Yazdır
Sabah yazarı Selahattin Dönmez bugünkü köşesinde ilaç görevi gören besinleri ve nasıl beslenmemiz gerektiğini yazdı. İşte Dönmez'in o yazısı;
Sindirim kanalında 500 çeşitten fazla, yaklaşık 100 trilyon kadar mikroorganizmanın yaşadığını biliyor muydunuz?
Bunlar bizi hasta eden değil çoğunluğu bağışıklık sistemimizi güçlendiren, yiyeceklerin içindeki besin bileşenlerinin emilimini arttırarak vücudumuza yarar sağlayan mikroorganizmalar.
KOLON KANSERİNDEN KORUYOR
Mide ve pankreas enzimlerine karşı dirençli, sindirilmeden fermente olan sadece seçici bazı yararlı bakterilerin çoğalmasını sağlayan besin bileşenine prebiyotik deniyor.
Prebiyotiklerin etkinlik alanı sindirim kanalındaki kalınbağırsaklardır. Prebiyotikler kalsiyum, demir, çinko ve magnezyum gibi önemli minerallerin bağırsaktan emilimini kolaylaştırır, kolon kanserinden korur.
Prebiyotikler; nohut, yeşil mercimek, kuru börülce ve kuru fasulye gibi kuru baklagiller, badem, pırasa, enginar, soğan, sarımsak, patlıcan, hindiba, kuşkonmaz, muz, elma, çilek ve tam buğdayda bulunur.
İlk olarak Kafkasların fermente süt ürünlerini çok tüketmesine bağlı uzun yaşam sırrı olarak hayatımıza giren probiyotikler bağırsak duvarlarındaki boşlukları doldurarak hastalık yapıcı zararlı bakterilerin kolona yerleşmesini engelleyen, asit ortam yaratarak mayaların çoğalmasını önleyen besin bileşenleridir.
Probiyotikler incebağırsaktaki mikrobiyal dengeden sorumludur. Probiyotiklere en güzel örnek yoğurttur. Kefir ikinci iyi probiyotik kaynağıdır. Her gün düzenli yoğurt ve kefir yemek bağırsak florasını dengede tutar.
Kolestrolü dengede tutar
1-Araştırmalar probiyotiklerin kadınlarda östrojen seviyesini düzenlediklediğini gösteriyor.
2-Hastalık yapan bazı bakterilerin miktarını kontrol altına alarak bu bakterilerin ürettikleri toksinlerin düzeyini azaltır, böylece bağırsak detoksuna yardımcı olurlar.
3-Sindirim sisteminde kanser yapıcı etkiye sahip maddelerin zararlarını aza indirirler.
4-Vücudumuzda sınırlı sayıda sentezlenen B grubu vitaminlerin bir miktarının bağırsaklarda üretmesine yardımcı olurlar.
5-Depresyon ve stres üzerine etkili olan serotonin adlı maddenin salınımına yardımcı olan tiptofan adlı maddenin üretilmesine destek verirler.
6-Kan kolesterol seviyesinin dengede tutulmasına yardımcı olurlar.
7-Kadınlarda sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarını önler ve üriner sistemi dengede tutarlar. Ayrıca üreme sistemlerinde mantar oluşumu da önlerler.
GÜNDE 1 KG YAĞ YAKIN
Kahvaltı :
1 su bardağı süt
1 dilim beyaz peynir
1 dilim tam buğday ekmeği
Domates, salatalık, taze nane, taze maydanoz, yeşil biber
Ara :
Yarım muz
Öğle:
1 kase tarhana çorbası
4 yemek kaşığı etsiz, zeytinyağlı kuru baklagil yemeği
4 kaşık sarımsaklı yoğurt
Az yağlı kuru soğanlı çoban salatası
Ara :
Yarım muz
15-20 adet badem
Akşam :
4 kaşık zeytinyağlı pırasa
1 kase pancar turşusu
1 dilim tam buğday ekmeği
Az yağlı kuru soğanlı çoban salatası
Ara :
1 su bardağı kefir
Probiyotikler ilaç değildir
Doğal besinler kadar probiyotik kapsüller de sağlıklı.
Probiyotik hiçbir ürünün ilaç olmadığının altını çizmekte fayda görüyorum.
Probiyotik eklenen yiyecek veya probiyotik kapsüller sadece günlük alınan besinlere ek olarak aynen doğal besinlerdeki gibi bağırsakta yararlı mikroorganizmaların artmasını sağlayan diyetsel ürünlerdir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta doğru probiyotik yiyecek ve probiyotik kapsülün seçimidir.
Probiyotik yiyecek seçerken şeker içermeyenler tercih edilmelidir. Probiyotik kapsüllerin ise bağırsaklara geçişi sırasında mide salgıları ve safra asitlerinden etkilenmeyen özellikte kaplanmış olması gerekmektedir.