Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, bankacılık sistemindeki en önemli sorunun başta mevduatlar olmak üzere faizlerin aşağı çekilmesi olduğunu söyledi.
Bu konuda bankaları ikna görüşmeleri yaptıklarını, “müdahale etmeden, ikna etmeye” çalıştıklarını anlatan Canikli, bankaların taleplerini hayata geçirecek düzenlemeleri son KHK’ya koyduklarını açıkladı. Canikli, TBMM’deki sohbetinde, bankalarla ilgili açıklama ve taleplerinin serbest piyasa ekonomisine müdahale olduğu eleştirilerine yanıt verdi. Canikli, güçlü bir bankacılık sistemi olduğunu anımsatarak, “Banka faizlerini yakından takip ediyoruz. Bunu yaparken piyasalara müdahale etmeden, serbest piyasanın şartlarını ihlal etmeden, bankalar ve finans kuruluşları ile ikili temas ve görüşme şeklinde yürütüyoruz. Amacımız, faizlerin düşmesini hızlandıracak. Önceliğimiz mevduat faizleri. Bunun mutlaka aşağı çekilmesi gerekiyor. Dünyada mevduat faizlerine negatif faiz uygulanırken, bizde yüzde 11’lerde olmasının izahı yok. Bu enflasyonun da üzerinde” dedi.
ÖNCELİK FAİZLER
Bankalara müdahale etmediklerini ancak ikna etmeye çalıştıklarını söyleyen Canikli, bu konudaki ısrarlarının aşırı rekabetçi yaklaşımdan kaynaklandığını kaydetti. Canikli, şöyle konuştu: “Bu anlayış sonunda herkese zarar verecek. Bu yaklaşım, kredi faiz yükünün artmasına neden oluyor. Mevduat faizlerinde sağlanacak düşüş, kredi faizlerinde de gerilemeyi sağlayacak. Bizim bankalarımızın güçlü bir mali yapısı var. Sermaya Yatırım Rasyonu (SYR) Yüzde 15’lerde. Bu dünyada yüzde 8. Bu yapının bozulmasına müsaade etmeyiz.”
BİZE HAK VERDİLER
Bankalarla yaptıkları toplantıda hem güvence verdiklerini hem de bu aşırı rekabetçi yapının zararlarını anlattıklarını vurgulayan Canikli, toplantılardan olumlu sonuçlar aldıklarını ve bankacıların onlara hak verdiğini dile getirdi. Canikli, “Toplu görüşmelerimiz oluyor, ikili temaslarımız oluyor. Görüşme süreci devam ediyor. Finansmanın maliyeti yüksek, en büyük sorunumuz bu. Bankacıların, ortamın iyileştirilmesine ilişkin taliplerini de dikkate alıyoruz. Son KHK’ye, buna ilişkin hükümler koyduk. Bankaların kredi verme süreçlerini kolaylaştırıyoruz. Onları rahatlatacağız. Kredi verdikleri şirketlere yönelik sorumluluklarıyla ilgili sorunlar yaşıyorlar. Örneğin FETÖ şirketlerine kredi veren ve bunların dönüşünü talep eden bankaların, bundan dolayı bir sorumlulukları olmayacak” dedi.