noktası teşkil eden bir karar olarak değerlendiriyor.
2020 tarihi, 2008 yılında kabul edilen değişikliklerde kararlaştırılmıştı. Bu değişiklikler kabul edildiği zaman 2020 tarihini karşılamak üzere yeterli uygun akaryakıtın sağlanıp sağlanamayacağını değerlendirmek için 2018 yılına kadar bir yeniden gözden geçirme yapılması gerektiği de kabul edilmişti. Aksi halde tarihin 2025 yılına ertelenebilme ihtimali vardı. Ancak söz konusu inceleme 2016 yılında tamamlandı ve MEPC 70’e sunuldu. İncelemede, akar yakıt gereksinimlerini karşılamak için yeterli uygun akaryakıtın sağlanabileceği sonucuna varıldı.
'En ideal taşıma modu kalacağız'
IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, alınan bu kararın uluslararası denizciliğin çevre bakımından en ideal taşıma şekli olarak kalması için örgütün kararlılığını yansıttığını söyledi. Lim, “Daha düşük küresel kükürt üst sınırından ileri gelen kükürt oksit emisyonlarındaki azalmaların çevre ve insan sağlığı üzerinde, özellikle, mevcut emisyon kontrol bölgelerinin de ötesinde, liman şehirleri ve kıyı topluluklarında yaşayan insanların sağlığı için çok yararlı bir etkisi olacak” dedi.
2020 küresel kükürt üst sınırının etkin şekilde uygulanmasını sağlamak için farklı çalışmaların Deniz Kirlenmesinin Önlenmesi ve Müdahale Alt Komitesi’nde devam edeceği belirtildi. Gemilerden kaynaklanan kükürt oksit emisyonlarını yöneten tüzükler Gemilerden İleri Gelen Deniz Kirlenmesinin Önlenmesi Uluslararası Konvansiyonu’na (MARPOL Convention) dahil edildi. Hem çevre ve hem de insan sağlığı için önemli tehlikeler oluşturan kükürt oksitleri (SOx) ve diazot monoksitleri (nitrous oxides - NOx) dahil gemilerden ileri gelen emisyonları kontrol etmek üzere MARPOL’ün giderek daha sıkı kurallar koyduğunun altı çizildi.
Yakıt olarak gaza talep artıyor
Deniz taşımacılığında kullanılan yakıtta gaza talep artışı olduğu ifade ediliyor. Yakıldığı zaman önemsiz kükürt oksit emisyonlarına yol açtığı için, giderek artan sayıda gemiler yakıt olarak gaz da kullanıyor. Bu, 2015 yılında kabul edilen, Gazlar ve Diğer Düşük Parlama Noktası Olan Yakıtları Kullanan Gemiler İçin Uluslararası Kod’un IMO tarafından geliştirilmesi esnasında kabul edilmişti. Metanol de diğer bir alternatif yakıt olarak bazı kısa mesafeli hizmetlerde kullanılabiliyor. olan metanoldür. Emisyonları atmosfere bırakılmadan önce egzoz gazı temizleme sistemleri veya “gaz temizleyicileri” (scrubbers) gibi onaylanmış eşdeğerli metotlar kullanılması suretiyle, gemiler, SOx emisyon gereksinmelerini de karşılayabiliyor. Eş değerli düzenlemenin geminin idaresi yani bayrak devleti tarafından onaylanması gerekiyor.