Bu sözü Başbakan Binali Yıldırım, dün partisinin grup toplantısında söyledi.
Günün ortasında beni bir gülmedir aldı tabii, televizyonun sesini biraz açtım, baktım Başbakan iyi alkış alıyor.
Niye alkışladıklarını merak ettim. Doğru bir tespit yaptı diye mi alkışladılar, yoksa onlar da benim gibi güldüler de bu stand-up gösteriyi alkışladılar?
Tabii Başbakan bunu söyleyince, CHP’nin FETÖ konusundaki faturasını nelerin şişirdiğini bulmak için internete girdim.
Öncelikle dehşet içinde gördüm ki bunlar devlete en çok CHP iktidarı döneminde yerleşmişler.
Hatta bir dönem bütün İçişleri Bakanlığı’nda, Adalet Bakanlığı’nda bunların adamları hâkim olmuş. Emniyet müdürleri, valiler, kaymakamlar, saymakla bitmiyor. Hâkimler, savcılar desen gırla!
Sınav sorularını çalıp kendi adamlarını memur yapmışlar. CHP ne yapmış? Seyretmiş.
Seyretmekle kalmamış, bununla ilgili olarak sağda solda açılan soruşturmaları da örtbas etmiş.
Soruları çalanları görevden bile almamışlar ki adamlar bildiklerini okumaya devam etsinler.
CHP’nin FETÖ ile işbirliği bununla kalmıyor tabii.
Bunların açtıkları davalara savcılık yapmak mı ararsınız, bunların kurdukları kumpaslara destek olmak mı?
Hatta FETÖ’cüler, muhalefet liderlerinin ve parti yöneticilerinin özel hayatlarını röntgenlemişler, CHP de “Bunlar özel değil, genel genel” diye tutturup bu işin sözcülüğünü yapmış.
Ama en affedilmez işbirliğini 17 Aralık’ta yapmışlar.
CHP, İş Bankası’ndan çektiği paraları getirip bunların marifetiyle bakanların çocuklarının, banka genel müdürlerinin evlerine yerleştirmiş. Bakanlara elbise torbası içinde, çikolata tepsisinde, ayakkabı kutusunda para göndermiş, FETÖ’cüler de bunu tespit etmiş.
Olmadık rezillikler yani!
Yok, bu CHP’nin yatacağı yer yok!
CHP 14 yıllık iktidarında bu terör örgütüne ne destekler verdiğini tam liste olarak açıklamalı.
Affedersiniz duymadım, “CHP hiç iktidar olmadı” mı dediniz?
Bana ne, olsalardı!
Mehmet Y. Yılmaz'ın yazısının devamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz