Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sıkça eleştirdiği, yatırım, üretim ve büyümenin önünde bariyer olan yüksek faizlerin aşağı çekilmesi için önemli bir hamleye daha imza atılıyor. Kamu kurumlarının 90 milyar lirayı bulan ve ağırlıklı olarak kamu bankalarında tutulan mevduatları için uygulanan faiz oranlarına üst sınır geliyor. Faiz oranı Merkez Bankası'nın gecelik borçlanma faizini aşmayacak. Böylece 90 milyarlık mevduat kamu bankalarında yarışı önlemek için tampon olarak uygulanacak.
MALİYETLER DÜŞECEK
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde başlayan ve Çankaya Köşkü'nde devam eden finans zirvesinin ardından bankaların faiz indirim yarışı sürüyor. Konut, ihtiyaç kredilerinin ardından ticari kredilerde de faizler düşmeye başlarken, iç tüketimin artması, sanayi çarklarının daha hızlı dönmesi için finansman maliyetlerini düşürecek adımlar da atılıyor. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, mevduat faizlerini düşürmeden, kredi faizlerinde anlamlı bir düşüş beklenmesini gerçekçi görmediğini vurgularken, bankacılık sisteminde yüzde 7'lik paya sahip kamu bankalarına ait mevduatlar konusunda bir çalışma yapılıyor.
YÜZDE 8.25 SINIRI
Kamu kurumları Ekim 2016 itibarıyla sahip olduğu 90 milyar liralık mevduatı yaklaşık yüzde 11.5 faizle ağırlıklı olarak kamu bankalarında tutuyor. Bugün itibarıyla Merkez Bankası'nın marjinal fonlama oranı yüzde 8.25, borçlanma faiz oranı da yüzde 7.25.
Bu konudaki düzenlemenin yaşama geçmesiyle birlikte kamu kurumlarının mevduatları yüzde 8.25 üzerinde tutulamayacak. Böylece mevduat faizlerinde de frene basılmış olacak.
52 BANKADAN DA BEKLİYORUZ
Hükümet, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda çalışma yaparken, bankalar da faizleri düşürmeyi sürdürecek. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, Türkiye'de faaliyet gösteren 52 bankadan da aynı kararlılığı göstermesini istediklerini belirterek, "Bankaların faizde indirim çağrısına olumlu yanıt vermesi ülke ekonomisine destek vermek anlamına geliyor. Bu bir fedakârlık değildir, yapmaları gerekeni yapıyorlar. Bu adımlar yatırımları, büyümeyi, tüketiciyi olumlu etkileyecek. AB'de de faizler düştü ancak beklenen etkiyi göstermedi. Çünkü Türkiye'de dinamik bir nüfus, tüketim, üretim var. Bundan herkes kârlı çıkacak" dedi. Kredilerin sosyolojik bir yapısı olduğunu belirten Gedikli, "Vatandaş, yatırımcı faizi ne olursa olsun o krediyi kullanmak zorunda. Maliyeti yüksek olunca ağır yük oluyor. Biz bu konudaki taleplere sağır davranamayız. Sayın Cumhurbaşkanımız da o yüzden sürekli altını çiziyor. Kredi maliyetleri düşerse bankalar da sürümden kazanacak" değerlendirmesini yaptı.
SIRA TİCARİ KREDİLERDE
İhtiyaç ve konut kredilerindeki faiz düşüşünün ardından gözler ticari kredilere çevrildi. Geçen hafta 350 oda ve borsa ticari kredilerde faizin aşağı çekilmesi için bir banka ile anlaşmıştı. Bu anlaşma ile, yılda yüzde 18'i bulan ticari kredilerde faiz 9.90'a inecek. KOBİ'lere yıllık yüzde 10'un altında faiz oranıyla kredi verecek bankaların sayısı da artıyor. Başbakan Binali Yıldırım'ın ekonomi bakanları ve banka genel müdürleriyle bir araya gelerek ticari krediler konusunda faiz indirimini kısa sürede açıklaması bekleniyor. Sabah