Başbakan Binali Yıldırım, 2017-2019 dönemini kapsayan orta vadeli programı açıkladı.
Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Türkiye 2009 hariç 27 çeyrek sürekli büyüdü. Bu yıl da büyüme devam ediyor. Bu yıl Türkiye dünya ortalamasının iki katı büyümeyi yakaladı. Bu bizim için yeterli değil. Biz yine de 2016'da yüzde 3'ün üzerinde büyümeyi yakaladık. Yüzde 3-4 arasında büyüme yeterli mi, asla bu büyüme bizim hedeflediğimiz bir büyüme değil. Darbe girişimi oldu, buna rağmen yapısal reformlara devam ettik.
BÜYÜME YÜZDE 5'İN ALTINDA OLMAYACAK
2017-2019 döneminde büyüme oranını artıracağız. Düşük büyüme oranı bizim işimize yaramıyor. Bu yüzde 5'in altında olmayacak.
Orta vadeli programın beş temel amacı var. İstikrar, siyasi istikrar, ekonomik istikrar. İstikrar sürünce büyüme de kendiliğinden gelecek. İstikrar olunca kapsayıcı büyümeyi de gerçekleştireceğiz. Türkiye mutlaka katma değeri yüksek teknolojik ürünlerde söz sahibi olmalı.
ENFLASYONDA 2017 HEDEFİ YÜZDE 6,5
İkinci temel amacımız enflasyonu düşürmek. Büyük bir farklılık olmazsa yüzde 7,5 seviyesinde bir enflasyonla sezonu kapatmış oluyoruz. Seneye hedef daha düşük, yüzde 6,5. 2018'de yüzde 5 seviyesine gerilemiş oluyor. Enflasyonu sürdürülebilir düşük bir orana çekeceğiz, bu büyüme için çok önemli.
EXIMBANK DESTEĞİ 3 KATINA ÇIKACAK
Diğer amaç cari açık. Cari açığı azaltma yönünde kararlı bir programımız olacak. Eximbank'ın ihracatı destek bütçesini 3 kat artırarak 1 milyar dolara çıkaracağız.
Dördüncü madde ekonominin rekabet gücü ve verimliliğini artıracağız.
Orta vadeli program içinde büyümenin artarak devam etmesini, kişi başı gelirin artmasını, yeni iş aş alanları oluşturulmasını hedefliyoruz. Bunu yaparken enflasyonun düşmesi için mücadele edeceğiz, cari açığı azaltacağız. Mali disiplinden asla vazgeçmeyeceğiz.
BÜTÇE AÇIĞI YÜZDE 2'NİN ALTINDA OLACAK
Bütçe 17 Ekim'de Meclis'e sunulacak. 2017'de bütçe açığını yüzde 2'nin altında tamamlamış olacağız. Turizm gelirleri yüzde 40 azaldı, sonra toparladı. Darbe geçti, terörle mücadele ve 1 Kasım seçimlerinde verdiğimiz vaatler vardı. Asgari ücret, vergi kolaylıkları, gençlere teşvikler... Bir kaynak aktarımı söz konusu oldu. Tarımda da kurak bir yıl geçirdik. Tüm bu olumsuzluklara rağmen bütçe açığını yüzde 1,6 düzeyinde tutmayı başardık. 2017'de yüzde 1,9'u hedefliyoruz. 2018'de açık azalmaya devam edecek. Gerekli tedbirleriniz varsa bütçe açığı tehdit olarak görülmez. Türk ekonomisinin temeli sağlam. Bir göstergeyle oynamakla ekonomik parametreler olumsuz etkilenmiyor. Özel sektörün büyük bir başarısı var.
Yatırımlara hız kesmeden devam edeceğiz. Kaynak problemimiz yok. Altyapı yatırımlarını, istihdam oluşturacak, büyümeye katkı sağlayacak yatırımlara çok daha fazla kaynak ayıracağız. İlk yatırımları 2016'ya göre 2017'de artırmış olacağız.
"İLK 15 TEMMUZ DARBECİLERİNDEN BAŞLAYACAĞIZ"
Reformlar bir sefer yapıp bitecek işler değil. İş hayatında yeni bir sistem getireceğiz. Arabuluculuk sistemi. Hak ihlali olduğu düşünülen konularda mahkemelerde sürünmeden oturup anlaşacaklar işlerine devam edecekler. Noterlik sistemini de AB standartlarına uygun olarak yeniden düzenleyeceğiz. Yargılama sürelerinin kısaltılması asıl hedeflerimizden biridir. Buna ilk 15 Temmuz darbecilerinden başlıyoruz. Darbeye karışanlar belli. Kim oldukları belli. Süratle doğrudan darbeye karışmış olanların belgeleri bilgileri ortada. Bunları bekletmeye gerek yok. Darbecilerin yargılanması süratle yapılacak. Milletin yüreğine su serpilecek. Darbeciler süreyi uzatmak için başkalarının ismini veriyor, böyle bir oyuna gelmeyeceğiz.
ESNAFIN İŞ YERİ AÇMASI KOLAYLAŞACAK
İstanbul Finans Merkezi'ni tam anlamıyla hayata geçireceğiz. Esnafların iş yeri açmalarında büyük sorun var. İşlemleri bir yerden olacak. 30-40 ayrı izin ruhsat var, bunların hepsi tek merkezden makul bir zamanda yapılmış olacak. Bina arsa gibi varlıklar değil, bilgisayar, torna tezgahı, makina da iş yaparken teminat olarak görülecek. Bankalar bunları saymıyor. Taşınır rehni kanununu çıkarmış olacağız. Çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına alıyoruz. Meclis'te bulunan patent kanununu hayata geçireceğiz. Sanayide yerli üretimi kamu alımlarıyla destekleyeceğiz.
2019'A KADAR TÜM GÜN EĞİTİM
2019'a kadar ikili öğretime son vereceğiz. Tekli öğretim olacak. Öğrenciler yarım gün yerine tam gün okula gidecek.
5'İNCİ SINIFTAN İTİBAREN İNGİLİZCE ZORUNLU
Eğitimde ilk 4'den sonraki 5'inci yılda yabancı dil eğitimi mecburi hale gelecek.